~Kahve~

13 1 0
                                    

Sabahın saatinde kim bu şimdi? Kapımı kıracaklar gibi çalıyorlar! Uykulu halimle yataktan kalktım direkt kapıya doğru yöneldim

"Kim o?"

"Benim Jisung açarmısın?"
Kapıyı açtığımda Changbini gördüm

"Jisung bizim evin anahtarını sana bıraksam Minho kendi anahtarını almaya unutmuş o gelince sen ona veriri misin?"

"Tabii ki"

"Teşekkürler ve uyandırdığım için özür dilerim"

"Sorun yok"

O sırada bana gülümseyerek el sallayan bir adet jeongin gördüm elinde bir buket kırmızı gül vardı bende ona gülümseyip el salladım

"Görüşürüz Jisung"

Tabi ya bu gün 14 şubat sevgililer günü..

"Görüşürüz"

Changbin gidince kapıyı kapattım ne yapabilirim ki başka? Direkt odama girdim üstümü değiştirip mutfağa gittim dün Jungwoo amcam şirketten gelirken bana kurabiye almıştı hemde en sevdiğimden! Koca bir bardak süt ısıttıktan sonra salona geçip yemeye başladım bir kaç dakika sonra kapı çaldı kapıyı açmaya gittiğimde Minho'yu gördüm onu bekletmeden açtım

"Selam changbin sanırım evin anahtarını sana bırakmış alabilirmiyim?"

Kalbim hızlı atıyordu neden onu görünce bu kadar heycanlanıyorum? Bir an delilik yaptım.

"Şey ben de tam kahve yapıyordum istersen gelip içebilirsin?"

Ne kahvesi Jisung! Sen kahveyi sevmiyorsun ki!
Şuan kulaklarıma kadar kızarmış olabilirim..

"Eee şey ben anahtarı getireyim"

"Aslında kahve içmek iyi olur"

Biliyordum beni kırmayacağanı İşte bu be!
O ayakkabılarını sakince çıkarıp içeri girdi bende mutfakta onun için kahve yaptım şekerlimi içiyordu bilmiyordum ama sanırım şekersiz içiyordu çünkü bi keresinde onun kahvesini denemiştim ehe-
Bir kupaya koyup minho'nun önüne koydum bende kendi sütümü içiyordum minho'ya baktığımda beni süzüyordu noldu ki? Yani bir bana birde tişörtüme bakıyordu özellikle kapşonlu kısmına doğru ya! Bir keresinde bana ağlarken pandaya benziyorsun demişti ama o dedi diye almadım ki

"Pandaların nesli tükenmemesine sevindim"

"Evet umarım çoğalıyorlardır"

Bunu derken kesinlikle dometese dönüşmüştüm
Yanaklarım ısındıktanbsonra utancım gitmesi için onunla göz teması kurmaktan kaçındım sütümü içerken bir yanda da içimde kelebekler uçuyordu ne oluyor bana Minho'ya göz ucuyla bakınca bana bakıp sırıttığnı fark ettim...yavaş ol be kalbime indireceksin!
Sütümü bitirdiğimde minho'nun kahveyi bitirdiğini fark ettim ve bana bakıyordu...heyecanlandım bir an...

"Ben anahtarı getireyim.."
Sesimi sakin tutmuştum inanamıyorum! Bu benim için büyük bir başarıydı...
Anahtarı askıdan alıp Minho'ya verdim ve oda ayakkabılarını giymeye başladığını gördüm...sonrada elimdeki anahtarı alıp bana döndü...

"Kahve için saol.."

"Rica ederim"

Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki...heyecandan yerimde duramıyor gibiydim! Minho kendi kapısı'nı açınca içeri girdi..bende onun arkasından kapımı kapattım ve üstten kilitledim..ne olur ne olmaz diye salona gittim ve yarım kalan kurabiyemi ve animasyonu izlemeye başladım...animasyonun bitince salonu topladım ve sıcak bir duşa girdim...sonrada balkona çıkıp kitabımı okumaya başladım...

-----------------------------------------------------
Uzun bir aradan sonra tekrardan merhaba! Umarım beğinirsiniz kısa oldu ama olsun! Sıksık bölüm yazmaya çalışıcam!

Yeni bir gün yeni bir hayat ~MinSung~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin