13.Bölüm

1.2K 91 3
                                    

Merhaba,

Keyifli okumalar dilerim..

---

Ayakkabılarımı giydirdikten sonra kendi ayakkabılarını giydi ve araca binerek kahvaltı yapacağımız yere doğru gitmeye başladık.

Şık bir restorana geldiğimizde kapıda çalışanlardan biri bizi karşıladı; "Merhaba Bay Jeon, buyrun masanıza kadar eşlik edeyim." Kook'un koluna girerek bana bakmasını sağladım, bir yanda da yürümeye başlamıştık. "Rezervasyon mu yaptın?" Gülümesi; "Elbette sevgilim için araştırıp güzel bir yer ayarladım."

Herkesin içinde çekinmeden sevgilim demesine hem mutlu olmuş hemde utanmıştım.

Cam kenarında güzel manzaralı bir masanın önüne geldiğimiz Kook benim için sandalyemi çekti; "Gel miniğim." Gülümseyerek teşekkür ettim ve yerime oturdum.

"Efendim önceden sipariş ettiklerinizi mi getireyim yoksa yeniden bakmak ister misini?" Woww bu adam her şeyi düşünmüş. Elini gerek yok dercesine sallarken yanıma oturdu; "Sipariş ettiklerimi getirin, gerekirse sonradan ekleriz." Adam saygıyla biraz eğilip gitti.

"Kook, düşünmediğin bir şey kaldı mı?" Kıkırdayarak elini belime attı ve yanağımı öptü; "Ben seni her zaman düşündüm ve düşünücem bebeğim. Sadece artık saklamama gerek yok." Gözleri daha da anlamlı bakmaya başladı bir anda sanki bir şeyler anlatma derdindeymiş gibiydi;

"Eğer seni sevdiğimi anlarsan benden uzaklaşırsın diye korktum saklamış olsamda beni kabul ettin." Elimi tutarak ufak bir öpücük kondurdu ve baş parmağı ile elimi okşamaya devam ederken gözleri tekrar gözlerimi buldu; "Bana güvenip bir şans verdiğin için teşekkür ederim sevgilim." Gözlerimin dolduğunu hissetim ve titreyen sesime engel olamadım;

"Kook." İki elide anında yanaklarımı buldu; "Şiii, ağla diye söylemedim. Gülümsemen için söyledim." Göz yaşlarıma hakim olamadan akmalarına izin verdiğimde dudağıma ufak bir öpücük kondurup boynuna saklanmama izin verdi.

Kısa süre sonra önceden sipariş verdiği için hazır olan her şey masamıza servis edilmeye başlandı. Masa tamamen benim sevdiğim şeylerle dolduğunda üzüntümü tamamen unutup iştahla masayı incelemeye başladım.

Kook, masaya sadece bakmama gülerek tabağımı doldurmaya başladı; "Bakma öyle, ye hadi." Bende gülüşüne eşlik ederek kahvaltıma başladım.

Yaklaşık bir saat süren kahvaltının ardından yeniden araca binmiş ve annemin yanına doğru gidiyorduk. Masadayken abimi aramış ve durumu anlatmıştım, o da yola çıkmıştı ve beraber içeri girmemiz için bekmemizi söylemişti.

Kahvaltı esnasında abimin kartını almamış olsa bile abime olan saygısından dolayı olduğunu ve kendi kartını rahatça kullanmam konusunda da tembihlemişti. Normalde çok alışveriş yapmasam bile bu ara alışveriş yapmaya olan merakım artmıştı ve bunun farkında olduğunu azaltmamı tersine artık onun evinin evimiz olduğunu ve yeteri kadar kıyafet ve aksesuarım olmadığı için daha fazla yapmam gerektiğini söylemişti.

Yemek yerken bolca konuştuğumuz için araçta sadece müziğe eşlik ediyordum. Annemin de olduğu eve geldiğimizde araçtan inmeden abimin gelmesini bekmeye başladık. Müziğe mırıltılarla eşlik ederken telefonumla oyalanıyordum ki bacağımda bir el hissettim.

Bende bir elimi üstüne koyarak telefonla uğraşmaya devam ettim; "Gerginliğini benden saklamana gerek yok bebeğim." Telefonumu kapatıp bacaklarımın arasına koydum ve bacağımdaki elini kaldırıp iki elimin arasına aldım. Parmaklarıyla oynamak çok hoşuma gidiyor. Yıllarca bu ele dokunmanın hayalini kurup uzak kalmıştım. Artık istediğim gibi dokunabilmek çok rahat hissettiriyor.

Sevdiceğim ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin