Havada Aşk (+18)

✈yirmi-👠+18

Beğenip yorum yapmayı unutmayın lütfen, Ramazan ayına girmeden bu bölümü paylaşmak istedim.
3 bölüm üst üste oldu, ancak bayramdan sonra yeni bölüm atacağım çünkü, keyifle okuyun, bol bol yorum yapın 💙

Bölüm Şarkısı ;

Mert Demir- Ateşe Düştüm

Yüzyüzeyken Konuşuruz- Tutun Sen Bana

+18

-bunu ben istedim\\
•

●●●

Hiç bir şey düşünmek istemiyordum, bastırdığım duygularımı gün yüzüne çıkararak arzuladığım adamı öpüyordum. Sonunu düşünmeden hareket etmek bana göre bir şey değildi, en son kafama göre davrandığım da bu evden paramparça bir halde gitmek zorunda kalmıştım. Belki de parçalarımı toplamak istiyordum. Belimde ki eli bir anda gevşedi, elini yanağıma koyup kendini geri çekti, buz kesti vücudum bir anda.
Utançtan yanaklarım alev alırken gözlerimi kaçırdım.

"Bunu istiyor musun gerçekten?"

Kaçırdığım gözlerimi gözlerine çevirip kendimden oldukça emin bir tavır takındım.
"Evet."

"Konuşalım ister misin? İyi görünmüyorsun?"
Bir adım gerileyip temasımızı kestim, hiç bir şey düşünmek ve konuşmak istemiyordum ama beni ona doğru sürüklemeye çalışıyordu.
Başımı hafifçe bir kaç kez olumsuz yönde sağa sola sallayıp "Buraya gelmem hataydı, kalbimin sesini dinlemem hataydı, üzgünüm."diyerek bir kaç adım daha atıp arkamı döndüm. Bileğimden kavrayıp hızla kendine doğru çevirerek çekti. Aramızdaki mesafeyi yok edip elini belime tekrar yerleştirdi, bedenimi kendine bastırıp alevi andıran dudaklarını dudaklarıma bastırıp içimdeki buz kütlesini dahi eritirken boştaki eli kalçamı kavradı. Ayaklarımın yerle olan temasını kestiği an parmaklarım ensesinde birleşti. Bacaklarımı beline dolayıp düşmemek için birbirine geçirdiğimde bir eli popomu sıkıca tutmuş iken diğer eliyle belime baskı uyguluyordu, aramızdan hava dahi sızamazdı.

Dudaklarının dudaklarım üzerinde olan teması bir an olsun kesilmezken anlık geri çekilmelerimiz de nefes alıyorduk, dilinin dilime çarpışı bedenime alev dalgası salgılarken heyecandan titreyen tenim terliyordu. Salondan ilerleyip merdivenlere yöneldik, düşe kalka yukarıya çıkıp odasına girdik, ikimizde hızlı hızlı nefes alıp veriyorduk, heyecanla harmanlanmış halde beni kucağından indirdi, dışarıdan yansıyan ışık yüzünün bir noktasını aydınlatıyordu, tek düşündüğüm onunla bir bütün olmaktı. Bir eliyle belimi sıkıca kavrıyor iken diğer eliyle beyaz gömleğimin düğmelerini açıyordu, son bir kaç düğme kaldığında uğraşmak istemeyerek uç kısmından tutarak yukarıya sıyırdı ve çıkarıp attı.

Anın büyüsü ile başım dönerken bende onun gömleğini çıkarmak için çabaladım, başarılı olamayınca dudağının kenarı hafifçe kıvrıldı. Tek eliyle tek hamlede gömleğini çıkarıp odanın her hangi bir noktasına fırlattı, güç bende diyordu adeta.
Baklavaları gün yüzü gibi ortaya serildiğinde istemsizce alt dudağımı ısırdım. Parmak uçlarımı değdirerek yukarıya tırmanıp boynunda asılı kaldım. Bu kez güç bende olmalıydı, diğer elimi yavaşça hareket ettirip omuzuna yerleştirdim, dudaklarını dudaklarıma bastırdığında içimden bir şeyler koparak evrene dağıldı sanki. Yönümüzü değiştirip sırtını yatağa doğru çevirdiğim de elleri pantolonumun düğmesine ulaştı, izin verdim. O an bütün engelleri kaldırdım, bir virüs gibi her zerreme yayılmasına izin verdim.
Pantolonum bacaklarımdan aşağıya kayıp düştüğünde sadece iç çamaşırımla kalmıştım. Karşı bir hamle yaparak bende pantolonuna uzandım, indirmek için hamle yaptığımda sabırsız bir halde bir anda çıkarıp tüm güzelliğini ortaya sundu, yanaklarım alev alev olurken göğüs kafesim hızla inip kalkıyordu.
Bir anda yatağına doğru ittirdim, belimden kavrayıp birlikte yatağa düşmemizi sağladı.