Ahh bu gün bir mezarlığın önündeydik...ve müdür konuşmaya başlamıştı yüksek sesle...
"Evet! Herkes bur aya baksın ve beni iyi dinlesin! Okulumuzun kurucusu biliyorsunuz ki Han Seugmin idi ve bu gün onun ölüm yıl dönümünü kutlamak için zencefil ağacı dikiceğiz!"
Gözlerim dolmuştu ah canım babam...hızla göz yaşlarımı fark ettirmeden elimin tersiyle sildim ve kafamı yan tarafa çevirince minho'nun bana baktığını fark ettim...acaba göz yaşlarımın sildiğimi görmüşmüdür...?
Herneyse ormanlığa doğru irelerken ellerimize bir tane kutu içinde zencefil tohumu tutuşturmuşlardı herkes bir taraflara dağılmıştı bende fazla kişi olmayan yere doğru yürüdüm boş bir yer bulup oraya gittim elime eldiven geçirdim ve elimle toprağı biraz kazdıktan sonra tohumlardan bir tane koyup toprağı üzerini kapatıp suluyunca toprağa oturup aklıma eski anıların gelmesine izin verdim
(Hoopp Jisung ile seugmin'nin anısı kemerlerinizi bağlayın baylar ve bayanlar!)
"Baba bune"
Babası jisung'a gülümseyerek baktı
"Bu zencefil ağıcı jisung'um"
Jisung zencefil ağıcına baktı ve sanırım biraz kıskanmış olabilir çünkü babası zencefil ağcına fazlasıyla değer verdiğini düşünüyordu..
"Anladım baba peki daha yakından bakabilir miyim?"
Babası jisung'un bu kadar meraklı olmasını fazlasıyla seviyordu sevecen bir şekilde gülümseyerek konuştu
"Tabii kide bana sormana bile gerek yok jisung'cuğum"
Jisung zencefil ağcına yaklaştı...zencefil ağacı orta boylarda bir dal gibiydi zenecefil ağıcının uzunluğu nerdeyse jisung'un bacağı kadardı!
"Jisung'cuğum ben bir mutfağa gidip geliyorum tamam mı bebeğim?"
"Tamam baba"
Jisung'un babası gülümseyip eve doğru gider ve Jisung bahçede tek kalır..Jisung zencefil ağıcına döner ve zencefil ağacı ile uğraşmaya başlar
"Sana babam daha çok değer veriyor"
Jisung kaşlarını çatmış bir şekilde bacağı kadar zencefil ağacıyla konuşuyor ama bilmiyordu ki ağacın arkasından Minho'nun onu izlediğini...küçük çocuk olan Jisung kaşlarını çatmış kıskanç bakışlar gönderiyordu...bu fazlasıyla tatlıydı Jisung dayanamayıp zencefil ağacına vurmuştu ve zencefil ağacı kırılmıştı küçük Jisung babasına ne açıklama yapacağını bilmediği için çocuk aklıyla ağacı yapmaya çalışır sonunda ise pes edip yapamamıştı bunu yaptığı için suçluluk hissediyordu ve babasının fazlasıyla üzüleceğini düşünüyordu bu yüzden yüksek sesle ağlamaya başlamıştı... jisung'un babası evden hızla çıkıp jisung'un yanına gelmişti koşarak
"Oğlum neden ağlıyorsun bir yerine bir şey mi oldu?"
Babası telaşlı bir sesle konuşmuştu
Küçük Jisung parmağıyla kırdığı zencefil ağıcını gösterdi"Ben özür dilerim baba benim hatam"
Ağladığı için burnu kızaran küçük Jisung konuşurkan gözlerindeki suçlulukla babasına bakıyordu aksine babası jisung'a sıcak bir şekilde gülümsedi
"Sorun değil yeterki sana bir şey olmasın hem ben yenisini dikerim ağacın sen üzülme tamam mı? Ama hatanı kabul etmen doğru bir şey bu güzel bir şey"
Babası sıcak bir şekilde gülümseyip jisung'a sarılıp kucağına alır ve eve taşır çünkü küçük jisung'un öğle uykusu zamanıydı....
(Şimdi ise zamanımıza dönelim hep bu zamanda mı kalacağız ayol)
Zencefil ağıcana bakarak dalgınca düşünüyordum ama göz yaşlarım benden habersiz gözündan firar ettiğini bile farkında değildim takı arkamdan bir ses gelene kadar
"İnsanlar toprağa tohum dikerken sevgisini katar sen ise göz yaşını katıyorsun"
Bu minho'nun sesiydi hızla göz yaşlarımı silip konuşurum
"Ne alakası var?"
Arkamdan çakmak sesi gelmişti bir kaç dakika sonra bakışlarımı Minho'ya çevirdim..bir dakika Minho sigara mı içiyordu?!
"Hey ciğerlerin için sağlıksız o"
Minho sadece bana bakıyordu...gözlerinde çözmediğim bir duygu vardı..sadece yüzüme bakıyordu kalbim hızla atmaya başlamıştı..aishh bu aptal kalp ne zaman bu kadar hızlı atmayı bırakacak?
....................................................
................................................................
BÖLÜM SONU
AHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAH
herneyse öpüldünüz💋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni bir gün yeni bir hayat ~MinSung~
Random"Yeni bir gün Yeni bir hayatta hoşgeldin kendim"