Emir abi gittikten sonra yalnız kalmıştık o sırada İclal'de garip bir mutluluk fark ettim evet mutlu olmak suç değildi ama bu hem masumca hem de söylemediği bir şeyi düşünüp nasıl anlatacağını planlarken ki sırıtmaya benziyordu ve tahminimde yanılmamıştım da bu düşüncemden yaklaşık 10 saniye sonra
_Beste sana bir şey söyliycem diyerek atladı bense tahminimin doğru çıkmasının verdiği huzurla onu dinlemeye başladım
_Heh buyur seni dinliyorum konu Yusuf değil mi
_Hehehe şey belki yani evet fakat içinde Ayşe ile Batın da var
_Maşallah bir ben yokum
_Sen o sırada rüyalar alemindeydin şimdi ben Mert abiyle çıktım ya sonra Yusuf geldi Eren de senin yanına çıktı işte benim testlerim bitene kadar bekledi bahçeye çıkıp kamelyaya falan oturduk ve bana montunu verdi ağağağağ İclal o kadar heyecanlıydı ki yerinde duramıyordu doğru düzgün cümle kurmakta bile zorlanıyordu sanırım aşk gerçekten insanın aklını başından alıyordu
_Vay be çocuk aşırı mal duruyordu ama demek ki bu centilmen olmaya engel değilmiş
_Ya sussana sen mal değil o tamam mı
_Peki peki öyle olsun bu lafımdan sonra hâlâ dalga geçtiğim için koluma sert bir tane geçirmişti fena şekilde yansa da gülmeye devam etmiştim bence arkadaşlık ilişkilerinde bu tarz kavgalarda üstte kalmanın kurallarından biri ne olursa olsun asla gülmekten vazgeçmeyip sonuna kadar sinir etmeye devam etmekti
Biz böyle kendi aramızda eğlenirken aniden telefon çaldı arayan Mert abiydi böyle işleri pek hayra alamet yormazdım ama bu sefer içimde o her zaman ki rahatsız histen yoktu
-Efendim Mert abi
-Besteeee başardım en sonunda evlenme teklifini ettim ve kabul etti
-Vağğ diye İclal'le aynı anda sevinç çığlığı atmıştık
_Gerçekten çok sevindik Mert abi hayırlı olsun
_Teşekkür ederimmm
Telefonu kapattıktan sonra kendi aramızda bu konu hakkında konuşmaya devam ettik ikimiz de onların birbirleri için doğru insan olduğunu ve çok mutlu olacaklarını düşünüyorduk
Saat henüz 18:00'di ancak kış olduğu için hava çoktan kararmıştı akşam yemeğini yediğimiz için boş boş telefonlarımıza bakıyorduk sonra benim aklıma oyun alanına gitmek geldi orayı yenilemişler ve bizim yaş grubumuza da uygun olan eğlenceli oyunlar koymuşlardı
_İclal hadi kalk gidem
_Nereye gidecez
_Oyun odasına hem canımız sıkılıyor burada hadi lütfen
_İyi tamam hadi gidelim
Tam kapıdan çıkacağımız sırada Eren'le çarpıştık onu sabah göremediğimden içimde bir burukluk vardı fakat şu an dünyalar benim olmuştu hemen boynuna sarıldım o da aynı şekilde karşılık vermişti
_Bebeğim hoş geldin hayırdır bu saatte
_Şey abim nöbetçiymiş de ben de ondan faydalanarak geliyim dedim
_Çok iyi yapmışsın biz de oyun yerine gidiyorduk sen de gelsene
_Olur
Beraber sohbet ederek yürüyorduk gideceğimiz yer bu katta olduğu için hemen varmıştık tam içeri girecekken arkadan tanıdık kalın bir erkek sesi duydum o tarafa doğru döndüğümde ise bu kişinin Bahadır abi olduğunu gördüm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hastanelerde Bir Ömür
AdventureKim bilebilirdi ki bir kere hastaneye gitmekle hayatının altüst olabileceğini? Beste'de bilmiyordu. Ne vardı sanki diğer çocuklar gibi yaşayabilseydi.