8.bölüm

231 121 75
                                    

Ömcelikle herkese merhabalar.

Genellikle bölümün sonunda olurdum ama bir değişiklik yapıp artık bölümün başında da olacağım.

Umarım okumadan geçmezsiniz!

Her seferinde söylüyorum, hatta artık bıkmadın mı diyebilirsiniz ama yinede söyleyeceğim belki de söylemeye devam edeceğim.

Arkadaşlar siz de fark ettiniz mi bilmiyorum ama okunma sayılarım gerçektende çok az, her bölüm yükleyişimde bu sayı giderek azalıyor.

Buna dur diyebiliriz!

Bölümlere daha çok yorum atarak, arkadaşlarımıza ve dostlarımıza önererek okunma sayılarını arttırabiliriz.

Umarım bu uyarılarımı dikkate alırsınız.
İnstagramdan da takip ederseniz muhtişim olur.

İnstagram:hikayelerinrengi

Sözü daha uzatmaya gerek yok.

Hikayelerinrengi, hikayelerinize renk katmaya geliyor, peki senin bu renklere cesaretin var mı?
(Yeni sloganımmm)



Geçmiş zaman

Ilgın Akdemir, ismini büyükannesinden almıştı.

İsmi hafif esen rüzgar anlamına geliyordu.
Hani insanların ismi genellikle karakterleriyle uyumlu olurya işte bu Ilgın için geçerli değildi.

Ailesinin neden ona böyle bir isim verdiklerini bilmiyordu.
Çünkü Ilgına göre kendisi hiçte hafif esen bir rüzgara benzemiyordu.
Karakteriyle isminin hiç uyumlu bulmazdı.

Ama kelebek etkisi ile hafif bir rüzgarın neler yapabileceğini çok iyi biliyordu.
Herkese göre Ilgın isminin hakkını verirdi.

Hayır onlar yanılıyordu.

Sadece Ilgın onların böyle bilmesini istiyordu.

Hani büyükler çocukların sözlerin kâale almaz ama sonra anlaşılır ki çocuğun sözleri çok mantıklıdırya , hah işte Ilgın da öyleydi.

Yaşı gereği pek kâale alınmıyordu ama herkese asıl kaale alınması gerekenin kendisi olduğunu gösterecekti.

18'ine basmasına az kalmıştı.
Yani birkaç hafta sonra Ertuğ Akdemirin eski okuluna gelmesi gerekiyordu.

Evet Ilgın bunu biliyordu.
Hatta çoğu şeyide...
Ailesinin artık kendisini bulması gerekiyordu.

Bu yüzden de yerini belli etmişti.
Her ne kadar büyükbabası onu yetimhaneye bıraksa da 15 yaşında izini ona da kaybettirmişti.
15 yaşında başına o olay gelmeseydi bunlar asla olmayacaktı.
Aslında pişman da değildi.

Tam aksine mutluydu, zamanı geldiğinde herkes Ilgın Akdemirin kim olduğunu ögrenecekti.

Sadece zamana ihtiyacı vardı.
Ilgın yine her zaman ki gibi yetimhane de kalmayacaktı.

Planlaması gereken meseleler vardı.
Şimdi de yetimhane de kalmadığı zaman kaldığı yerdeydi.

15 yaşında ki o olaydan sonra burası onun yeni evi gibi olmuştu.
Bilgisayar başında Ertuğ'un geleceği gün olacak olan suikastı ayarlıyordu.
Odasın kapısı açıldı ve içeri 'o' girdi.
O olaydan sonra ona istediği gücü veren adama.

Büyükbabasının düşmanına.
Onun başına gelen çoğu olay onun suçuydu ama işte sebepleri vardı.
Sebepleri olmasa onu öldürürdü.
Onun ardından da o girdi 'zemheri'
Onunla o olaydan sonra tanışmıştı.
"Oooo kimleri görüyorum. Yaşlı bunak ve 'zemheri'''.

Zemheri/DüzenlenecekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin