4. bölüm

364 18 0
                                    

Kapı tekrar açıldığında bu sefer dilim tutuldu . "Hassiktir" dedim (ama içimden) Karşımda gördüğüm kişi anlatılmazdı . Nereye düşmüştüm ben böyle ! Anlatacak kelimeleri seçemiyordum.  Yetersiz kalıyordu kelimeler . Dış görünüş olarak ; uzun boyluydu 1.85 falan , yeni tıraş olduğu belliydi hem yüzü pürüzsüz olduğu için hem de yanağında küçük bir yara bandı vardı.  Spor yapıyor mu bilmem  (üzerinde sweet var hiç bir şey anlaşılmıyor) ama omuzları geniş olduğu kesindi . Ben adama hala tip tip bakarken adam en sonunda konuşma gereği duydu galiba . "Hoş geldiniz Melisa Hanım , Buyurun içeri geçin lütfen" dedi . Yani birde kibar bir insan .

Cennete düşmüştüm resmen . Niçin geldiğimi bile unutmuştum.  Şu an aklımda olan tek şey neden daha güzel giyinmediğimdi . Kendimi cidden şu an aşırı ergen hissediyordum . Ama elimde olan bir şey değildi.  Şimdi 20 yaşında ki biri sadece dış görünüş yüzünden birinden etkilenemez mi ? Etkilenebilir . Gayet normal bir şeydi yani .

Adam benden korkmasın diye düzgün davranmaya çalıştım.  Hiç benlik hareketler değil . Adam adam diyorum da bu galiba, hatta galiba değil kesin Uraz Bey'di.  Çünkü evde Uraz beyden başka erkek yoktu . Tüh ! adamın çocuğu var . Bizden önce kapmışlar . Hadi onu geçtim , bu Uraz bey çok zengin ya bunun peşinde benim yüz katım güzelliğinde kızlar vardır.  Zaten hizmetli kızdan belliydi .

"Bir şey içer misiniz ?" diye sordu Uraz bey .

"Yok , teşekkür ederim ." dedim .

"Şimdi ,  Melisa Hanım benim için bu dünyada en değerli şey Efe . Ben size en değerlimi emanet edeceğim.  Bu yüzden çok dikkat etmelisiniz . Efenin sağlığı , yemeği,  eğitimi kısacası her şey sizden sorumlu . Mark sizden çok emin , bu yüzden size güveniyorum . Bir problem çıkmazsa devam ederiz . Ama en küçük problemde yollarımız ayrılır . Sırf arkadaşımın ,arkadaşı olmanız size müsamaha  göstereceğim anlamına gelmez ." dedi .

Adam resmen bana sırf arkadaşım için seni işe alıyorum.  Hadi  minicik hata yap da seni kapının önüne koyayım . Zaten arkadaşım olmasa bu kapıdan içeri giremezdin. dedi . Hayır ! Şizofren veya otistik değilim cidden böyle dedi . Dediklerinin meali bu !

Şu an aşırı sinirliydim.  Ben bu adama daha demin kibar mı demiştim??!? Evet , çok kibar (!) Uff kendimi berbat hissediyorum . Şu an bu evden çıkmak istiyordum .

Merdivenden gelen sesle direk oraya döndüm . Sanırsam Efe yerde ağlayan çocuktu.  Koşarak çocuğun yanına gittim . Uraz beyde panikle geldi . Efe merdivenden inerken son 2 basamak kala düşmüştü . Kafa üstü olmadığı için bir sorun yoktu , ama kolunun üzerine düştüğü için sanırsam biraz kolu acımıştı. 

Uraz bey panikle "hemen hastaneye gitmeliyiz ." dedi . Adama bir süre mal mal baktım.  Çocuk bu düşmesi çok normaldi ve 2 basamak kala halıya düşmüştü . "Uraz bey herhangi bir problem yok bence , hastaneye gitmeye de gerek yok ."  dedim .

Mahkeme duvarı suratını bana dönüp,  ters ters bakarak "sizin fikrinizi sorduğumu sanmıyorum.  Ayrıca bu çocuk küçük , kemikleri bizimkiler gibi gelişmiş değil.  Kolu incinmiş olabilir ." dedi . Dua etsin bu işe ihtiyacım vardı.  Bana ettiği kelimeleri ona yedirirdim ama şu an mecburum susmaya .

Kucağımda ki çocuk , acının etkisi geçmiş olmalı ki benim kucağımda olduğunu fark etti ve babasına doğru kollarını uzattı.  Sonuçta bir yabancıyım onun için.  Uraz bey efeyi kucağına aldı.  Yukarı çıkmaya başladılar.  Bende peşlerinden gitmek zorunda kaldım. 1 . Kata çıktık . Bir odaya girdik , Efenin odası olmalıydı. Çok geniş ve aşırı güzel bir odaydı.  İki kişilik bir yatak , masa ve puf , masanın direk yanında okuma kitapları olan bir kitaplık , sağ tarafta kocaman bir dolap , dolabın bir kısmında kapak varken bir kısmın da kapak yok raf vardı . O raflar oyuncak doluydu . Efe çok şanslıydı.  Şunların binde biri bile olmayan çocuklar vardı. 

Beklenmedik AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin