!!Gölgelerin Efendisi hayran kurgusudur. Kurgu, 4. kitap olan Skandiya'yı Kurtarmak adlı kitapta geçmektedir. Gilan x Alessi (Oc) kurgusudur!!
•
~
•
Galya'nın kuralsız topraklarında acımasız bir lordun yanındaki kız.
Yaşamasının tek nedeni zamanı ge...
Medya; Skandiya (medya koyamadığımdan buraya koyacağım)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Tam arkasına dönecekken ensesinde hissettiği acı ile gözleri karardı. Bilinci kapanmadan önce tek düşündüğü şey; uykusunu bölen o sesi nasıl araştırmadığıydı. Nasıl böyle bir hata yapmış olabilirdi?"
Alessi uyandığında bir ağaca elleri ve ayakları bağlı şekilde sabitlenmiş olduğunu fark etti. Önünde iri yarı adamlar ateşin etrafında oturmuş hem sohbet ediyor hem de içki içiyorlardı. Bunlar Lord'un nefret ettiği ve sürekli öldüreceğini söylediği Skandiyalılar olmalılardı. Deniz kenarındaki kasabalara baskın yapıp güya Lord'un olan malları yağmalayan Skandiyalılar.
Skandiyalıları kendisi pek tanımıyordu ama onlar hakkında genel bilgiye sahipti.
Tüm işlerini gemilerle hallederlerdi. Zaten paralarını da bu gemiler sayesinde bastıkları köylerden yağmaladıklarıyla kazanırlardı. Tüm Skandiya halkı, savaşçı bir yapıya sahipti. Dövüşmeyi ve savaşmayı bir eğlence olarak görürlerdi. Alessi'nin bildiği kadarıyla Skandiyalılar kılıçları ile ölmezlerse ruhlarının asla huzura kavuşamayacağına inanırlardı. Bu yüzden savaşarak ölmek veya elinde kılıçla ölmek onlar için çok önemliydi.
Alessi bu adamları daha önce hiç görmemiş veya tanımamıştı ama Lord'un keyfini bozmaları nedeniyle Skandiyalılardan asla nefret etmemişti. Ama şu an bu iri yarı adamlar alakasız bir şekilde onu kaçırmışlardı bu yüzden çok sinirliydi. Aslında onun sinirlendiği şey Skandiyalıların onu kaçırmış olması değil, kendisinin duymuş olduğu seslere dikkat etmemek gibi bir hata yapmış olmasıydı.
Tam kendisine içinden saydırmaya başlamıştı ki Skandiyalılardan biri onunla konuşmaya başladı. "Hey küçük kız, uyandın mı?" Alessi adamın biraz aptal olduğunu düşünmeden edemedi. Uyanık olmasa neden gözleri açık olsun ki. "Hayır uyanmadım." konuştuğunda başında ve ensesinde büyük bir acı hissetti. O sırada adam derin bir nefes verdi ve konuşmaya devam etti. "Açsın değil mi? Aesir çocuğa bir parça ekmek getir." Alessi yemek kelimesini duyduğunda şaşırdı. Bu adamların ona yemek vereceğini hiç düşünmüyordu. O sırada adının Ingemar olduğunu duyduğu adam "Hernald cidden bu köleyi bir de besleyecek miyiz?" diye sordu.
Hernald "Niye? Açlıktan ölsünde sonra köle diye satacak bir şey kalmasın diye mi? Ölürse nasıl para kazanmayı düşünüyorsun acaba?" Ingemar denen adam bu duydukları ile susmuştu. Böyle saçma bir soru sorması bile salaklıktı ama Ingemardı işte. Bir şey yaparken çok düşünmeyen aynı zamanda tayfanın en cani ve acımasızıydı. Alessi az önceki köle sözüyle gözlerini kapattı, derin bir nefes aldı ve gözlerini yavaşça tekrar açtı. Şimdi bu adamlar onu uğruna hayatını bile tehlikeye attığı şeye tekrar mahkum edeceklerdi ve o şuan hiçbir şey yapamıyordu.
O sırada Aeris denen adam Alessi'nin kucağına bir parça ekmek parçası atıp konuşmaya başladı. "Kaptan, Ragnak'ın bu kıza çok bir şey ödeyeceğini düşünmüyorum.Ama yanındaki at ve ekipmanları diyorsan onlar para eder gibi görünüyor." Alessi daha farketmemişti ama Sweng, kılıcı ve oku satılmak için yola çıkmıştı. Alessie bunu farkettiğinde boğazında bir yumru hissetti. Onun için hayatındaki en değerli varlık artık yoktu. Kılıcı ve oku çokta önemli değildi ama Sweng. Gerçekten gitmişti...
