16 . bölüm

243 14 0
                                    

Eskiden bir teyze bana bir insanın şansı anneden geçer demişti . O zamanlar inanmamıştım , ama şimdi inanıyorum cidden de öyleydi. İnsanın kaderi de şansı da annesine benziyordu . Ya da sadece bende öyle olmuştu . O kadar şansız bir insanım ki susuzluktan ölsem gökten tuz yağar . Öyle düşünün.

Oturmuş kaderime ağlarken odamın kapısı açıldı . En son Urazlara rezil olduktan sonra bir daha aşağı inmemiştim . Uyku da tutmuyordu . Öylece oturdum ve ne yapacağım hakkında düşünmeye başladım . Bir şey bulabildim mi ?! KOCA BİR HAYIR . Hiç bir şey bilmiyorum , adam annemi ve babamı benden aldıktan sonra içi soğumuştur diye düşünmüştüm . Belli ki öyle olmamış . Oysa ben ona hiç bir şey yapmamıştım. Mehmet AKKAYA benim eski bakıcılık yaptığım çocuğun amcasıydı . Benim izinli olduğum bir gün , yani o gün işim olduğu için çıkmak zorunda kalmıştım ama çocuğun anne babasının haberi vardı . Mehmet bey benden sonra eve gelmiş . Evde sadece hizmetli kadınlar vardı . Mehmet bey yiğenine aşırı düşkün biriydi ve onu görmeye sık sık gelirdi . Ben yokken evde ki çalışanlar ilgilensin diye onlara haber vermiştim ama onlar kendi işlerine dalıp çocuğu oyun oynuyor nasıl olsa diye üst katta bırakmıştı . 3 yaşında bir çocuk olduğu için rahat rahat merdivenden inemiyordu . Çocuk merdivenden inmek isterken tepe taklak merdiven boşluğuna düşmüştü. Ama bunlar olurken ben orda değildim . Daha sonra Mehmet bey o küçücük canın ölümünden beni sorumlu tuttu . Bakıcı olduğum için benim ona sahip çıkmam gerektiğini savundu . Benden intikamını da aldı hemde en acı şekilde... Bu hayatta beni vuracağı tek yer vardı o da ailem . Mehmette bunun farkında olarak ailemi trafik kazası süsü vererek öldürmüştü . Güçlüydü , eli kolu uzundu. Ne isterse olmuştu . Ailem ölmüştü ve Mehmet elini kolunu sallayarak geziyordu etrafta hiç bir şey olmamış gibi . 17 yaşında olmama rağmen hiç bırakmadım işin peşini uğraştım, bir ümit bir şey bulurum da bu adam hapise girer diye , sonuç sıfırdı . Hiç bir şey bulamamıştım . Aslın da her şey babamın suçuydu . Kendisi eve bakmayıp benle annemi çalıştırırdı . Annem her şeye göz yumardı . Ne olursa olsun babama ağzını açmaz hep arkasında dururdu . Küçükken babamı suçlardım hep ama onlar öldükten sonra aşırı vicdan azabı çektiğim için bütün suçu kendime attım . 18 yaşına girene kadar zar zor toparlandım. Daha doğrusu toparlanmak zorunda kaldım . Sağolsun Aslının ailesi bana yardımcı olmuştu . Ne zaman başım sıkışsa yanımda olmuşlardı . Öyle ya da böyle şu an bu duruma gelmiştim . Ve Mehmet geri ortaya çıkmıştı. Ne yapmam gerektiğini asla bilmiyordum .

İçeri Uraz girdi . "Ne yapıyorsun?"diye sordu. 

"Hiç öyle oturuyorum ."

"Melisa , sen ben ve Efe eğer istersen beraber bir yerlere gidelim mi ? Uzun bir süre işleri Aliye yıktım. Ali İstanbul'da yaşamaya karar vermiş ve çalışmak istiyor , bende ona iş verdim . Efe de bu aralar aşırı bunaldı bu dört duvar arasında . Eğer sende istersen beraber tatile gidelim diyecektim . "dedi .

Urazın ağzından çıkan her kelimeye tav oluyordum . Hiç bir zaman doğru düzgün bir aile hayatım olmamıştı. Bu yüzden küçüklükten beri tek hayalim düzgün bir aile kurup aileme sahip çıkmaktı . Şimdi kendimi böyle bir aile tablosunda bulmak beni Urazla ilgili olup olmadık hayallere sürüklüyordu .

Ama Uraz güvenilir biri değildi . Bazı hareketleri cidden garipti . Mesela çalışma odasına kimse giremiyordu ne olursa olsun , ya da bodrum kata kimse inemezdi . Kesin kurallardan biriydi . Bazen gizli telefon konuşmaları bazen de Demirin gelip kulağına fısıldaması ve beraber kıyı da köşe de kimsenin olmadığı yerlerde fısıldaşmaları . Beni şüphelendiriyordu .

"Olur , Uraz bey . Efe nereye ben oraya ." dedim . Bakıcısı olduğum için normal olarak böyle olmalıydı.

"Melisaaa" dedi sonunu uzatarak ve "aramızda ki bey ve hanım kelimelerinin kalktığını umuyordum . Ben senin patronun değilim" dedi .

Beklenmedik AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin