ALFA: KURT 1 " AŞIK ÇİÇEKLER "

23.BÖLÜM: Vişne kokulu kız

~Yolun sonunun çıkmaz sokak olduğunu biliyorsan ve hâlâ gidiyorsan bunun adıdır aşk...

( Sizleri İzelin anlatımıyla buluşturuyorum;)

🐺🐺🐺VİŞNE KOKULU KIZ

Duygu nedir?

Birden fazla hissin,  veya bir tane hissin anlık olarak sizi ele geçirmesi değil midir? Bana göre öyledir.

Hep yalnızdım dediğim anda o vardı yanımda. Turan...

Meğersem asıl yalnızlık oymuş. Beni dibe çeken oymuş.

Bundan 7 ay önce de yalnızdım. Hatta aradığım bir kayıbım vardı.
Sonra kardeş, abi ve belki de sırdaş bellediğim timim ile tanıştım.
İlk başlarda onlarla arama bir duvar ördüm. Kimsenin birdaha yıkıp geçemeyeceği bir duvar...
Ama sonra anladım ki, gerçek sevginin yanında sen demirden ve çelikten bir set örsen bile önüne geçemezdin.

Akif, Turan gibi değildi. Beni hiçbir zaman yarı yolda bırakmadı yada bana yalan söylemedi. Sırf bunlar yüzünden değildi.
Onun gözlerini gördüğüm anda hissettiğim şeyler yüzünden ona hep ters davrandım.
Bir tarafim hala Turana ihanet edermişim gibiydi ama hayır...
Akif ile kimseye ne ihanet etmiş nede yalan söylemiştim.

Ben aşık olmuştum. Belki 2.kez ama bu duygu daha başkaydı. Onunlayken daha huzurlu ve güvende hissediyordum. Özgür ve doğal hissediyordum. Sert ve duvarlar örmeme gerek yoktu.

Turanı onca sene sonra görmek bende tek bir duygu uyandırmıştı.
Sinir... Hatta nefret.

Bir insan sevse de sevmese de eşinin hamile olduğunu bile bile başka kime umut verirdi ki?
Ondan umut dilenen yoktu elbette ama annesinde veya babasından ne sevgi duymuş nede şevkat görmüş birisi olarak o zamanlar bunu dünyanın en harika şeyi sanmıştım.

O yalancıydı, şu anda benden üst rütbeli olması beni hiç alakadar etmiyordu. Onu artık takmıyordum.
Yanımda sevgilim varken ona nefret ve sinir duygusu bile olsa beslemem hem kendime hemde Akife haksızlıktı.
Belki de gelecekteki eşime...

Akifi seviyordum ve bunun da her zaman arkasındaydım.
Hani bir türk lafı vardır ya?
'giden gitmiştir, gittiği gün bitmiştir'
heh! işte o laf tam şu ana layıktı.

Timimin erkekleri biliyor olmalıydı ama Kübranın hiçbirşeyden haberi olmadan öylece duruyordu.
Gerçi, Akif ve diğerleri nereden biliyordu Turanı?

Akif yine Alfa olarak tekmilini verdi ve tam Turanın karşısına oturdu.
Bende Akifin yanına otururken timim de yanıma oturdu. Albay da yerine otururken Akifin demir gibi kilitlenmiş ve kasılmış bedenini normale döndürmek için elimi bacağını koydum ve hafifçe sıktım.
Hızla bana dönerken,
O kehribarlar ne yiğidim?
diye sormadan da edemedim kendi içimde. Alev alevdi ve normalde kahveye dönük olan kehribarları şimdi ise kırmızıya yakın bir duruma gelmişti resmen. Ona göz kırptım ve orada öylece sinirle bekleyen çocuğun gülümsemesine şahit oldum.

İşte bu herşeye bedeldi...

Konuşmaya başlayan Albay ile ona döndük.
" Göreviniz Suriyede. Yakalayacağınız kişi bir kadın. Lakabı Roni. Daha 19 yaşında olmasına rağmen beyni zehir gibi işliyor. Aslında burada iyi bir üniversitede işletme okuyormuş fakat babasının öldürülmesi üzerine dağa çıkmış. Örgüt elebaşılarından birisi ile evlenmiş ve elebaşı da başka bir çatışmada ölünce intikamı ikiye katlanmış. Ve intikam alacağı kişi ise..." herkes merak ile beklerken Albayın dediği isim beni şoka uğratmıştı.
" Kurt, sensin "