15

1.4K 101 15
                                    

Pekala o günden sonra hayatım gerçekten çok güzel gidiyordu. Her şey o kadar yerinde o kadar doğruydu ki. Aldığım zevk tıpkı dondurma kabındaki sarma gibiydi.

Taehyung ile hamakta kucak kucağa yatıyorduk. Beni baş başa piknik diye getirmişti ama olay bir anda mangala dönmüştü ve kokusuna da bütün arkadaşlarımız toplanmıştı.

Taehyungun arkadaşları demişken size anlatmam gereken dedikodular var. O piç arkadaş grubu dağılmıştı. Bogum içlerinden birinden hamile kalmıştı. Üniversiteyi bırakmıştı. Ailesi reddetmişti. Ve baba olcak o şahısta Bogumu siklemeyip kayıplara karışmıştı. Her ne kadar hoşlanmasam da bu durumu yaşamayı kimse haketmiyor. O yüzden arada Bogumla görüşüp ihtiyacı olduğunda yanına gidiyordum.

"Noldu paşalar siz etleri önünüze mi bekliyorsunuz ?"

Seokjin hyungun şikayetiyle kafamı okuduğum kitaptan kaldırdım. Taehyungun gözleri hala kapalıydı. Takmadığı çok belliydi. Tebessüm edip kitabın kaldığım sayfaya ayracımı koyup kapattım.

Taehyungun belime sardığı kollarına doladım parmaklarımı. Bu hareketimle hemen beni daha çok yakınına çekip alnıma öpücük koydu.

"Yardıma geliyim hyung. Salata yaptınız mı ?"

Kalkacakken Taehyung daha sıkı doladı kollarını.

"Bebeğim kalkmam lazım. Ayıp oluyor."

"Banane. İki et kızartcaklar."

İkimizde yan dönmüş yüzlerimiz birbirine bakacak şekilde yatıyorduk. Beni döndüre döndüre hamakta bir hal olmuş.

"Offf mıç mıç mıç. Kalkma be kalkma. Pişti zaten."

"Seokjin."

Taehyung gözlerini açmadan seslendi. Yorgundu biliyordum. Son zamanlarda çok çalışıyordu. İşe de girmek zorunda kalmıştı. Ailesinin durumu çok iyiye gitmemişti. Desteklemek için işe girmişti.

"Efendim paşa hazretleri."

"Aç köpek sürüsü gibi peşimizden nasıl geldiyseniz benim güzelimi yormadan yapın o etleri."

Arkadaşlarına karşı sinir bozucu konuşuyordu hatta bazen saygısızca olabiliyordu ama farkettiğim şey şuydu ki bunlar insanca anlaşamıyordu. Birbirlerini zorbalamadan bir gün geçiremiyorlardı.

"Aga bende ne zaman zorbalıcak diyordum valla sabahtandır bir sıkıntın var sandım."

Namjoon marulları doğrarken ciddiyetle söylediğinde benim yakışıklı sevgilim yarım ağız gülmüştü. Çocuklar aralarında şakalaşıp gülüşürken kenara çekilmiş Jimin ve Yoongiyi gördüm. Son zamanlarda yakınlaşmışlardı ama Jiminle konuşamamıştık.

"Tete."

Fısıldayarak alnına düşen saçlarıyla oynadım. Saçlarını kesmişti eskisi kadar uzun değildi ama yinede parmağıma dolanıyordı.

"Evet bebeğim ?"

Kapalı göz kapaklarına dolanan parmaklarımı kaşlarına çıkarttım.

"Dedikodu yapalımmm."

Onla en sevdiğim şeydi. Herkesle dedikodu yapılmaz ama sevgilin varsa seni sıkılmadan saatlerce dinler ve bunun hakkında yorum yapar.

"Dedikodu malzemelerimiz götümüzün dibindeyken mi güzelim ?"

Gülümseyerek gözlerini açtığında parmaklarım gözüne girmesin diye dudaklarına indirdim.

"Duymazlar onlar fısıldayarak konuşalım."

"Pekala hazır mısın?"

Heyecanla kafamı salladım. Kim bilir ne öğrenmişti.

"Jiminle Yoongi öpüşmüş."

"Ne!"

***

"Çok eğlendim. Teşekkür ederim bugün için."

Taehyung beni eve bırakmıştı. İçeri davet etmiştim ama işleri olduğu için gelemem dedi. Kollarımı boynuna dolayıp ona yaklaştım. Oda belimi sarıp kendine yapıştırdı.

"Borcun olsun bir gün ödeşiriz."

İmalı bakışlarıyla göz kırptı. Neyden bahsettiğini anladığımda kahkaha attım. Çok terbiyesiz olabiliyordu. Açıkta kalan boynumu öptü. Geri çekildiğinde dudaklarına minik bir öpücük koydum.

"Emin misin gelmek istemediğine?"

Belki onu kandırırım diye masum bakışlar attım ama kanmış gibi durmuyordu. Gerçekten önemli işleri olmalıydı.

"Çok önemli olmasa yanından bir saniye ayrılmam sevgilim."

Pes ederek kollarımı boynundan çektim. Onun elleri de boynumdan saçlarıma çıktı. Saçlarımı okşayıp alnımı öptü.

"Hadi gir içeri rüzgar var çok."

"Pekala görüşürüz Taehyungiee."

Şirin şirin kıvırtıp içeri girdim ve kapıyı kapattım. Onunlayken çok mutlu ve huzurlu hissediyordum. Gidince de bir hüzün çöküyordu.

"Anne ben geldiiim."

Montumu askılığa asıp salona geçtim. Mutfağa baktım. Banyoya baktım. En sonunda odalarına baktım ama yoktu. Normalde bu saatte evde olurlardı.

"Herhalde gezmeye gittiler."

Odama çıktım. Bugün ormanın içinde koşturduğumuz oyunlar oynadığımız için biraz tozlanmıştım. Temiz kıyafetler çıkartıp perdeyi çekmek için cama yaklaştığımda birini farkettim.

Uzaktan kaldırımdan buraya doğru bakıyordu. Çok üstünde durmadan perdemi kapattım ve duşa girdim.


***

Bilinmeyen kişi ve mekan!

"Bütün anlatılan o efsaneler gerçek mi yani ?"

Beyaz saçlı adam masasına heyecanla konuştu. Karşısındaki kadın ise kendinden emindi.

"Kesinlikle gerçek. Kimse yaşamında çift kurtlu bir vitaya denk gelmez. Çocuğun özel güçleri var henüz farkında değil ama farkına varırsa..."

Suratında ki gülüş iyilik barındırmıyordu ve kimse için iyi şeyler olmayacağı kesindi.

"...işte o çok sevdiği deltasıyla beraber herkesi buzun içine hapseder. Ve o zaman nolur biliyormusun ?"

Adam merakla kadını dinlerken kadın masanın üstüne ayaklarını uzattı.

"İşte o zaman senin devrin başlar."


*Devam Edecek*

Ne büyücüsü ne vitası bihter neyi itiraf edecek firdevs hanım behlülle ne ilgisi var ??????

secret vitaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin