2.2

415 51 72
                                    

Bir anda ensemden tutup dudaklarımızı birleştirmesini bile saniyeler sonra algılamıştım...

Ne yapacağımı bilemez bir şekilde öylece duruyordum. Sanırım şu an ona karşılık vermem gerekiyordu, değil mi?

Birkaç saniye hareketsiz kalan dudakları, dudaklarımı açmamla birlikte hareketlendi. Bir eli ensemdeyken diğeri sıkıca belimi kavrıyordu. Alt dudağımı ağzına alıp emmesiyle kısık sesle inledim. İnlememle birlikte hareketleri hızlandı ve doğrularak oturur pozisyona geldi. Ona yardımcı oldum ve bacaklarımı iki yana açarak kucağına oturdum. Oturduğumuz için ayrılan dudaklarımızı hızlıca tekrar birleştirdim ve beklemek istemediğim için üst dudağını ağzıma aldım.

Sanırım bu hamlemi beklemiyordu çünkü ilk birkaç saniye afallamıştı. Yine de şaşkınlığını üstünden çabucak atarak alt dudağımı ağzına aldı. Ben ne kadar yavaş hareket ediyorsam o, o kadar hızlı hareket ediyordu. Sanki yıllardır bu anı bekliyormuş gibi hareketleri sert ve anlamlıydı. Benimse karnım kasılıyordu ve tüm organlarım iç içe girmiş gibiydi. Hayatımda hiç olmadığım kadar heyecanlıydım.

Boşlukta duran ellerimi kaldırdım ve birini yanağına, diğerini de ensesine atıp saçlarıyla oynamaya başladım.

Alt dudağımı öpmeyi bıraktı ve üst dudağıma da aynı şeyi yapmaya başladı. İlk önce sömürmek ister gibi içine çekiyor, emiyor ve sonra da ısırıyordu. Aynı şeyi ben de onun dudaklarına yapıyordum. Önce ses çıkaracak kadar içime çekiyor, emiyor ve ısırıyordum.

Nefeslenmek için dudaklarımızı ayırmak istemiştim. O yüzden ben durdum ama o durmuyordu. Benim durmamı fırsat bilerek iki dudağımı da ağzının içine aldı ve ıslak bir ses çıkararak ayrıldı benden.

Hızlı hızlı aldığım nefeslerim onun nefeslerine karışıyordu. Yüzlerimiz hâlâ çok yakındı. Burunlarımızın ucu birbirine değiyordu. Büyük ihtimalle kızarmış dudaklarımı yaladım ve, "Minho..." diye fısıldadım. Sesim benim kulağıma çok etkileyici ve davetkâr gelmişti. Minho da böyle düşünüyor olacak ki hiçbir şey demeden yine dudaklarımızı birleştirdi.

Bu seferkinin kısa bir öpücük olduğunu düşünüyordum ama yanılmıştım. Üst dudağımı sertçe ısırdı ve bu sefer ağzına doğru yüksek sesle inledim. İnlememden güç almış olacak ki beni koltuğa yatırdı ve üstüme çıktı. Ellerimi başımın üstünde birleştirmişti. Bir eliyle iki bileğimi de tutuyordu, diğeriyle de çenemi tutmuştu.

Her şeyi oluruna bırakmaya karar verdim ve sert öpüşüne tekrar karşılık vermeye başladım. Bu sefer ben onun alt dudağını ağzıma almıştım. Tadı çok güzeldi. Her zaman öpmek isteyeceğim kadar güzeldi.

Çenemdeki eli, çeneme baskı uyguladı ve dudaklarım biraz daha açıldı. Açılan dudaklarıma dilini yollaması ile neye uğradığımı ciddi anlamda şaşırmıştım. Şimdi böyle bir şey yapmasını beklemiyordum.

Yine de itiraz etmeyerek dilini ağzımın içine göndermesine izin verdim. Dili ağzımın içini keşfe çıkmışcasına dolaşıyordu. Boş durmak istemeyerek dilimi Minho'nun diline değdirdim. Bunu yapmamla birlikte hareketleri mümkünmüş gibi daha da hızlandı. Dilini çekti ve alt dudağımı ağzına aldı, sertçe ısırdı. Öyle ki ağzımın içinde kanın metal tadını hissetmiştim.

Hareketlerimin kısıtlı olması sinirlerimi bozmuştu. O yüzden elimi bırakması için bileğimi çekmeye çalıştım. Ama çok fazla sıkı tutuyordu.

Birkaç kez daha kurtulmayı denedim ama başaramıyordum. Uyarı niteliğinde ağzımdaki dudağını ısırdım. Ama onun umurunda bile olmamıştı. Hatta keyifle gülümsediğini bile kıvrılan dudaklarından hissetmiştim.

ηαυgнтү кιттү ᯓᡣ𐭩 мιηsυηg |Düzenlendi| ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin