15 Ocak 2024
"Planı anladın değil Lalisa?" Seungmin karşısında bacakları neredeyse titreyecek duruma gelmiş kıza ithafen demişti bunu. Kız bakışlarını yerden kaldırmış ve Seungmin'e çevirmişti.
"Ya bana da zarar vermeye çalışırsa?" Seungmin bu soruyu tekrar cevaplamaktan yorulmuş bir şekilde derin bir nefes aldı ve verdi.
"Kaçıncıya söyleyeceğim,biz zaten arka bahçede bekliyor olacağız. Sana zarar verme gibi bir lüksü yok." Kız son kez başını sallamış ve ayağa kalkmıştı. Askıdan ceketini alırken "unutma, sen onun zaafısın." Demişti Seungmin.
-
İşler kızışıyordu. Hiçbir siren çalmadan ekip ve Lisa arka bahçeye geçmişti. Lisa dikkatlice ön kapıya doğru yürüdü. Seungmin ve diğerleri ise sivil arabalara geçmişlerdi. Lisa kapıyı çaldı. Stresli olduğunu belirtmemek için her şeyi yapıyordu o an. Nefes alıp vermek,içinden ona kadar saymak...
Çok geçmeden kapı açılmıştı. Karşısında onun için güzelce hazırlanmış kadın duruyordu. Yüzüne samimi bir gülümseme yerleştirdi Lisa. Ona açılan kapıdan içeri geçti ve kadının ceketini almasına izin verdi. "Hoşgeldin." Dedi ev sahibi.
"Hoşbuldum unnie."
-
Arka bahçede duran arabanın ekranından her şeyi görüyordu Seungmin. Kamera işini halletmek için Lisa'nın kolyesine çip takmışlardı. Her şey net bir şekilde gözüküyordu. Arkada duran kıza yöneldi Seungmin. "Jennie,şunun sesini biraz daha açar mısın?" Onayladı ve elinde bulunan ufak kumanda ile sesi yükseltti. Daha sonra eli cebine gitti. Telefonunu çıkardı ve Minho'yu aradı Seungmin. "Alo Minho? Şuan baskın yerindeyiz,sende gelsen iyi olur." Minho'dan onayı alınca telefonu kapattı ve geri cebine koydu.Kamerada gözüktüğü üzere ikili yemek masasına oturdu. Kadın yemekleri yerleştiriyor ve şarap koyuyordu. Son olarak başka bir odaya mum almaya gittiğinde de Minho gelmişti. İşte şimdi sırasıydı.
Seungmin ve Jennie son kez silahlarını kontrol ederek indi arabadan. Minho ile karşı karşıya geldi Seungmin. Diğer cebinde ki silahı aldı ve Minho'ya verdi. "Ben emrini vermeden sıkma." Minho kafasını salladı sadece.
Kapıya yöneldiler. Olabildiğince sessiz adımlarla yürüyorlardı. Kapıya vardıklarında en önde olan Seungmin,Jake'e yol verdi. O kalı veya kasa açma konularında oldukça iyiydi. Cebinden çıkardığı bir ekipmanla sessizce açtı kapıyı. Jake, Ssungmin'in öne geçmesi için eliyle işaret ettiğinde önce Seungmin sonra Minho en sonda Jennie geçti sıraya. Jake dışarada kalmıştı.
Sessiz adımlarla kapalı yemek odasının önünde durdular. Seungmin arkasına dönderek kontrol etti diğerlerini. Hazır olduklarını gördüğünde silahını öne doğrultarak hızla kapıyı açtı.
"Eller yukarı Kim Jisoo!"
Jisoo,herşeyin sevebi oydu. Chaeryoung'u öldürme sebebi öncelikle Jisung'a ulaşmaktı. Jisung'a ulaşma sebebi ise babasının katilinin oğlunu öldürmekti.
Rahatsız edici bir kahkaha ile ayağa kalktı Jisoo. Elinde duran kumandayı herkesin görüş alanına soktu. Karşı duvarda asılı duran televizyonu açtı yüzündeki ahlaksız gülümseme ile.
Minho'nun elindeki silah elinden düştü yüksek bir ses çıkartarak.
Han Jisung,bir depoda kolları,elleri,bacakları,gövdesi ve ağzı bağlı bir şekilde gözünden yaşlar akarak duruyordu.
Bir yanında Christopher Bang Chan diğer yanında ise 30 dakikadan geriye sayan bir bomba bulunuyordu.
~