takıntılı aşık~

15 2 0
                                    

Evdeydim.. evet başka nerede olabilirdim ki! Ders çalışacam bir kaç günden beri çalışmıyorum maalesef.. herneyse elimde bir adet fizik test kitabıyla bakışıyordum şuan şşş sesiz olun şuan romantik bir bakışma yaşıyoduk bu soru ne ya

"Off! Aptal soru!"
Test kitabımın cevap anahtarını tam açtım ki

"Hey! Seni gördüm"

"Hii! Neyimi gördün!"

"Cevap anahtarına baktığına gördüm"

"Yok ya ne cevap anahtarı?"

"Jisungie~ yalan söyleme!"

"Tamam bakıyodum! Ama anlamadım soruyu hyujin!"

"Bak bana bı jisungie~"

"Baktım?"

"Sence ben neyim?"

"İnsan?"

"Hayır onu demiyorum! Sence benim mesleğim ne?"

"Ne biliyim hyujin!"

"Off aman be! Ben daktırım! Benim yüz simamdan bilmen lazımdı!"

"Aman bende önemli bir şey sandım"

"Her neyse bakayım hangi soruyu anlamadın?"

"Buyrun daktır bey bakın neyi var test kitabımın"

"Hmm çok fazla karalanmış ne yazıkki buna teşhis koyamıyorum... Ah yazık çok yazık"

"Neyi var daktır! Çok önemli bir şeymi yoksa!"

"Bu ölmüş.. maalesef Jisung bey test kitabınız hayatını kaybetti.."
Hyujin bir anda ağlama taklidi yaptı ve yalandan hıçkırıyordu

"Ya hyujin! Soruyu çözücekmisin yoksa test kitabımı elinden alayım mı!"

"Tamam tamam çözücem!"
Hyujin anlatarak testi anlatmaya başladı bir kaç dakika sonra bana yeni yeni jeton düştüğü için daha yeni anladım!

"Teşekkürler hyujinie~~"

"Rica ederimm"
Hyujin balkonun kapısını açtı ve içeri girdi bende bir kaç dakika balkonda kalıp öyle içeri girdim..
----------------------------------------------------
MİNHO'DAN
Saat geceye doğru geliyordu ben daha projemi yapıyordum yangına dayanıklı bir proje yapıyordum çok zordu daha zamanım var ama ben anca yaparım çünkü projem iyi olsun istiyordum bu gün changbin sevgilisi jeongin geldi ayıp olmasın diye onlarla oturdum saat gece on ikiye gelince jeonginde burda kaldı ve herkes şuan uyuyordu bir tek ben ayaktaydım..
Her neyse üçüncü bardak kahvemi almak için mutfağa gittim kahvemi yaptıktan sonra odama geçtim projemi bırakıp en sevdiğim şiir kitabımı  balkonda hafif bir sesle okumaya başladım..
---------------------------------------------------------
JİSUNG'TAN
uyuyamadım hayır uykum var ama yine kabus görürüm diye uyuyamıyordum bir türlü bir kaç dakika sonra aşağa balkonun kapısı açıldı ve birisi hafif bir sesle kitap okuyordu bir dakika bu minho? Ama bu saate neden ayaktaki yerime iyice yayıldım beni görmemesi için onun sesini duyunca kalbim hızla atmaya başlıyordu o bana iyi hissetiriyordu bir dakika ben ne diyorum! Yoksa ben aşık mı oluyordum? Yok be bence olmuyorum sadece hoşlantıdır... değil mi? Bir kaç dakika sonra uyuyakaldım armut koltuğumda...

SABAH
Aishh! Boynum tutulmuş ya olamaz armut koltuğumdan kalkıp uykulu halimle banyoya gittim elimi yüzümü yıkadım mutfağa gidip kendime kahvaltılık gevrek hazırladım sonra beomgyu ağabeyin cafesine gidip garsonluk yapmak istiyordum bu gün yani garsonluk için değil sanırım.. bunları düşünürken kahvaltımı yaptım hemen odama gidip üstüme birşeyler giydim çantama telefonum şarjaletimi felan alınca evden çıktım cafeye doğru yürümeye başladım yarım saat sonra cafenin önünde duruyordum.. beomgyu ağabeyle gö, göze geldim bana gülümsyerek bakıyorudu eliyle 'gel gel' işareti yaptı hızla beomgyu ağabeyin yanına doğru yürümeye başladım

"Nasılsın Jisung?"

"İyiyim ağabey sen nasılsın?"

"Bende iyiyim senin okulun yokmuydu?"

"Hayır bu gün okullar tatil ben boş durmak istemedim senin yanında personellik yapmak istedim ağabey"

"Ama sen üniversite öğrencisisin jisung"

"Ben fazla çalışyorum bir kaç günden beri ağabey kafa dağıtmak istedim biraz"

"O zaman şimdi personellerin olduğu odaya git önlüğünü rozetini tak yerleri silmeye başla Jisung!"

"Peki patron hemen!"
Beomgyu ağabey gülmeye başladı

"Çabuk ol her yer bal dök yala olacak!"

"Peki patron!"

"Aferim şimdi naş naş ama ilk iş bana çay getirmek olacak!"

"Peki patron senin işte yeter!"
Sevinçle cafenin içine koşarak girdim ve hızla personel odasına girip önlüğümü ve rozetimi takıp hızla çay doldurmaya gittim o sırada minhoyla göz göze geldim tatlı gülümsemeyle çay doldurmaya başladım Tepsiye koyup beomgyu ağabeyin yanına götürdükten sonra cafeyi silmeye başladım dışarıya bakınca beomgyu ağabey ile Minho konuşuyorlardı ben ise hızla işeme döndüm cafeyi silidikten sonra müşteriler gelmeye başladı herkesin tek tek hesabını alırkan jeonginlerin olduğu masaya geldim ha bu arada jeonginle tanışmıştım yani size söylemey unuttum

"Evet siparişlerinizi alayım"

"Şey Jisung ben bir tuvalete gidip gelsem sen lisanın hesabını al ben gelince söylerim"

"Tamam"

"Evet siparişinizi alayım"
Lisa denilen kişi ayağa kalktı ve kolumdan tuttu

"Minho'dan uzak duruyorsun"

"Neden?"

"Çünkü o benim senin değil!"

"O senin tapulu malın mı?"

"Evet ben kaptım onu ilk"

"O benim anladın mı Jisung musun nesin o benim ve sadece benim olacak!"

"Ve sen öyle diyerek onu kaybetmeye devam ediyorsun! Onun iyiliği için değil! Sen sadece onu incitiyorsun ve ayrıca sen sadece bir takıntısın aşık felan değilsin!"
Bunu dedikten sonra sertçe kolumu çekip onların siparişlerini hazırlamaya başladım
Siparişleri hazırladıktan sonra masaya götürdüm lisa'nın bana kötü kötü baktığını gördüm onu umursamayıp diğer siparişlere gittim....
-----------------------------------------------------
Merak etmeyin yazarınız ölmedi HDGDGDVDHDH özür dilerim bölüm atmadığım için sorryy umarım beğendiniz elimden geleni yazmaya çalıştım iyi okumalrrrr
Lisa'yı minho'ya takımtılı olan bir kişi yaptım özür başka gelmediii

Yuqi çok güzellll🤩🤩🤩🤩

Yeni bir gün yeni bir hayat ~MinSung~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin