12

61 11 0
                                    

yoongi

nerdesin (12:45)

hoseok

bahçedeyim

çardaklarda oturuyoruz

neden

yoongi

yanima gelie misin

hoseok

bi şey mi oldu?

yoongi

sorgulama hoseok gel iste

revirdeyim

hoseok

nwsıl

revirde ne yapıyoesun??

bi ywrine bi şey mi oldu yoongi niye önceden söylemiyoesun ya

yoongi

endiselenecek bir sey yok
kasima ve dudagima pansuman yapilmasi gerek sadece

ogretmen yardim edecekti ama senin gelmeni istedim

hoseok

nasıl endişwlenecek bur şey yok pansuman diyoesun kavgs mı ettin ki yoingi ya çocuk musun sen bu uaşta ne kavgası bad boy mu oldun brnim başıma kafayı yiceb ya

yoongi

vazgectim gelme hoseok

destan mi yazdin iki dakikada bu ne

kafami sisireceksin simdi

hoseok

sus grldim

telaştan ne ara revire geldiğimi bile anlamamıştım, kapıyı açtığım gibi kendimi içeri attım. büyük ihtimalle kavgaya karışmış olmalıydı. o an o kadar sinirlenmiştim ki, başını belaya sokup beni endişlenedirmekten başka bir şey yapmıyordu. iyi olduğuna emin olduktan sonra kafasına vurmayı unutmayacaktım.

yatağın üstünde oturmuş elinde ki pamukla oynuyordu, beni görünce hafifçe gülümsedi.

"sen beni delirtecek misin yoongi, niye kavga ediyorsun ya!"

yüksek çıkan ses tonumla gülüşü solmuş, şaşkın bir ifadeye bürünmüştü yüzü. sert çıkmış olabilirdim ama gayet haklıydım, birileriyle dalaşmasından nefret ediyordum.

"ne bağırıyorsun lan, ödüm koptu."

umursamadan yanına gidip oturdum ve yüzüne dikkatlice eğilip baktım. dudağındaki ve kaşındaki kanları görünce ister istemez yüzümü buruşturdum.

"abartma hoseok, çizildi alt tarafı."

yüzüne rağmen bu kadar rahat olması beni iyice sinirlendirirken kendime engel olamayarak koluna bir tane vurdum.

"ah! oğlum suratım yeterince acıyor zaten, sen niye vuruyorsun?"

"vururum, sende alt tarafı çizik diyip küçümseme."

nefesini verip kafasını sağa doğru çevirince masanın üstünde duran solüsyonu alıp temiz bir pamuğa döktüm. daha sonra kaşındaki yaraya hafifçe dokundurdum.

"acıyor mu?"

"yok, acımıyor."

aynı işlemi dudağına da uyguladım.

"kiminle kavga ettin?"

"boşver sen bunları, gereksiz zaten."

dediği şeyle tekrar sinirle kaşlarımı çattım, beni sinir etmekten başka bir şey yapmıyordu gerçekten.

"ne demek boşver yoongi? çabuk söyle, kiminle ve neden kavga ettin?"

"maça hazırlık yapıyorduk, takımdaki bir çocukla tartıştık biraz. bu kadar."

gözlerimi kısıp şüpheyle baktım yüzüne. pek inanasım gelmemişti.

"niye baktın öyle? doğru söylüyorum hoseok."

"tamam ya, bir şey mi dedim?"

konuşacakken sözünü kesip tekrar söze atladım, "bak çocuk çocuk hareketler yapmayın bir daha, tamam mı? kavga yok."

"tamam tamam. kafamı şişirdin yine ya." dedi söylenerek.

"birde söyleniyor ya!" elimde ki pamuğu masanın üstüne attım ve trip atar gibi arkamı döndüm. "bir daha benden yardım isteme." diyip revirden çıktım. gıcıktı işte, gıcık!



Yoongi hayvan misin odun musun cocugum QLSMQLSMWLS

Felicity | SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin