ALFA: KURT 1 " AŞIK ÇİÇEKLER "

3.BÖLÜM: " herkes haddini bilecek!"

🐺🐺🐺" HERKES HADDİNİ BİLECEK!"

" Eminim ki sizde ardınıza dönüp
Baksanız temelini sağlam attığınız hayallerin enkazında bir parçanız..."

🐺

Sert adımları yeri titretiyordu Alfa timinin, daha birbirlerini tanıyamadan Albay ve General çağırmış ve 'görev var' demişti.

Aslında gerekte yoktu tanımaya, iki saatte mi tanıyacaklardı birbirlerini?

Birisini, birilerini tanımak için 4 mevsim geçmesi gerekiyordu bir kere,
Sen nereden bilecektin ki onun ne rengi sevdiğini, hangi yemeği  yediğini, en sevdiği şairi, en sevdiği tatlıyı, en sevdiği şiiri...

Ama şu da vardı ki onlar askerdi!
Birbirlerini tanımak 4 mevsimin geçmesini bekleyene kadar belki aralarından birisi şehit olacak dı.
Yani herşeyin hızlı yaşanması gerekiyordu.

Onlar sevdiği şeyleri, marifetlerini girdiği görevlerde göstereceklerdi.
Belki militan vururken mırıldandığı şarkıyı veya şiiri duyacak, belki çantasına tıkıştırdığı yiyeceği görecek, belki dağa taşa bakarken sevdiği rengi söyleyecekti...

Askerlik bunu gerektirirdi.

Elbette kendin için vakit ayırabilirdin ama her an şimdi ki gibi seni göreve çağırabilirlerdi.
Herşey ne zamana bağlıydı nede gözleme, herşey insanın anlama yeteneğine bağlıydı.

Sen arkadaşının mırıldandığı şarkıyı susturursan,  yediği yemeği çantasına geri sokturursan, izlediği dağa taşa bakma dersen sen zaten o arkadaşını tanıyamazdın!

Akif kapıyı tıklattı ve ' gir ' komutunu aldığında timiyle içeri girdi.
Hepsi hazır ola geçtiklerinde " rahat çocuklar " dedi General ve yan tarafta bulunan kitaplıktan bir kitap çekti.
Odanın içinden başka bir kapı açıldığında kimse şaşırmamıştı çünkü bu normal birşeydi.

General ve Albayın peşinden içeri girdiler ve gösterilen koltuklara oturdular. Akifin karşısında İzel, İzelin yanında Kübra, Kübranın karşısında Poyraz, Poyrazın yanında Enes,  Enesin karşısında ise Demir vardı.
Albay ve General masanın başına oturmuştu.