BÖLÜM 8

367 19 6
                                    

-Niye gelmediler ki hala, başlarına bir şey mi geldi? Buraya hiç gelmemeliydi ona bir gün bile bakamadım. Hem kim ki bu adamlar? Neden kaçırdılar kardeşimi?

Biz hala karakolda Gökçe'nin gelmesini bekliyorduk. Kimse de bir açıklama yapmıyordu. Çelebi bir saniye olsun yanımdan ayrılmamıştı. Şimdi de beni sakinleştirmeye çalışıyordu.

-Süreyya, lütfen böyle yapma, Kendine yüklenme. Hem sen böyle yaptıkça ben kendimi sorumlu tutuyorum bu durumdan.

-Seninle ne ilgisi var ki Çelebi? Adamlara sen m dedin kaçırın kızı diye? Onlarla eski ortak olman senin suçun değil. Demek ki daha önce de böyle vukuatları olmuş sen de yolunu ayırmışsın. Ama işte insan içinde kin besliyorsa onun önüne asla geçemezsin.

-Haklısın.

-Hem sen polise gelerek o kadar iyi bir şey yaptın ki... ya o dizilerdeki, filmlerdeki gibi eline silah alıp kendin kurtarmaya falan gitseydin? Sana bir şey olabilirdi, Gökçe'ye bir şey olabilirdi... Düşünmek bile istemiyorum.

Ne söylediğimin sonradan farkına varmıştım ama şikayetçi değildim. Çelebinin dudağı yukarıya doğru kıvrılmıştı.

-Haklısın tabi, bize bir şey olsa sen çok endişelenirdim.

Geri adım atmadım.

-Endişelenirdim tabi ki. İnsan değer verdiği şeylerin zarar görmesini istemez değil mi?

Artık neredeyse gülümsüyordu Çelebi, ben de sırıttım.

-Öyle...

Biz birbirimize bakarken Gökçe'nin sesini duydum bir anda. Bana "Abla!" diye bağırarak koridorun başından yanımıza kadar koşmaya başlamıştı. Onu görür görmez ben de ayağa fırladım, ona doğru bir iki adım attım. Ortada kavuştuk, bir hışımla sarıldık birbirimize. Yanaklarımız ne ara ıslanmıştı bilmiyorum ama ikimizde hüngür hüngür ağlıyorduk. Onu kendimden biraz uzaklaştırıp omuzlarından tuttum ve yüzüne baktım.

-Çok korktum abla. Valla bir an öleceğim sandım.

-Ölüm falan alma ağzına. Hem ben sana demedim mi kapıyı kimseye açma diye? Niye dinlenmiyor benim sözüm? Öldüm öldüm dirildim burada telaştan.

-Abla hani ölüm kelimesini kullanmayacaktık?

-Sus, ablaya cevap verme! Serseri.

Tekrar kendime çektim sımsıkı sarıldım. Gülümserken gözüm Çelebi'ye takıldı. Ona naif bir şekilde bize bakıyordu. Ona da gülümsedim. Arkadan polis memurları gelince Gökçe'yle ayrıldık birbirimizden.

-Operasyon gayet başarılı geçti. Bizi beklemedikleri için onları suçüstü basmış olduk. Köz lakaplı Şahin Karaorman ve çetesi tutuklandı. Mahkemede yargılanacaklar. Bu işi tek başınıza çözmek yerine polise geldiğiniz için teşekkür ederiz. Gökçe kızımızın ifadesini aldıktan sonra gidebilirsiniz.

-Asıl biz çok teşekkür ederiz komiser bey. Gökçe'cim biz seni burada bekliyoruz tamam mı güzelim.

Gökçe giderken elim göğsüme gitti derin bir nefes verdim dışarıya. Rahatlamıştım onu sapasağlam karşımda görünce. Çelebi'de anlamıştı halimi.

-Gördün mü söylemiştim sana bir şey olmadan gelecekler diye.

Cevap vermek yerine sarıldım Çelebi'ye. O da ben de şaşırmıştık bu hareketime. Önce anlayamadığı için ne yapacağını şaşırdı sonra o da sarılmama karşılık verdi. Bir süre sonra ondan uzaklaştım.

-Her şey için teşekkür ederim Çelebi. Yollarımız iyi ki kesişmiş. Bak sana düşman başka kimse yok değil mi? Hep böyle yüreğimiz ağzımızda mı yaşayacağız?

AŞK MESELESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin