Mert abinin odasına geldiğimiz de ben oradaki mavi koltuklardan birine oturdum Eren ise direk sedyeye çıktı
-Mert abi beni niye muayene etmeni istediğini biliyor musun
-Abicim inan ki bilmiyorum bilsem emin ol söylerdim
-Biliyorum da yine de sormak istedim
-İyi misin
-Evet sanırım
-Sen de Beste gibisin gerçekten yani ruh ikizi diye bir tabir var ya tam birbirinizi bulmuşsunuz
-Ben de öyle düşünüyorum ama ne için
-Beste anlatmıştır belki bilmiyorum ama o da iğneden kokmuyor aynı senin gibi bundan rahatsızlık duyuyor
-Anlattı aynen
-Öyleyse başlayalım istersen
-Tamam ben sıyırayım kıyafetimi
-Eren senin nefesin böyle değildi inşallah herhangi bir şey içmeye başlamamışsındır
-Valla içmiyorum Mert abi
-Oğlum yemin etmene gerek yok ben güveniyorum sana
-Çok belli oluyor
-Ya tamam bi anlık öyle sormuş olabilirim ama sen de bana hak ver aklıma ilk gelen sebep o
-Bu aralar böyle zaten boğazım falan da bir acayip
-Zeki çocuk peki bu zamana kadar neredeydin
-Mert abi beni bilmiyor gibi konuşma ya en son hasta olduğumda abimler zorla getirdiydi hastaneye
-Biliyorum merak etme ama ne zaman akıllanıcan onu bilmiyorum
Eren tam cevap verecekti ki Mert abi ağzını açmasını söyledi muayene olurken bile çok tatlı görünüyordu bir yandan onu izliyor bir yandan da kafamdaki düşüncelerle konuşuyordum ta ki Eren'in sesini duyana kadar
-Beste yine nerelere daldın
-Hiç öyle dalmışım ne oldu
-Gel bir aşağı kata inicez
-Neden
-Mert abi kan tahlili istedi
-Eren sanki keyfimden istedim
-Bir şey demedim ki ben
-Demiş kadar oldun
O arada koptuğum için neden istediğini çözememiştim ama anladığım kadarıyla Eren pek memnun değildi halbuki korkmuyorum demişti acaba bana hava atmak için yalan mı söylemişti en iyisi bunu kendinden öğrenmek olduğunu düşünerek sordum
-Eren Mert abinin kan tahlili isteme sebebi ne
-Hazır gelmişken bakılmasını istiyormuş ama bence bunu da Kuzey abim istemiştir bak eminim buna
-Ya tamam da niye bu kadar kızıyorsun
-Çünkü ben bugünü hiçbir şey olmadan yalnızca ikimiz geçirmek istiyordum şimdi bi sen bi ben yani neredeyse 2 saatimiz buna gitti
-Anlıyorum ama daha önümüzde koskoca gün var hem senin işin olmasa bile benim tedavim için gidecekti o süre
-Bilmiyorum artık
Bir yandan yürüyüp bir yandan da konuşuyorduk önce Kuzey abiyi bulmak için hemşire odasına gittik ancak orada yoktu sorduğumuzda ise hastası olduğunu öğrendik daha fazla beklememek için kan alma odasına gittik orada Eren'i tanımayan yoktu Ada abla yine her zaman ki tatlılığıyla yanımıza geldi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hastanelerde Bir Ömür
PertualanganKim bilebilirdi ki bir kere hastaneye gitmekle hayatının altüst olabileceğini? Beste'de bilmiyordu. Ne vardı sanki diğer çocuklar gibi yaşayabilseydi.