Bölüm 3: İsyan Ettiğim Her Şey

11 1 0
                                    

Normal bir insan pek çok şekilde uyanırdı ya da uyandırıldı.

Şefkatli bir öpücük,
baş şişiren bir alarm,
en kötüsü de belki bir bardak su.

Ancak Akdemir ailesinde normal bir uyanma yoktu. Melek uykusunun kollarındayken şaç diplerinin acısını unutmak istedi, ya da yataktan sürünerek çıkartılıp yere fırlatılmayı.

Uykusu en acımasız şekilde dayak yiyerek açılmıştı. Melih yere fırlattığı kızı tekrardan saçlarını kavrayarak kaldırdı yerden.

Elinde dünkü kirazlı elbise vardı ve gözü dolaba kayan Melek bütün kıyafetlerini yerde gördü. Abisi bütün dolap ile odanın her yerini de dağıtmıştı.

"Hani içlikti lan yalancı köpek. Dün de anlamıştım ama babam var diye bir şey demedim ama şimdi babamda yok evde Melek. Kim kurtaracak seni benim elimden he söyle? Kim kurtacak lan?"

Sahi ya kim kurtaracaktı şimdi Meleği? Annesi büyük ihtimalle İlaydayı okula götürmüştü. Babası Taylan ve Ahmet'e yoktu.

Hadi Ahmet düşene bir tekme daha atardı ama Taylan'ın hakkını yemek olmazdı. Çoğu sefer abisinin elinden o alırdı Meleği. Hatta Taylan bu evde Meleği koruyan tek insandı.

Ama şimdi evde kimse yoktu ve Melek cehennemi çoktan yaşamaya başlamıştı. Melih tüm saçları yolmaya niyet etmiş gibi sürekli çekerken Meleğin göz yaşları çoktan akmaya başlamıştı.

"Abi bırak valla giymedim o elbiseyi."

"Giymediysen dolabında ne işi var lan o zaman. "

Melek kendini açıklamak istedi Maria Hanımın hediyesi demek istedi ama sustu sonuçta hiç bir şey değişmeyecekti yine yiyecekti o dayağı.

İsyan ettiği her şeyin sonu dayak değil miydi zaten?

"Abi nolur bırak."

Melih elleri altında yalvaran Meleği gördükçe daha da sinirlendi ve yere sertçe atıp elinin ayarını asla tutmadan ardı arkası kesilmeden vurmaya başladı.

Melek çığlık atarak ve aynı zamanda ağlayarak kendini savunmaya çalışsada nafileydi.

Melih sonunda üzerinden kalkıp masanın üzerinde duran makası almaya yeltendiğinde camın kenarına kaçtı.

Camın önünde ki kaloriferden destek alıp ayağa kalktığında gözleri önünde elbiseyi keserek paramparça etti Melih.

Sadece bir kez giymeye cesaret ettiği elbise parça parça yerde duruyordu şimdi. Yerde duran kumaş parçalarını gördükçe sinir bütün bedenini ele geçirmeye başladığında kan beynine sıçradı Meleğin.

"Sadece Maria hanımın yanında giydiğim elbiseden nasılda nefret ediyorsun abi. O zaman Alevede giydirmesene."

Melih Alev lafını duyunca anında bütün dikkatini Meleğe verdi. Elinde ki makas yere düştü ve gözleri kısıldı biliyordu Alevi ama nasıl?

"Alev bunlardan daha açık kıyafetler giyiyor hatta giymekle kalmıyor bütün İstanbula sergiliyor. "

"Melek seni öldürürüm."

Öldürmek mi diye düşündü Melek. Fena fikir değildi bu yüzden battı balık yan gider hesabı devam etti.

"Senden daha iyisini beklerdim. Adı yolluya çıkmış Aleve kalman yazık." Melek sonunun geldiğini biliyordu bunun için arkasında ki camı açıp avazı çıktığı kadar bağırarak devam etti "Alev pavyonda işin bittiyse bizim eve gel Melih abimin ateşi çıktı." eğer dayak yiyerek ölecekse bugün bütün kininide kusması gerekiyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 23 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Melekler DuymasınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin