~SAKLI MİRAS ~

1.BÖLÜM

BAŞLANGIÇLAR SADECE KÖTÜ
OLAYLARLA BAŞLAMAZLAMZDI,BAŞLAMAMALIYDI...

Güne yeni bir başlangıç yapmıştım bunca olaydan sonra
artık toplanmam gerekiyordu. Evet Babamı 9 ay önce bir kaza yüzünden kaybetmiştim ve bir daha kendimi toparlayamadım ve bugün yeni bir başlangıç yapmıştım.Babamın kendisi ölünce mirasının bana kalmasını istendiği için bu sabah noterden devir işlemlerini yapmaya gitmiştik ve tüm devirleri yapmıştık ve şu ana kadar geç bilmediğim bir şeyi öğrenmiştim.Babamın Amerika'da bir dükkanı varmış evet,bir dükkanı varmış. Bunu bize hiç söylememişti belkide orası ek olaraktı bilmiyorum. Bir şok daha ,Babamdan bana tam tamına 2 milyar dolar lira ,2 adet BMW,3 Villa kalmıştı ve bende bu sadece yanıma paraları ve bir arabayı almıştım villayı ise Anneme bırakmıştım.Amerikaya gitmek istedim sonuçta o dükkana'da sahip çıkılması gerekiyordu.Babam'dan kalan o dükkanla CAFE açacaktım. Valizlerimi hazırlayıp çıkmıştım ve Hava limanına doğru gidiyordum AMERİKA LAS VEGAS'a ilk defa gidiyordum. Babamın bazı iş yerlerini arayıp arabamı AMERİKA LAS VEGAS'taki evimin önüne bırakılması için talimat verdikten sonra. Uçağa binmişmiştim ve artık girme vakti gelmişti. Yeni bir gün yeni bir hayat tekrar beni bekliyordu.

16 Saat Sonra
Evet , gelmiştim çok uzun süre yolculuk yapmıştım ve biraz duş alma ihtiyacı duymuştum. Apartman tam- Apartman'mı
burası Apartman değildi 93 katlı bir gökdelendi ve bu gökdelendeki tüm daireler babam Tarık Lord'a aitti. Ben bunları biraz geç öğrenmiştim ama yinede öğrenmiştim. Gökdelene girip asansörü aşağı çağırdım ve asansör birkaç dakika sonra açılmıştı. Asansöre girdiğim an sanki kendimi başka bir âlemde gibi hissettim mükemmel bir kokusu olan,ortası mavi,kenarları siyah ışıklar,ve zemin,taban,yan cephelerin kırk santim yüksekliği hariç her yeri camdı. Asansörü incelerken zaman o kadar hızlı geçmiştiki bir anda kendimi doksan üçüncü katta buldum.Asansörden inip direme doğru ilerlemeye başladım. Anahtarları çıkartıp kapı kilidini birkaç kez çevirdikleri sonra kapının kilidi açılmıştı.İçeriye girdiğim an telefonuma gelen bildirimle bakışlarımı çantama çevirdim ve mesajda;
"Merhaba Lalin hanım arabanız gökdeleninizin otoparkına bırakılmıştır,iyi günler dilerim"yazıyordu.

Arabamda gelmişti işte şimdi rahatlıkla duş alabilirdim. Duş kabinine girip duş aldıktan sonra çıkıp üstüme birkaç kıyafet seçmeye başladım.Üstüme beyaz bir gömlek ve onun üstüne siyah bir korse geçirdim ve siyah bir pantolon giydim. Orta boy çember şeklinde bir çift küpe ve yeşil kalpli bir kolye,birazda süs yüzükler taktıktan sonra hafif bir ayliner,rimel ve ten renginin bir tik koyu rujumu sürdükten sonra düz siyah saçlarımı tarayıp geriye attım ve perçemlerimi fönledikten sonra kendime yiyecek şeyler hazırladım biraz makarna haşlayıp yanına makarna için birkaç sos çeşidi ve salata yapmıştım.Hazırladıklarımı yedikten sonra masanın üzeri toplayıp odama girmiştim. Çantama dükkanın anahtarlarını ve bir siyah gözlük taktıktan sonra üzerime hafif CLIVE CHRİSTİAN adlı parfümümü sıktım. Kış aylarının yaşatır gibi vanilya'nın eşsiz kokusu ve pudra sürülmüş gibi adeta kendin insanlara Âşık bırakan bir kokuydu.

Altıma siyah hafif bir topuklu giydikten sonra gokdelenden ayrıldım. Arabayla gitmek yerine yürümek istemiştim buranı havası ve insanların caddelere akışını izlemek istiyordum. Zaten CAFE bana söylenilen kadarıyla gökdelenin bir kaç cadde arkasındaydı.Bu dükkan önceden Babamın mücevher tasarladığı bir dükkânmış normal dükkaânlara göre baya büyük olduğu söyleniyordu ama bunu görmeden onaylayamam. Bir kaç cadde yürüdükten sonra aradığım dükkanı bulmuştum. Benim birkaç metre ötemde üzerinde LAVİN JEWELERY adlı bir dükkanvardı, evet buydu. Babam bu dükkanı benim ismimden ilhamlanarak kurmuştu. Dükkanın önünde öylece ismimin yazdığı tabelaya bakıyordum ve içime bir ürperdi ve içeri girme gereği duydum. Dükkana doğru adımlarımı atmaya başladım,kapı kilidini birkaç kez çevirdikten sonra kapı açılmıştı içeriye bir adım atmıştım ama arkamdaki kapıyı kapatmamıştım.
Dükkanda gelişigüzel yürüyordum.