secret vita

11

Eve gidiyorduk. Taehyung arabayı almıştı. Hava biraz esmeye başlamıştı üşütmemem için yürümek istemedi.

Üzerimizde gerginlik vardı çünkü kütüphane öpüşmek ikimizi de yükseltmişti.

Annemi aradım. Hafta sonu geldiği için arkadaşlarıyla tatile çıkacaklarını ve Taehyung bize gelicekse eğer yaramazlık yapmamamızı söyledi :) Bende annem yapmayacağımızı:) söyledim.

Evin önüne geldik. "Güzelim eksik birşey varmı veya canının istediği alayımmı marketten."

Taehyung geri geri arabayı park ederken bir yandan da soru soruyordu.

"Yok şey herşeyimiz var."

Cebimden anahtarımı çıkartıp arabadan indim. Taehyungda arabayı kilitleyip koşa koşa yanıma geldi. Minik minik koşması hoşuma gitmişti. Kapıyı açmaya çalışırken beni sıkıştırdı.

"Ne kıkırdıyorsun bakim ? Hoşuna mı gitti hımm?"

Boynumu öptüğünde kıkırdayarak gıdıklandım.

"Taehyung kapıyı açamıyorum rahat dur."

Mırıldanarak ellerini arkadan belime koydu. Dudakları hala ensemde ve boynumda geziniyordu.

"Taehyuuungg."

Minik öpücükleri ıslaklaşmaya başladığında sinirlenerek bulamadığım anahtarın deliğini bir anda sertçe ittirince deliğe girdi ve hemen açtım. Taehyungun beni bırakma gibi bir amacı yoktu. Sıkı sıkı belimden sarılmış ve beni yürütüyordu. Anahtarı zar zor alıp kapıyı ittirdim ve ona dönüp tek kolumla boynuna sarıldım.

"Ya ahahah bir dur adam komşular görücek."

Yanaklarıma öpücük koydu. Ellerini arkada birleştirip kenetleyince burun buruna geldik. Benimde otomatik olarak ellerim ensesine gitmişti.

Çok özlemiştim. İkimize de ceza gibi olmuştu ama en azından aklı başına gelmişti.

"Güzel bebeğim benim. Seni çok özledim."

Çatlak çıkan gür sesinden dolayı boğazını temizledi ve boyun girintime yaslanarak bana sarıldı. Kocaman omuzlarından dolayı kollarım açılırken belimi sıkı sıkı sarmıştı.

"Seni çok seviyorum vita'm. Lütfen bir daha böyle olmasın aramız ben hiç iyi olmuyorum."

Bebek gibi çıkan sesine karşılık kıkırdadım. Küçük çocuğun annesine sarılıp ağlaması gibiydi. Saçlarını okşayıp öptüm.

"Seni tek şartla affederim."

Hızla kafasını kaldırıp bana baktı. Heyecanlanmıştı. Heyecanlanmalıydı.

"Eğer bana leziz bir akşam yemeği sunarsan."

O masum yemek tariflerini düşünüyordu ama benim aklımdan hiç masum şeyler geçmiyordu. Tek kolum ensesine yaslıyken diğerini indirip aramıza soktum. Ardından duvara yaslandım. Aramızda biraz mesafe açılmıştı. O mesafeyi de işaret parmağımı kanca yapıp kemerine taktım ve kendime çektim. Taehyungun masum masum gülen gözleri kısıldı ve artık hiç masum gülmüyordu.

"Belki seni affedebilirim."

"Hımm leziz bir yemek demekki ? Karnın mı acıktı yoksa..."

Dudaklarımı öpmeye başladığında gözlerimi kapatmadım. Onun kısık gözlerine bakmayı tercih ettim. Ama biraz sonra olayı ileri taşıdı. Yana yatıp dilime temas ettiğinde inleyerek gözlerimi kapattım. Elleri vücudumda gezinirken pantolonumdan elini sokup parmağıyla deliğimi dürtüklediğinde kendimi ona doğru titreyerek ittirdim. Anında gözlerim açıldığında Taehyungun da kapalı gözleri açıldı ve çatıldı kaşları.