Yine yeni bir bölüm ve yine ben sevdiniz mi bilmiyorum ama ben yazmayı sevdiğim için yazıyorum okursanız da mutlu olurum yaniO gittikten sonra ben de uyuya lalmışım uyandığımda emre abinin başımda başka bir abi ile beraber beklediğini gördüm emre abinin arkadaşı olmalıydı ikisi de oturmuş bana bakıyordu benim uyandığını henüz fark etmemişlerdi ben de o arada yanındaki abinin yaka kartını okudum adı kaanmış emre abiye hiç benzemiyordu hatta baya sert duruyordu
Daha sonra emre abi benim uyandığımı farketti nasıl olduğumu sordu yanlızca iyi diyebilmiştim çünkü konuşmaya mecalim yoktu uyumuş olsam bile yetmememişti.Biraz sessizlik oldu sessizliği bozan Kaan abi oldu; ufaklık kusura bakma kendimi tanıtmadım ben Kaan emre abinin arkadaşıyım ve yanı zamanda çocuk doktoruyum sen de beste olmalısın tanıştığımız memnun oldum . Dedi bende dedim.
Daha sonra emre abi serumun bittiğini söyledi ve torbayı askıdan alıp damla ablanın koluma taktığı şeyi çıkarttı tekrar geçmiş olsun eve gidebilirsin ufaklık dedi. ama benim gidecek halim yoktu çok yorgundum. Kaan abi bunu farketmiş olacak ki emre abiye emre bu çocuk iyi değil çok yorgun görünüyor ben yatış işlemlerini başlatayım sen de ailesine haber ver kızın dedi ve duyduğum en son şey bu oldu.
Gözümü açtığımda çok tatlı bir hastane odasındaydım evet belki biraz bebeksiydi ama gene de sıkıcı odalardan iyidi.
Bu sefer başımda kimse yoktu diğer kolumdan serum bağlanmıştı ve başım ağrıyordu sanırım ilaçlar ağır gelmişti etrafa göz ucuyla bir bakıyordum ki ayak ucumda bir hap,3 şişe su ve bir not gördüm. Notta: ufaklık konuşulanların ne kadarını hatırlıyorsun bilmiyorum ama serumunu çıkardıktan sonra bayıldın biz de seni bu odaya aldık yarın sana bir kaç test yapacağız ve neyin olduğunu bulacağız ona göre de bir tedaviye başlayacağız zaten ben akşam yemeğinden sonra yanına geleceğim seninle birşey konuşmam gerekiyor telefonun yastığının altında akşam yemeğinden sonra görüşürüz yazıyordu.
Notu okuduktan sonra hapı içtim ve telefonuma bakmaya başladım çok üşüyordum sanırım ateşimi düşürememişlerdi. telefona bakarken zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım ve hem baş ağrım hem de üşümem geçmişti.
Aradan bir saat geçmişti canım sıkılmaya başlamıştı oda güzeldi ama yapacak bir şey yoktu sonra birden kapı çaldı sanırım gel dememi bekliyordu kapıdaki kişi tekrar çaldı ve bu sefer gel dedim
Gelen kişi yemek getirmişti hiç konuşmadı yanlizca yemeği bırakıp gitti sanırım günde 100 lerce kişiye yemek götürmek insanları asosyal yapıyordu
Karnım çok acıkmıştı ama hiç birşey yiyesim gelmiyordu birşeyler yemem gerektiğini biliyordum o yüzden zorla da olsa yemeği yedim ve tekrar telefonuma daldım.
Evet yine bir bölümün daha sonu inşallah seviyorsunuz dur yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim 🥰
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hastanelerde Bir Ömür
AventuraKim bilebilirdi ki bir kere hastaneye gitmekle hayatının altüst olabileceğini? Beste'de bilmiyordu. Ne vardı sanki diğer çocuklar gibi yaşayabilseydi.