Pride×Taekook

-2.3-

İşten henüz çıkmadan beni karşılayan Taehyung’um olmuştu.

Genelde ben ondan erken çıktığımdan bebeğimi almaya gider, on beş dakika beklememin ardından da bacak kadar veletleriyle kapıdan görünürdü. Onları dikkatlice ailelerine teslim etmesinin ardından da tatlı bir gülümsemeyle yanıma gelip beni çok güzel öperdi. Ardından evimize geçer, birbirimizi çokça öperek günümüzü anlatırdık. Ama şimdi Chuseok Bayramı’ndan dolayı okullar yarım gün tatil edilmişti. Benim daha işim bitmeden bebeğim yanıma gelip bana sürpriz yapmıştı.

“Ne yapıyorsun?”

Ben müdürlükten gelen yazıları okurken koltukta oturmaktan sıkılan gökkuşağım yanıma gelip omzularıma masaj yapmaya başlamıştı.

“Emniyet müdürlüğünden gelen haftalık raporları okuyorum güzelim. Sıkıldın mı? İstersen eve geç sen, hem dinlenirsin de, hm?”

“Seninle kalmak istiyorum ama ben.”

Büzdüğü dudaklarına ıslak bir öpücük bırakıp kafamı salladım.

“Gel bakalım o zaman buraya sen.”

Sandalyemi biraz geriye itip oturabileceği bir alan açtım ve bacağımı patpatladım. Hemen yerine yerleşmişti tatlı bir sırıtışla, yaklaşıp yanaklarından ve boynundan öptüm birkaç kez.

“Ben de okuyabilirim değil mi? Gzili falan değil?”

“Bu belgelere eriştin diye seni hapse atabileceğim kadar gizli hem de.”

Dudaklarımı boynuna bastırarak konuştuğumdan huylanarak geri çekildi ve kıkırdadı. Sırtını tamamen göğsüme yaslayıp derin bir nefes vererek tatlı tatlı sırnaştı bana. Çok fena yiyesim gelmişti onu.

“Biraz solgun gibisin bebeğim, kendini iyi hissediyor musun?”

“Yorgunluktandır, bugün törenlerle falan da uğraştık ya okulda, o biraz yordu beni.”

Kapı çaldığında yerinden kalkmaya yeltendi ama izin vermedim. Gel dememi beklemeden aradan uzatılan kafayla gelenin Yoongi olduğu zaten bariz belliydi.

“Ooo, kolay gelsin dostlarım. Haliniz keyfiniz yerindedir umarım.”

“Boş yapma da sadede gel.”

“Amir Kim haftalık çizelgeyi istiyormuş. Bir de giriş çıkış saatlerini falan.”

“Seni mi ulak seçti bunun için?”

“Bir komiser olarak her ne kadar evet demek sinirlerimi bozsa da, evet. Çevirdi beni yoldan, sevgilisiyle içeri girdiğini gördüm, ben girersem utanırlar, dedi.”

“Şu an hiç utanmadık hyung, sağ ol.”

Taehyung’umun masaya yüzünü gömerek konuşmasıyla Yoongi pis pis sırıttı ve kapıya yaslanarak konuşmaya devam etti.

“Ya, aynen canım, hala Jeon’un kucağında fazlasıyla utanmış görünüyorsun zaten. Bu kadar utanma Tae, oha, ne var sanki, arkadaşız biz.”

Sevgilimle dalga geçmesiyle elimdeki kalemi ona fırlattım, kaçıp kapıyı kapamıştı.

“Şerefsiz herife bak ya, bir de dalga geçiyor. Gerçekten süreceğim bu puştu ben.”

Taehyung beni yatıştırmak için dudaklarımdan öpüp arkasına yaslandı ve ben de Amir Kim’in istediği evrakları bilgisayardan yazdırıp Yoongi’yi çağırdım. Yine sinirlerimizi zıplatmıştı ama en sonunda belgeleri de alarak çıkıp gitmişti.

“Daha çok işin var mı? Evimize ne zaman gideceğiz?”

“Çok az kaldı güzelim, birkaç belge kaldı imzalamam gereken, ardından çıkacağız.”