3. bölüm

263 174 26
                                    

                                        11.05.2006
Geçmiş zaman

Akdemir'lerin evinde heyecan hakimdi.
Evin hanımı olan Gülşah Akdemir'in karnı burnundaydı.

Küçük Akdemir'in dünyaya gelmesine saatler kalmıştı.

Aile aylar öncesinden doğacak olan çocuğun kız olacağını biliyordu.

Üç isim arasında kalmışlardı fakat en sonunda Murat beyin ölen annesinin isminde karar kılmışlardı.

Murat bey oğlu Ertuğ ile beraber salonda otuyordu. Tabi Murat beyin yaptığına oturmak denilirse, salonda bir ileri bir geri ,gidip geliyordu. Ertuğ ise kendi halindeydi,bir kardeşinin olacağını elbette biliyordu fakat annesinin yukarıda neden acı çektiğini anlayamıyordu.

Küçükken her çocuğa ,çocukları leylekerin getirdiği ile ilgili bir yalan söylenmiştir.

Evet Ertuğ'a da bu yalan söylenmişti bu yüzden de annesinin yukarıda ,neden bağırıp acı çektiğini anlayamıyordu.
Murat bey çok heyecanlıydı buna bir çocuğunun daha olması da etkiliydi fakat asıl neden bu değildi.

Asıl neden yıllar sonra Akdemir ailesine kız bir çocuk gelmesiydi.
Akdemir ailesine yıllardır kız bir çocuk gelmemişti.

Buna Murat beyin annesi hatta babannesi de dahil olmak üzere bir sürü kişi hamile kalmıştı ama hiç biri  kız çocuğu dünyaya getirememişti.
Ya sadece  çocukları ölmüştü ya da kendileri ile beraber kız çocukları da ölmüştü.

Murat bey bu yüzden hem heyecanlıydı hem de korkuyordu.

İki seçenek vardı ya yaşam ya da ölüm.
Murat bey ile beraber heyecan ve korku karışımı ile beraber bekliyen bir kişi daha vardı.

Kayhan Akdemir,Murat Akdemirin babası.

Kendi eşi canından çok sevdiği Ilgınını da böyle bir doğum sırasın da kaybetmişti.

Korkuyordu her ne kadar dışarıya belli etmesede içten içe çok korkuyordu.
Oğlununda kendi kaderini yaşamasını istemiyordu.
Murat'ın da eşine ne kadar bağlı olduğunu biliyordu,bu yüzden de iki oğlu arasından en çok Murat'ı seviyordu. Çünkü onu kendi gençliğine benzetiyordu.

Eğer gelini doğumdan sağ çıkamazsa oğlunun da kendisi gibi bir canavara dönüşmesinden çok korkuyordu.

Herkes kendi düşünceleri içerisinde iken zil çaldı ve içeriye Soykan ailesi girdi.

Akdemir ailesinin Soykan ailesi ile yıllardan beri süre gelen bir dostlukları vardı.

Nesiller boyunca da bu dostluğu çocuklarına aşılamışlardı.

Murat o kadar heyecanlıydı ki en yakın arkadaşı Aydın Soykan'ın yanına geldiğinin fakına bile varmadı. Ta ki omuzunda bir el hissedene kadar.
Kayhan Akdemir oğlunun ve arkadaşının bu haline gülümsemeden edemedi.

Bir zamanlar onun da böyle bir arkadaşı vardı ta ki ölüm onları ayırana dek.

Aydının eşi Nesligül de gelmişti. Gülşah'da Nesligül ile çok iyi anlaşıyordu.
Sanki yıllar sonra kayıp kız kardeşini bulmuş gibi hissediyordu.

Nesligül içeri girmeden hemen üst kata ,arkadaşının yanına çıktı.
Barlas ise içeriye en son girdi.Barlas yaşıtlarına göre oldukça zekiyidi.
Bu yüzden de ne olduğunu az-çok anlayabiliyordu.

İçeri girince köşede ki koltukta oturan yaşlı gözler ile etrafı seyreden Ertuğun yanına adımladı.

Ertuğ onun yanına geldiğini görünce kafasını kaldırıp ağlamaktan kızarmış gözleri ile Barlasa baktı.

Zemheri/DüzenlenecekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin