23.Bölüm

151 11 2
                                    

Çantamı koluma takıp odadan hızlıca çıktım . Kimseye gözükmeden çıkıp gitmem gerekiyordu . Kimseye şuan  bahane uyduramazdım . 

Ön kapı baya kalabalık olduğu için bahçe kapısına doğru yürüdüm . Herkes ön bahçede Urazın yanındaydı . Son kez etrafıma bakıp alçak olan duvardan atladım . Bitmişti işte her şey . Güzel olan şeyler hem insana zarar verirdi hem de çabuk biterdi . Yine öyle olmuştu . Hayatımın en güzel zamanını yaşamıştım Uraz ve Efeyle ama bu da bitmişti işte . 

Telefonum çaldı , Aslı arıyordu . Uzun zamandır Aslı ile de görüşmemiştim . Düğün telaşları vardı ve belli ki uzun bir süre daha görüşemeyecektim . Hatta belki yemeğe gittiğimiz gece onu son görüşüm olacaktı . Gözümden akan bir damla yaşı sildim . O kadar ağlamıştım ki göz pınarlarım kurumuştu artık . Telefonum ısrarla çaldı açmadım , açamadım . Eğer bu telefonu açarsam daha fazla üzülecektim . Telefonumun sesini kısıp çantama attım . 

Mehmetin dediği yere doğru hızla yürümeye başladım . Dediği yer zaten köyün hemen çıkışındaydı . 5 dakika içinde dediği yerdeydim . Tabelanın önünde duran arabaya baktım . Gelmişti, bu saatten sonra olacaklar koskocaman bir belirsizlikti . Ya ölüme gidiyordum ya da daha beterine iyi şeyler olmayacağı kesindi . 

Daha fazla beklemenin bir manası yoktu . Beklemek bana sadece acı veriyordu . Arabaya doğru yürüdüm ve camını tıklattım . Şoför beni görünce hızla arabadan inip arka kapıyı açtı "buyurun Melisa hanım" dedi . Arabaya bindim ve kaderime razı geldim ...

-Sıladan-

"Hazırlan çabuk gidiyorsun ." dedi Mehmet karşımda ki koltuğa oturup . 

"nereye ?" diye sordum . 

"Çocuklarını da alıp babalarının yanına gidiyorsun." 

"Ne demek babalarının yanına gidiyorsun ? ne saçmalıyorsun sen ya ? Mehmet bak ileri gitmeye başladın saçmalama . " dedim .

"Buna sen mi karar vereceksin Sıla ? Kalk hazırlan dediysem kalk hazırlan . Ne dediysem onu yapacaksın . yoksa-" 

"Yoksa ne Mehmet ne ?Ne yaparsın ? DAHA FAZLA NE YAPABİLİRSİN Kİ BANA /" dedim . Sinirden sesim yükselince Mehmet sinirle üzerime geldi . Gözlerinden resmen ateş çıkıyordu . Ben bu ruh hastasını tanımıyordum bu adam tedavi olmalıydı . 

Kolumu sıkıca kavradı ve beni ayağa kaldırdı . Yanağıma vurduğu tokat yüzünden koltuğa savruldum . Ağzıma gelen kan tadıyla dudağımın patladığını anladım . 

"Yoksa o hastalıklı kardeşini yatırıldığı tımarhane de öldürtürüm. Hem de öyle direk felan değil he acı çektire çektire işgenceyle ." dedi . 

"Yapamazsın ... Yapmazsın demi?" dedim ağlayarak . 

"Dediklerimi yapmazsan daha beterlerini de yaparım . Sen ve o ezik kardeşin bana muhtaçsınız . "dedi . 

"tamam , tamam Allahın belası tamam" dedim ve Mertle Efeye durumu açıklamak için Efenin kaldığı odaya geçtim ...

-Melisadan-

Araba dağ başında bir evde durdu . Neredeyse 2 saatten fazla zaman olmuştu yola çıkalı . Acaba Efem eve dönmüş müydü ? İyi miydi  ? 

"Mehmet bey içeri de sizi bekliyor ." dedi Şoför . Kafa salladım ve arabadan indim . Her şey bitmişti . Kim bilir ne yapacaktı bu adi herif bana ?

Yavaş adımlarla ölüme yürüdüm . Kapıya geldim ve zile bastım . Kapı yavaşca açıldı ve iğrenç bir şekilde sırıtan Mehmeti gördüm karşımda . Midem bulanıyordu adamın yüzünü görünce bile midem bulanıyordu . Bu adam benim ailemin katiliydi . En güzel anlarımın , en güzel duygularımın , en güzel yaşlarımın katiliydi . 

"Hoşgeldin" dedi. 

"Efe eve geri döndü mü ?" dedim ona cevap vermeyerek . 

"Gel içeri konuşalım" dedi . 

içeri geçtim ve konuşması için ona dönüp baktım . "Efe , annesi ve ikizi babasının yanına döndüler . O kadar mutlu bir aile tablosu oldu ki görmen gerek . " dedi . 

Ona iğrenerek baktım . "o kadın senin karın , nasıl başkasının yanına yakıştırabiliyorsun ? "diye sordum . Bu iğrenç bir şeydi . 

"karım ? karım falan yok benim . O sadece kendisini benim karım olarak biliyordu . O sadece benim piyonum ve arada zevk amaçlı kullandığım bir kadından başkası değildi." dedi. 

"iğreniyorum senden iğreniyorum ." dedim .

"Ahh çok üzüldüm Melisacık . Gel bak sana odanı göstereyim sana orda çokk güzel bir sürprizim var ."dedi dalga geçerek

-Urazdan- 

"Ya nereye gitti bu kız nereye ?" diye bağırdım . Kafayı yememe az kalmıştı . Önce oğlum kaçırılıyordu sonra karım kayboluyordu . 

Sinirle parmaklarımı saçlarımın arasından geçirdim . Köydekilerin gördüğüne göre Melisa köyün çıkışında bir arabaya binip gitmişti. Daha doğrusu kaçmıştı ama neden ? Hiç mi sevmemişti beni? hiç mi önemsemiyordu Efeyi  ? neden bırakmıştı ki en zor günümde beni ?

Konağın önünde bir araba durdu bütün bakışlar o arabaya döndü . Arabanın kapısı açıldı ve içinden Efe çıktı . "BABAA" diyerek bana koşan oğlumu fark etmem ile arabaya koştum . Oğlumu kuçağıma alıp "Oğlumm" dedim ve saçlarını kokladım . Çok özlemiştim oğlumu arabanın diğer kapıları açıldı . Arabadan bir çocuk daha indi peşinden de Sıla çıktı . Sıla gelmişti...

"SENİN BURADA NE İŞİN VAR ?" diye bağırdım . Efe korkudan titriyordu neredeyse . Aylaya bakıp "Efeyi bizim odaya çıkar hemen Ayla " dedim . Burada olacakları görmese daha iyiydi . Sonra gözüme diğer küçük çocuk çarptı . Efenin yaşlarında olmalıydı . Mehmetin Efenin ikizi var dediği doğru muydu ? Çocuk Efeye benziyor muydu ? Evet, benziyordu ... 

"Ayla onu da götür" dedim ve çocuğu işaret ettim . Oda küçüktü ve bunları görmemeliydi . Küçük çocuk annesine bakıp "anne?" Dedi sorarca . Sıla Kafa salladı onu rahatlatmak ister gibi . Daha sonra Ayla çocukların elinden tuttu ve yukarı çıkardı. Babam sinirle oturduğu yerden kalktı ve "neler oluyor burada  ? hemen açıklayın olanları . Bu kadın kim oğlum? " dedi. 

"Bir saniye baba" dedim ve Sılaya döndüm "o çocuk Efenin ikizi mi? tek bir cevap istiyorum . İkizi mi değil mi ?" dedim . Herkes ağzı açık bir şekilde film izler gibi izliyordu . 

"Evet" dedi Sıla fısıltıyla . Herkesten şaşırma nidaları çıkarken ayaklarım beni artık taşımıyordu . Nasıl olurdu bunlar  ? Benim bir oğlum daha vardı ve beni tanımıyordu . Efemin kardeşi vardı ...

"Neden ? neden ya ? Neden yaptın bunları ? acımadın mı o küçük çocuklara . Acımadın mı bana ? " dedim . Artık bilincim yerinde değildi . Etraf bulanıklaştı ve yavaş yavaş her yer karardı ...

-Melisadan- 

"ne sürprizi?" diye sordum . 

"geç odana ve gör." dedi Mehmet . 

Mehmet merdivene yöneldi bende onu takip ettim . Yukarıda bir odaya girdi odada duvara yansıtılmış bir projeksiyon vardı . "bak sana buradan çok güzel şeyler izleteceğim . İlk sahne aşıkların kavuşma sahnesi daha sonra yeniden aile olma sahneleri finalde de yeni bir aşk meyvesi olur belki . Filmin yönetmeni de senaristi de benim ve hayal gücüme çok güvenirim . Eminim mükemmel bir film olacak bence çok beğeneceksin" dedi . 

"bunu bana neden yapıyorsun ? Alsana canımı niye eziyet ediyorsun . BAK BURADAYIM İŞTE ALSANA İŞTE CANIMI . AL NE OLUR CANIMI AL VE KURTAR BENİ ." diye yalvardım . Ölmek istiyordum artık . Sadece ölmek ...

Ben dayanamazdım Urazı başkası ile görmeye. Dayanamazdım Efenin başka kadına anne demesine . Ben onlara çok bağlanmıştım . Gözümün önünde başka birini sevmelerine dayanamazdım ...

Beklenmedik AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin