Yalnızlığında boğulan bir kız Melisa . Her şeyini kaybetmiş bir kız ... Hayatın da arkadaşları dışında kimsesi olmayan . Öyle bir gün geliyor ki kendini bambaşka bir hayatın içinde buluyor . O kendi geleceği hakkında hiç bir fikri yokken kader örmey...
Stresli bir şekilde Aslıdan telefon beklerken sonunda telefonumun zil sesi çalmıştı. Hemen arayana baktım , maalesef beklediğim arama değildi. Numara arıyordu. Büyük ihtimalle banka falandır. Şu an daha önemli bir telefon beklediğim için hattı meşgul edemezdim .
Mutfağa geçip bir bardak su aldım . Bu sefer beklenen arama geldi . Aslı arıyordu. Hemen telefonu açtım.
"Ne oldu kanka ? Ne dedi Uraz bey?" diye sordum panikle . "Yarın gelsin bir hafta deneyelim eğer olumlu giderse devam eder dedi . Mark seni baya övdü yalnız , bir ara ben kendi arkadaşımı tanıyamadım. " dedi .
Kıkırdayarak "Canım eniştem ya , aferin adam oluyor , böyle böyle adam edeceğim onu" dedim .
"Ne diyorsun sen be ! Sen ilk önce kendini adam et yelloz" diye bağırdı Mark .
" Aslı telefon niye hoparlörde??!?" diye sordum .
"Yawrum arabaya bağlı telefon eve dönüyoruz ondan ." dedi .
Hemen Mark lafa atlayarak " Yavrum mu ? O senin nerden yavrun oluyor ben senin yavrunum" diye cevap verdi Aslıya. Yine mıç mıç olmaya başlamışlardı ki telefonu kapattım. Şu an hiç onları çekemezdim.
Rahatlamıştım resmen üzerimden büyük bir yük kalktı. Kendimi yatağa atıp düşüncelere daldım. Her şey bok gibiydi . Her ne kadar kendimi kandırsam da her şey çok kötüydü . Okulu bırakma kararı almıştım. Çünkü hem okul hem iş olmuyordu . Ayakta durmaya çalıştıkça batıyordum. Bütün bu olanların üstüne migrenim tutmuştu birde . Lambayı söndürdüm , karanlık bir ortam hazırlayıp gözlerimi kapattım. Stres olunca migrenim azıyordu. Yorganın altına girdim. Derin bir nefes alıp kendimi uykunun kollarına bıraktım...
**&&**
"Kanka çocuk nasıl bir çocuk? Şımarık falan mı? Uf bende ki de soru , babasının şirketi var tabi ki şımarıktır! " dedim panikle . Elim ayağıma girmişti.
Üzerime tayt ve sweet giydim . Çocuk bakacaktım zaten şıklıktan çok rahatlık önemliydi . Saçımı açıp dağınık bıraktım .
Telefonu hopörlere alıp makyaj masasına oturdum . "Yok kanka çocuk çok tatlı. Baya sevimli ama yaşından çok dertleri var . Doğar doğmaz annesi terk etmiş , çocuk anne kavramının ne olduğunu bilmiyor . Senden önce ki bakıcısı bu çocuğa pekte iyi davranmamış . Zaten daha 4 yaşında küçücük bir şey." dedi .
İçim acımıştı . Küçücük çocuk nelerle uğraşıyordu . "Kanka ben şeyi sormayı unuttum bu çocuk kız mı ? Erkek mi ? Adı ne? He bide unutmadan şimdi çıkacağım bana evin konumunu da atsana ." dedim .
"Konumu yolluyorum şimdi. Ayrıca çocuk erkek ve Adı Efe , 4 yaşın da ve ben seninle çok iyi anlaşacağına eminim . Zaten senle anlaşamayan çocuk yok büyülüyorsun resmen herkesi . Sana güveniyorum git de göster kendini kızım go girl ben senin arkandayım . " dedi .
Aslıya gülerek veda ettim ve telefonu kapattım . Hemen çıkmam gerekiyordu çünkü otobüs 10 dakika sonra kalkacaktı ve bütün aksiliklerin beni bulduğu gibi yol konusu da problemliydi . Aslının attığı konuma göre bir otobüs gidiyordu o da 40 dakika da bir geçiyordu. Hemen beyaz spor ayakkabılarımı giydim ve koşarak aşağı indim .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Ayyakabılar hariç böyle düşünebilirsiniz:))
Asansörün bozuk olması da benim şansımaydı tabi . Koşarak tam 8 kat indim ve durağa doğru yürümeye başladım. Hayat ilk defa yüzüme güldü ve ben gider gitmez otobüs geldi . Hemen konuma girdim , 15 durak vardı. Boş bir yere geçip oturdum. Bugün erken dönüp evi toplamalıydım . Eşyaları bir haftalık tuttuğum bir otel odasına götürecektim . Şu deneme süresi geçsin sonra Uraz beylere götürürdüm .
Yanımdan bir teyzenin omzumu parmağı ile deşmesiyle ona döndüm. " Kızım ben oraya oturayım mı ?" diye sordu .
Arkasını göstererek "teyze orda yer var ya" dedim . Arkasında ki koltuk boştu. "Ama o ters Yavrum benim midem bulanıyor sen gençsin sen geç oraya ." dedi . Sabır çekerek kalktım. "Buyur teyze geç geç otur" dedim . Benim durağa da 2 durak kalmıştı. İlk defa İstanbul da trafik yoktu şükür. Teyze bana seslenerek "Kızım otursana arkaya" dedi . Yandan bir bakış atıp " Yok teyze yok ben ineceğim. " dedim ve önüme döndüm. Bir de beni düşünüyor gibi yapıyor ya tam cinnet geçirmelik .
Durakta indiğim gibi yürümeye başladım. Markete girip 2 tane çikolata aldım. Çocukları tavlamanın en güzel yoluydu çikolataydı. Fazla yemediği sürece sorun da yoktu .
Aslının attığı konuma geldim ve bodyguardlarla karşılaştım . İki tane abi bana ters ters bakıyordu. Evlerine baktığım için herhalde , hızla onlara doğru yürüdüm. "Şey ben Uraz beyin evine gelmiştim" dedim . Duvar gibi suratıyla "Burası , siz kimsiniz ?" dedi .
Kekelememek için zor duruyordum . Sonuçta hayatımda ilk defa bodyguard görüyordum ve şey bu adamlar hem çok büyük hem çok kaslı yani bana bir tane vursa selam okunur o derece hemde çok yakışıklıydılar. "Şey ben bakıcı olarak işe başlayacağım ama önce bir Uraz beyle görüşmem gerek . Sonuçta işe alacağı kişiyi tanıması gerek , ama zaten deneme süresi yapacakmış . Bence bana okey olur ha ? Siz ne dersiniz ? Sizin de patronunuz sonuçta tanımışşınızdır . Bodyguardlık zor mu? Silahlı çatışmaya giri-" ben saçmalamaya başlamıştım ki adam sözümü kesti . "Melisa Hanım olmalısınız buyurun" dedi ve eliyle içeriyi işaret etti . İçeri girdim ve eve baktım , klasik zengin eviydi işte . 3 katlı müstakil bir ev , ya da buna ev denmez bu villaydı . Arkamda hissettiğim gölge ile arkamı döndüm . Kapıda ki bodyguard da benle geliyordu . Telefonumun sesi ile hızla yürümeye başladım. Bodyguardtan uzaklaşıp telefonu açtım. Aslı arıyordu.
"Kızım bulabildin mi evi?" dedi heyecanlı olduğunu belli eden bir sesle . "Buldum anasını satayım buldum da , bu ev mi kızım ? Kapıda badyguardlar içerde havuzlar? Keşke doğru düzgün anlatsaydın bana şu Uraz Bey'i . Daha demin kapıda ki ultra kaslı ve yakışıklı olan bodyguard'da rezil oldum . O da yetmezmiş gibi adam beni villayı ağzımdan salyalar akarak izlerken buldu . Şu an intihar etsem yeridir!" diye söverken aslının gülme sesleri geliyordu . Kahkahalarla gülüyordu çok komikti çünkü (!)
"Uff kanka çok yardımcı oluyorsun kapat , ben şimdi içeri gireceğim" dedim ve telefonu kapattım. Arkamı döndüm ki ne döneyim galiba biraz sesli konuşmuşum bodyguard olan abi bana bakıyor , duvar gibi olan suratında minicik de olsa bir alay ifadesi vardı. Dudakları minicik kıvrılmıştı . Al işte duymuştu her şeyi adama yakışıklı dedim , kaslı dedim bide bunlar yetmezmiş gibi kendi fakirliğimi belli eden şeyler de söyledim . Hepsini duydu kesin !
Artık içeri girmem gerekiyordu . Asla arkamı bir daha dönmemek suretiyle hızla villaya doğru yürüdüm . Kapıya geldiğimde beklemeden zili çaldım. Hizmetli bir kız açtı kapıyı . Ama görmeniz lazım kız bir içim su . Platin saçlı çakma da olsa sarışın , fiziği maşallah Kylie jenner'a taş çıkarır. Burada ki çalışanlar mankenlik ajanslarından seçiliyordu galiba. Resmen kendimi kötü hissetmeye başlamıştım .
Ben mal gibi kıza bakarken kız gözlerini devirerek "beni incelemeniz bittiyse kim olduğunuzu öğrenebilir miyim ?" dedi kendini beğenmiş bir tavırla . Obaa şimdi olmadı hacı , biz burda seni övüyoruz sen bize ne yapıyorsun . Dedi iç sesim haklı olarak .
"Ben yeni bakıcı , Uraz beyle görüşücektim." dedim aynı onun gibi itici bir şekilde . Kapıyı suratıma kapatmadan önce "bekleyin , Uraz beye geldiğinizi haber vereyim ." dedi .
Abi yok yok insan da samimiyet , hoşgörü kısacası karakter olmadığı sürece güzellik önemli değildi . Kız dünya güzeli olsa ne olur konuşunca fok balığına dönüşüyor .
Mal gibi suratıma kapanan kapının önünde beklemeye başladım. Allahtan bodyguard abi gitmişti beni kapıya kadar getirip . Biri beni izleyince kendimi kötü hissediyordum . Hele bu kişi hiç tanımadığım bir kişi ise daha da kötü hissediyorum birde sakarlık yapmaya başlıyordum.
Kapı tekrar açıldığında , bu sefer dilim tutuldu .
