13.bölüm

375 45 5
                                    


"koğuşşş kalkk!"

Gecenin bir yarısı duyduğum sesle tavana kadar sıçramıştım resmen.

"noldi da?"

Korkuyla tepemde dikilen Vefa abime bakıyordum

"Abi napıyorsun gecenin bir yarısı?
Odalarımı karıştırdın, Git kendi odanda askercilik oyna"

Abim sanki taburuyla konuşuyor gibi sert bakıyordu yüzüme

"kalk Açelya çabuk sabah namazını kıl gidiyoruz"

Şaşkınca bakıyordum abimin yüzüne zaten daha heryer kapkaranlık kafamın yarısı çalışmıyor.
Yoksa?
"Abi gidiyormuyuz buralardan?
Buldular mı bizi?
Bittik eyvah!"

Abimin ciddiyetinden ödün vermeyerek gözlerini devirdi.

"Açelya idman yapıcaz, kalk giyin hadi."

Ciddi misin der gibi bakıyordum yüzüne

"Abi ne idmanı? karıştırdın herhalde askere gitmesi gereken kişi ben değilim Umut abim, onunda odası yan taraf'da "

"bana bak Açelya bir kez daha söylemiycem kalk ve hazırlan gidiyoruz.
boğaldum yeminle!"

Abimin sert sesiyle uykulu gözlerim açılmış, ne yapmaya çalıştını kavramaya çalışıyordum abimin.

Abim sert sert bakıp giyinmem için çıktı odadan
Hayır bide döv istersen!
Hem açıklama yapmıyor, hemde sorunca kızıyor!
Kesin bu adam rüyasında askeriyeyi felan gördü, acısını'da benden çıkartıyor.
Yok yook yaramadı bu çocuğa bu kadar tatil bak aklını oynattı.
Yatağımın içinde oturur pozisyona geldim.
Ama benim çok uykum var!
Zaten çınarla yemek yedikten sonra geç olmuştu. Bir kaç saat anca uyumuştum birde bu çıktı başımıza!
Sinirle battaniyemi bir oraya bir buraya fırlattım.
Ben uyumak istiyorum ben askerlik istemiyorum, serbest meslek adamıyım ben yaa.

Yan odadan sesler gelmeye başladığında ayağa kalktım.
Tahminimce Vefa abim Umut abimi de kaldırıyordu.
Vahhh garibim. Hadi ben neyse de Umut abim kesin ağlıyordur şuan.

Odamdan çıkıp Umut abimin kapısına yöneldim Aralık olan kapıdan baktığımda Vefa abim Umut abimin üzerinden yorganı çekiyordu.
Gerçi buradan bakınca boğuyor gibi gözüküyordu ama biz yinede olumlama yapalım kdmcmcöxdlzş
İyi düşünelim iyi olsun.

Hızlı adımlarla lavaboya yöneldim abdestimi alıp odama geçtim.
Hala gözlerim tam açılmamıştı.
Pencereden dışarı baktığımda kendime daha çok acıyordum.
Ben bu saatte ne yapacağım dışarıda yaa?

Sabah namazımı kılıp, Allahıma abimin geç olmadan şu kararından dönemesi için yakarışlarda bulunduk tan sonra yan odada yükselen seslerle hemen üstümü giyinip çıktım odadan

Tahminimce Vefa abim artık dayanamayıp Umut abimi öldürmüş, benide gömmeye yardım edeyim diye çağırıyordu, belki de yasin felan okumak için orayı tam bilemedim.
Çünkü bence birini öldürüp gizlice gömmeyecekseniz bu saatte dışarı çıkmazsınız!
En azından ben çıkmam.
Pardon çıkmazdım malesef şu ana kadar.
İnmeden Umut abimin odasına baktım.
Tek gözü kapalı bir şekilde homurdanarak hırkasını giyiyordu.

"abii!"

Beni farketiğinde sendemi? der gibi baktı yüzüme.
Evet abi söylemesi hatta söylememesi bile çok zor ama bende

"Açelya bak bir plan yaptım ben, birlikte bu işten kurtulabiliriz?"

Allahım nolur mantıklı bir şey olsun.
Ne olurrr
Kapıya sırtımı dayayıp anlat anlamında başımı salladım.

"bak şimdi ben bu rüyayı yani yapacağımız şeyi geçen rüyamda gördüm. O zaman soluma tükürmüştüm üç kere şeytani bir rüya sanmıştım meğer Allah göstermiş"

"eee abi ne gördün anlatsana?"

" sen bir  bahaneyle abimi oturma odasına götüreceksin, bende mutfaktan annemin hamsi tavasını alacağım,sen abimi oyalarken bende ensesine bir tane patlatıcam.
Tahminimce bayılır, sonra biz abimi nefas alabileceği şekilde halıya sarıcaz, yani rüyada oradan sonra pek hoş şeyler olmuyordu abim uyanıp o halıya beni doluyordu ama rüya işte orayı boşver, biz bir şekilde yatağına taşır uyanuncada rüya görmüşsün kafanı çarpmışsın felan deriz.
Nasıl fikir? "

" Bu saçma sapan hikayeyi sonuna kadar dinlediğime inanamıyorum cidden, gidiyorum ben abimi sen ve senin bulanıklaşmış zihninden koruyacağım "

Merdivenlerden inip dış kapının önünde elinde düdüğüyle bizi bekleyen abimi gördüm
Bilader karar ver askermisin, spor hocasımı?

"Abi keşke bu yüzbaşı modunun tatilde neden açıldığını bizede anlatsan"

Abim yaslandığı duvarda kollarını birbirine bağlayıp alayla gülümsedi

"madem başın beladan kurtulmuyor, o zaman kendini korumayı öğrenmen gerek ben bugün buradayum yarın Hakkari belki Şırnak, belki Hatay senun ben yokken'de kendinu koruman gerekiyor!"

"iyi hoş da abi, neden Bu saatte?
Bak bir gözüm kapalu hala"! "

Ömrümde bir kez sabah koşusuna çıkmayan ben bugün idman yapacaktım ah ne hoş.

Umut abim pata küte merdivenleri inmiş yanımıza gelmişti.
Bu kardeşler olarak yaptığımız sabah aktivitesi! Yüzünden yüzü resmen güller açıyordu.

" haydi da! Ne yapacaksak yapalım gelip tekrar uyuyacağım"

Huysuz huysuz ayakkabılarını giydiğinde bende gitmiştim.
Bizim sirke satan suratlarımıza karşılık Vefa abimin bu durumdan  cidden zevk alır gibi bir yüz ifadesi vardı.

Hepimiz evden çıktığımızda etrafa bakındım.
Ula resmen karanlık bırak bu havada idman yapmayı ben yanumdaki abimi kaybederdim.

Abim düdüğünü uzunca çaldığında Umut abimle birbirimize bakıp yüzümüzü buruşturmuştuk.
Umarım bu ilk ve son olurdu yoksa evdeki hatta mahalledeki herkes uyanabilirdi.

Bahçe kapısından çıkıp Mahallenin girişine geldik

"Asker başlangıç olarak  mahalleyi üç tur koşacağız, duran olursa üç tur daha koşar"

Başlangıç olarak?
Ula koca mahalle, ben bir kez koşsam üç gün ağrı kesici krem sürerim.
Herhalde abim elini kana bulamadan bizden kurtulmaya çalışıyordu.

Ağzımı açıp itiraz edeceğim sırada abimin tekrar düdüğünü kaldırmasıyla Umut abimde bende koşmaya başladık.

Daha Mahallenin yarısını anca koşmuştuk ama şimdiden bacaklarım felç olmuştu.
Yok bu böyle olmaz abimi babama şikayet etmenin zamanı gelmişde geçiyordu.

"abiiiii! Dayanamıyorum!"

Tabi durmayı'da gözüm yemiyordu sadece koşarken bağırabiliydum.
Kafamı sağıma çevirip Umut abime baktığımda gözleri kapalı koştuğunu gördüm, al işte adam ayakta uyuyordu.

"abiii!"

Vefa abim beni hiç takmadan rahat rahat koşuyordu tabi Dağlarda eksi kaç derecelerde koşan adama koyarmı hiç, gerçekten abimi bir nebzede olsa anlamama yardımcı olmuştu bu koşu.
Ben çok soğuk olmamasına rağmen daha bir tur koşamamıştım lakin abim ve daha nice askerlerimiz kar kış demeden bu vatanın nöbetini tutuyorlar 'dı.
Sıcak evlerimizde rahat yataklarımızda yatabiliyorsak eğer bilinki birileri bu bedeli bizim için ödemiş olduğundandı.
evinden, ailesinden,kendi hayatlarından vazgeçip bizleri korumak için her zorluğa katlanan bu Yiğit kahramanlar, çoğunun adlarını bile bilmesekte, bizim için, şanlı bayrağımız için, o çocuk rahat büyüyebilsin için, o anne evlatlarından ayrılmasın için, o baba evine daha rahat ekmek götürebilirsin için, gözleri parlayan çocuklara ileride huzurlu ve yaşanabilir bir dünya bırakmak için  canlarını veriyorlardı.

Hem ne diyordu şair ;
"Ben öyle bilirim ki yaşamak, Berrak bir gökte çocuklar aşkına savaşmaktır. "




BEZDUM DA BEZDUM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin