22 . bölüm

155 11 0
                                    

Dizlerim de derman kalmayınca bir anda kendini yere bıraktım . Gözlerimde yaş kalmamıştı . Efeye sahip çıkamamıştım . Küçücük bir çocuğa sahip çıkamamıştım.

Hıçkıra hıçkıra ağlarken polis arabalarının sesi duyuldu . Tuğba anne polislere ifade vermek için salondan çıktı . Ayla ve Zeynep ellerin de kolonyalar ile beni kendime getirmeye çalışıyorlardı.

Efeyi kaçıran kimdi ? Neden kaçırmıştı ? Hiç bir fikrim yoktu.  Belki organ mafyasıydı belki fidyeci ya da bize acı çektirmek isteyen biri . Mehmet'in yapmış olma olasılığı da vardı . Uzun süredir hiçbir not veya mesaj atmamıştı . Belli ki fırtına önceki sessizlikti onun sessizliği.

Hayatım da sevdiğim hiçbir insanı yanımda tutamıyordum . Herkese zarar veriyordum . Herşeyin suçlusu bendim ve ben bu suçlar yüzünden artık insanların suratına bakamıyordum .

Dışardan gelen acılı bağırma seslerinin Uraza ait olduğunu anladığım an etrafımda olan biten her şey tekrar netleşti . Uraz acı acı oğlunun adını sayıklıyor arada da küfür ediyordu hem kendine hem korumalara .

Daha sonra bana seslendi Uraz . Sinirli miydi ? Hayır .
Kızgın mıydı? Hayır . Neydi o zaman sesinde ki bu tını? Koşarcasına içeri girdi Uraz . Endişeli bir şekilde bakıyordu gözlerimin içine . Beni suçlamış mıydı acaba ?

Salonda olan herkese baktı . Gözünden akan yaş çarptı gözüme .

YA ŞU SİKTİĞİMİN EVİNDE BİR KİŞİ BİLE FARK ETMEDİ Mİ OĞLUMUN KAÇIRILDIĞINI ?" Diye sinirle bağırdı herkese .

"Abi bir saki-" Ayla sözünü bitiremeden Uraz sinirle sözünü kesti .

"NE SAKİNİ AYLA NE SAKİNİ ? OĞLUM YOK OĞLUM . HİÇ Mİ KİMSE GÖRMEDİ KAÇIRAN OROSBU ÇOCUKLARINI. BU ÇOCUK TEK BAŞINA DIŞARDA NE YAPIYORDU? SİZ DALGA MI GEÇİYORSUNUZ BENİMLE !" diye bağırmaya devam etti Uraz .

Herkes sus pus olmuş Urazı dinliyordu kimse cesaret edipte bir şey diyemedi . Uraz sinirle elini duvara vurdu ve odadan çıktı . Ne yani duvara elini vurunca bulunacak mıydı çocuk? Bu ne saçma sapan hareketlerdi? Kimse ses etmedi sinirini çıkarması için .

Daha bir kaç saat önce beni öpüp koklayan adam şimdi yüzüme bakmamıştı . Bu önemli değildi önemli olan Efenin kaçırılmasından beni sorumlu tutmasıydı ...

Telefonumun çalması ile zar zor ayağa kalktım ve masanın üstündeki telefonumu aldım . Bir numara arıyordu . Efe ile bağlantılı olabilir diye korka korka açtım.

O iğrenç tiksindirici sesi duydum . Mehmetti arayan .

"Melisacık , ne yapıyorsun bakalım ? Özlemişsindir sesimi " dedi iğrenç adam . Etrafta çok insan var diye hızla balkona çıktım.

"Ne istiyorsun şerefsiz , adi herif"

"Ne isteyeceğim canım ? Ben bir şey istemiyorum . Şey diyecektim çok tatlılar biliyor musun ?"

"Ne diyorsun sen be ?''

"Efe'yle ikizi diyorum çok tatlılar . Bu zamana kadar keşke ayrı kalmasalardı ama ne yaparsın hayat ... Bazen böyle şeyler olabiliyor . Bu saatten sonra beraber olurlar artık.  Onu bunu geçte bunlar hiç benzemiyor he nasıl ikiz anlamadım ." dedi . Ben ikiz kelimesinden sonra hiç bir şeye odaklanamamıştım .

"Ne ikizi ?ne saçmalıyorsun sen yine ?"

"Aaa doğru siz bilmiyordunuz . Hayırlı olsun kocanın bir gayrimeşru çocuğu daha var . Efenin ikizide var . Adı da Mert kendisi 5 yıldır beni babası biliyor ama bence artık bazı şeyleri öğrenmeliler.  Efeyi de GERÇEK ANNESİYLE tanıştırma vakti geldi bence ." dedi .

Beklenmedik AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin