6. bölüm

350 16 1
                                    

Efenin üstünü giydirdim . Uraz bey alt kata inmişti . Bende Efeyi aldım ve beraber mutfağa indik .

"Açıktın mı bebeğim" diye sordum Efe'ye . Efe hayır manasında kafa salladı.

"O zaman kurabiyelerimizi pişirelim mi?" dedim .

Cevap vermek yerine tekrardan kafa salladı . Efe çok korkmuştu , o yüzden hareketleri baya durgunlaşmıştı .

Efe ile beraber yaptığımız kurabiyeleri buzdolabından çıkartıp fırına koydum .

Efe yerde bulduğu arabası ile oynarken Uraz bey girdi mutfağa . Masaya oturdu ve "Bugün olanlar için özür dilerim" dedi . Ben de bu konuyu konuşmak istiyordum zaten .

"Problem değil Uraz beyde o adam kimdi ?" diye sordum .

"Aslında benim kardeşim , ama ben onu Efeyi annesine para karşılığında sattığı gün sildim ." dedi . 

"Anlayamıyorum Uraz bey , sizin kardeşiniz neden Efeyi annesine satıyor? Ayrıca annesi neden böyle bir şey yapıyor? Oğlunu geri alacaksa neden bırakıyor?" diye kafamın içinde ki bütün soruları sıraladım .

Gereksiz yere adamın özel hayatına burnumu sokuyordum.  Eğer anlatmak istemese haklıydı. 

Uraz bey ağzını açacakken kapı çaldı . Tam zamanıydı gerçekten !
Kim gelmişti ki bu saatte ?

Tam kapıya bakmak için kalkacakken Efenin ağlamasıyla Efenin yanına koştum . O sırada Uraz bey ben bakarım dedi ve kapıyı açmak için gitti . Efenin yanına eğildim . Arabanın kapı kısmına elini sıkıştırmıştı . Parmağı kıpkırmızı olmuştu . Canı çok acımış olmalıydı.

Uraz bey tekrar hızla yanımıza geldi . "Ne oldu?" diye sordu.

"Parmağını oyuncağa sıkıştırmış" dedim . Efeyi kucağına aldı ve "oğlum dikkat etsene biraz , çok acıdı mı ? " diyerek mutfaktan çıktılar . Bende peşlerinden gittim . Kim gelmişti acaba ?

Salona geçtik . Koltukta oturan Mark ve Aslıyı gördüğüm an kendimi çığlık atmamak için zor tuttum . Aslımı 3 gündür görmüyordum . Çok özlemiştim . Hızla ayağa kalktı ve bana sarıldı . Bende ona sımsıkı sarıldım . Daha sonra Markta ayağa kalkarak "özlettin kendini yelloz" dedi . Efe ne dediğini anlamamış gibi "onun adı yelloz değil , Melisa" dedi . Kuzum ya çok tatlıydı .

Mark "hayır amcacım onun adı yelloz , çirkef , cadı , sevimsiz ... Daha bir sürü adı var." dedi . Sinirle Marka bakıp "Mark çocuğun yanında ağzımı açtırma ! Vallahi seni gider Aslının dedesine söylerim seni eşek sudan gelinceye kadar döver . Zaten seni dövmek için sebep arıyor canım dedem ." dedim .

Uraz bey ve Aslı gülerek bizi izliyordu . Efe de daha demin parmağını sıkıştırmasına rağmen hala aynı oyuncağa ısrarla parmağını sokuyordu . Çocuk resmen benim hata yapma istikrarımın temsiliydi . 

Hızla Efenin elinde oyuncağı alarak Efeyi kucağıma aldım . "Biz süt içmeye gidiyoruz size kahve yapayım mı?" diye sordum .

Mark burun kıvırarak "süt içme saattin gelmişti zaten" dedi ve ekledi "bana bir Nescafe yap 3ü 1 arada olsun ." dedi .

Tam cevap verecekken Uraz bey "o kız senin hizmetçin değil lan kalk kendin al ." dedi  . İşte kral yağ !

Efe ile mutfağa geçtim . Efe kucağımdayken bir tencereye biraz süt koydum ve pişirmeye başladım.  O sırada fırından kurabiyelerin piştiğine dair ses geldi .  Efe omzuma başını koydu uyku saatti gelmişti ve bir tık mızmızlanmaya başlamıştı.

"Uykun mu geldi bebeğim?" diye sordum . Belli belirsiz bir şekilde kafa salladı.

Aslıya seslendim kurabiyeleri boşaltması için .  Aslı kurabiyeler ile ilgilenirken bende sütü biberona boşalttım . Efe 4 yaşında olmasına rağmen hala biberon kullanıyordu . Bir an önce bırakması gerekiyordu .
Bu günlükte böyle içirecek daha sonra yavaş yavaş bardağa geçmesini sağlayacaktım .

Beklenmedik AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin