9.bölüm

212 110 62
                                    

Geçmiş zaman

Ilgın her şeyi planlamıştı.
Seminer günü gerçekleşek her şey tamamdı.

Tek yapması gereken Tuna ile konuşup yerini belli etmekti.

Ilgın seminer gününü ailesine yerini söypemeden önce planlamıştı.

Hataya yer veremezdi.
Tek bir dikkatsizliği her şeyin ve herkesin sonu olurdu.

Ilgın telefonunu çıkararak kendi tasarladığı uygulamadan Tuna 'ya mesaj attı.

Tuna mesajı okuduktan saniyeler sonra mesaj otomatik olarak silinecekti.

Ertuğ ailede ki çoğu kişinin telefonunu izletiyordu.
Buna Tuna'nın telefonuda dahil olabilirdi.

Ilgın dikkatli olmalıydı çünkü Ertuğ tahmin ettiğinden çok daha zekiydi.

Tuna mesajı hemen görmüştü.

İlk başta şaşırmadan edemedi.
Ama biliyordu, Ilgın hazır hissettiğin de kendisine mesaj atacaktı.

Evden çıkmadan önce amcasının evine uğraması ve Ertuğ 'yu görmesi gerekiyordu.

Amcasının evine sıklıkla giderdi.
Gittiği zaman da genellikle Ilgın'ın odasında kalırdı.

Kimse bu durumu yadırgamıyordu. Çünkü Tuna'nın çocukluktan beri Ilgın'a olan düşkünlüğünü biliyorlardı.

En sonunda amcasının evine geldiğinde zile basarak beklemeye başladı.

Kapıyı açan Alp' ti.
Alp'in yüzüne bile bakmadan koşar adım Ilgın'ın odasına gitmeye başladı.

Alp bu duruma şaşırmıştı çünkü Tuna aile de onunla konuşan tek kişiydi.

Tuna hızlı adimlarla merdiveni çıkarak Ilgın'ın odasına gitti.

Odaya girdiğinde kapıyı arkasından kapatıp hemen yatağın altına yöneldi.

Yatağın altına eğilip tahtalara teker teker vurmaya başladı.

En sonunda içi boş olan tahtaya vurduğun da hemen tahtayı kaldırıp elini içine daldırdı.

Eli ile bir flaş arıyordu.
Ilgın aylar öncesinden eve ajanını sokmuştu.
Bu sayede de evde olan biteni hemen öğreniyordu.

Tuna flaşı bulduğunda tahtayı yerine koyarak hemen ayağı kalktı.

Kapıya yönelip odadan dışarı kendisini attı.

Şimdi de Ertuğ'yu bulması gerekiyordu.

Ama ondan önce ajan hizmetçiyi bulmalıydı.

Alt kata inip mutfağa doğru yöneldi.

Evet işte oradaydı.

Hiç beklemeden yanına gidip bardak dolabına uzandı.
Bu sayede dısarıdan biri onun bardak aradığını sanacaktı.

"Ertuğ'yu oyalaman gerek."

"Efendim, Ertuğ bey benim gibi bir hizmetçinin yaptıklarını umursamaz."

"A zaman umursayacağı bir hareket yap!"

Hizmetçi korkmuştu.
Tuna'nin istediklerini yerine getirmezse başına neler geleceğini kestiremiyordu.
Ama iyi şeyler olmayacağı kesindi.

Tuna herhangi bir bardağı seçerek kendisine su doldurdu ve içmeye başladı.

Suyu bitirdiğinde mutfaktan ayrılıp Ertuğ'un çalışma odasına yöneldi.

Kapıyı çalmadan içeriye bodoslama bir giriş gerçekleştirdi.

Ertuğ masanın başında oturmuş dosyalara bakıyordu.
Bir anda kapı açıldığı için kafasını kadırıp gelen kişiye baktı.
Tuna'yı görünce kafasını yin dosyalara çevirdi.

Zemheri/DüzenlenecekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin