jake
hyung
nerdesinheeseung
eun'layım
bi sorun mu varjake
*bir fotoğraf gönderdi*heeseung
evet biliyorum ben yazdım
zaten okumamış mıydın
şimdi neden bana atıyorsunjake
hayır okumadım
sadece geçiştirmek için
okuduğumu söyledim
görüldübize gel
Heeseung büyük stresiyle birlikte hızlıca ayaklanmıştı. Köşede duran ceketini giyerken Eun arkadaşının ona gösterdiği yeni sezon kıyafetlerden kafasını kaldırıp şaşkınca karşısındaki aceleci çocuğa bakmaya başlamıştı.
"Benim çok acil bir işim çıktı, sonra tekrarlarız tamam mı?" Cevap vermesini beklemeden aceleyle kafeden çıkmıştı. Sıcak kafeden sonra soğuk ve yağmurlu hava suratına çarptığında içi ürpermişti ama şu an daha büyük bir sıkıntısı vardı. Şemsiyesi olmadığı için bir küfür savururken dükkanların önünden doğru yürüyerek ıslanmasını en aza indirmeye çalışmıştı. Durağa geldiğinde stresten titreyen bedenini sakinleştirmeye çalışıyordu, otobüs çok geçmeden geldiğinde ilk binen kendisi olmuştu. Oturacak yer bulmakla bile uğraşmazken öylece ayakta beklemeye başladı. Düşmemek için tutunurken ara sıra mesaj geldi mi diye telefonunu çıkarıp bakıyordu. Stresli bir otobüs yolculuğundan sonra inmesi gereken durağa gelince kapıların açılmasını beklemeden kapıya ilerlemişti. Açılan kapıyla hızlıca inip koşar adımlarla yürümeye başladı. Apartmana hızlı bir giriş yaparken onu bekleyen manzarayı düşünüyordu. Ya eğer Jay'de oradaysa ve Jake'in önünde onu azarlarsa? Jake acaba bunu Jay'e söylemiş midir, gibi düşüncelerle biraz tereddüt etse de zile basmıştı. Kapı açıldığında kaşları çatık bir Jake ile karşılaşmıştı.
"İçeri geç." Yavaş adımlarla içeri girerken onu neyi beklediğini bilmiyordu. İkisi salona geçtiklerinde evdeki ölümcül sessizlikten sadece ikisinin olduğunu anlamıştı Heeseung. Yutkunurken Jake'in yavaşça koltuğa oturmasını izledi, Jake saçlarını sıkıntı ile karıştırırken ağzından çıkacak kelimeleri toparlamaya çalışıyordu.
"Ya ulan, Heeseung sen gerizekalı mısın?" Jake sonunda ağzını tutamazken Heeseung tam karşısına oturmuştu. Sırtı dikken duyacağı her cümleye açıktı.
"Madem beni seviyorsun, ki uzun zamandır öyleymiş sanırım. Neden Eun'la sevgili oluyorsun? Hadi beni umursamadın, o kızın duygularıyla oynamak senin için basit bir şey mi?"
"Jake dur-"
"Sus Heeseung, böyle bi olaya karşı nasıl bir açıklaman olabilir ki?"
Heeseung dudaklarını birbirine bastırıp susmayı tercih etmişti, ikisi arasında bir sessizlik oluşurken dudaklarını araladı. "Peki sen beni sevmezken, Sunghoon'dan hoşlanırken ne diye bana hesap soruyorsun?" Jake şaşkınlıktan aralanan ağzıyla Heeseung'a dönmüştü.
"Neyden bahsediyorsun?"
"Sunghoon'dan hoşlandığını biliyorum, sürekli sizi gereğinden fazla yakın görüyorum. Geçenlerde sizi bahçede gördüm ve anladım ki bana karşı hiçbir hissin yok. Ben de artık umudu kesmiştim. Hem sana kaç kere sordum kitabın sonunu okudun mu diye, okuduğunu söyledin. Benden daha ne bekledin ki?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my brother's friend | heejake
Fanfictionabimin arkadaşı artık bana eskisi gibi hissettirmiyordu