Yaklaşık bir 20 dakikadır çınar ve hazelin tartışmalarını dinliyordum.
Hatta artık ayakta durmaktan bacaklarım ağrımış kaldırıma çökmüştüm.Hazel çınarı öyle bir azarlıyorduki
Bana sorarsanız bu durumda neredeyse çınar Hazel'den küçük gibi duruyordu.Hazel benimle yaşıt iken abisi çınar Umut abim ile yaşıttı.
Bir süre boş boş yolu izledikten sonra tekrardan onlara kulak kesilmiştim."vatan haini hani benimle dışarı çıkacaktın? hani beni istediğim alışveriş merkezine götürecektin?
Hani ben senin gülündüm?
Nerede abilik, nerede kardeşluk?"Çınar elleriyle saçlarını çekiştirerek bıkkın bir şekilde konuştu.
"boğaldum kızım boğaldum, sal da artık!"
"asıl ben boğaldum, ha bu senin verdiğin sözleri hiç tutmamandan gına geldu bağa"
"arkadaşlar! Acaba diyrım yani yüksek müsaadenizle konuşiyrım
Ha Bu son derece mühim kavganızı evde mi çözsenuz. Hem bizde yolumuza gitsek hemde şu köşede çınar'ı beklemekten ağaç olmuş arkadaşları dağılsa"Bir süre birbirlerine kötü bakışlar attıktan sonra çok şükür ki ikiside fikrimi mantıklı bulmuşlardı.
Çınar tekrardan arkadaşlarına kavuşurken biz de yolumuza devam etmiştik.
Artık çarşının ortalarına geldiğimizde pazara girmiştik renkli renkli meyveler tezgahlara serilmiş resmen görsel şölen olmuştu.
"açelya şu adamlar 'da kim biliymısın?
Bana hiç düzgün insanlar gibi gelmediler"Hazelin tedirginlikle gösterdiği yere baktım. pazarın etrafına dizilmiş takım elbiseli 5 adam vardı.
Üstelik gerçekten kocamanlardı.
Dikkat kesildikleri yere baktığımda cemal dayının tezgahını izlediklerini gördüm.
Cemal dayı hem babamın yakınen ahbabı hemde uzaktan akrabamızdı.Her ne kadar içime tedirginlik düşsede cemal dayının tezgahına ilerledim.
Cemal dayının gözü bize değdiğinde bakışlarındaki huzursuzluk aşıkardı.
"emicem'in kızı benim burnuma kötü kokular geliyi"
"benimde oyle"
Tezgahın yanına geldiğimizde bir şey çaktırmamak adına elime bir poşet almış hazelin de eline tutuşturmuştum. Bizim geldiğimizi gören adamlar ise kendi aralarında konuşmaya başlamışlardı.
Bir yandan elmaları poşete doldururken göz ucuyla cemal dayıya baktım."dayı bu adamlar kim noliyi?"
"bir şey yok kızım, hadi siz çok durmayun buralarda"
"ne demek bir şey yok dayı, bu heriflerin derdi ne, neden alacaklı gibi bakıyorlar?"
"dedum ya kızım bir şey yok da, hadi diyrım evinize gidin"
Ne kadar içime sinmesede bu kadar insan içinde bir şey yapamayacaklarını düşünerek elmaların parasını ödeyerek ilerlemiştik.
"emicem'in kızı benim içime hiç sinmedi, bu adamların bir derdi var belli. Vefa abimi mi arasak?"
"bende öyle düşündüm biraz ilerleyelim arayacağım"
Pazarın çıkışına geldiğimizde telefonumu cebimden çıkarıp hemen abimi aradım.
"Alo abi?"
"söyle Açelya"
"nerdesin abi?"
"çarşının oralardayım, hayırdır sesin kötü geliyi bir şey mi oldu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEZDUM DA BEZDUM
AcciónSiz kitabı kütüphanenize eklerken bende size küçük bir açıklama yapmak istedim :) Bu kurgu Karadeniz bölgesinde yaşayan hayat dolu bir ailenin genç kızının ağzından Ailesini ve kendi hayatını anlattığı komedi ve macera üzerine yazılmış bir kurgu. Ya...