" Tebrikler küçük bir prenses geliyor." Hongjoong yattığı sedye de duyduğu şeyle gülümserken mutluluktan bir damla yaşı düşmüştü gözünden. Elinde baskı hissederken başını yana çevirdi. Elini tutup öpen adamın gülümsemesiyle tekrar doktora döndü.
" Sağlığı iyi mi?" Yaşlı doktorun babacan bir şekilde gülümsemesi ile Hong içine su serpildiğini hissetti. Kızının sağlık durumu iyiydi. Ve kulağına gelen sesle gözleri büyüdü. Kalp atış sesiydi bu miniğinin sesiydi.
Kapı sesi duyunca Seonghwa eşinin olduğu kısmın perdesini çekmişti. Hong ise kapıya döndü ki çekilen perdeyle derin bir nefes alıp verdi. Oğlunun sesini işitmişti görmese bile. Ardından perde açılınca Hwa'nın kucağında ki oğlunun ağlamış olduğunu gördü.
" İlk başta karnını sil evlat. Sonra konuşalım." Teşekkür edip peçeteyi alınca karnını silip üstünü düzelince sedyeden kalkıp minik oğlunu Hwa'nın kucağından aldı.
" Neden ağladın bebeğim?" Omuz silken oğlunun sıkıca boynuna sarılmasıyla Hwa'ya baktı.
" İçeri girmek istemiş bizim çocuklar hayır diyince ona ağlamış." Hong başını yavaşça sallayıp doktorun masanın karşısında bulunan sanldalyeye oturunca oğlunu da kucağına otutturdu.
" İkiniz de gayet iyisiniz. Her hangi bir sıkıntı veya aksaklık yok. Düşme tehlikesini de atlattınız. Bu süreçten sonra bebek seni, sizi ve çevreyi hissedecek evlat."
Duraklayan doktor ile Hwa'ya baktı. Eşinin de ona baktığını görünce tekrar doktora döndü. Kötü bir şey mi vardı?
" Vücudunda ki izler. Bak evlat ben senin gibi binlerce kadını, erkeği muayene ettim. Hatta yaralarının üstü kanayan kişiler bile vardı. Eşin benim arkadaşımın torunu olabilir ama bunu asla kabul etmem. Bir an önce çocuklarınla kendini kurtarmanı öneririm. Hatta elimden geleni yaparım evlat."
Hongjoong duyduğu şeyle yutkundu. Hwa'nın ani kalkışıyla o da ayaklandı. Korumaları çağırması ile Hong doktora dönüp ' teşekkür ederim ' dedi. Ardından iki koruma ile dışarı çıkartılırken kapanan kapıyla son kez içerde kalan Hwa, doktor ve korumalara baktı.
" Baba." Diye ağlamaya başlayan Seojun ile sırtını patpatladı hafifçe. Hastaneden çıkınca iki korumaya baktı. Bu son şansı olabilir miydi? Bu sefer başarır mıydı? Karnına sancı girmiş bahanesiyle iki büklüm olurken içinden bebeğine özürlerini iletiyordu.
" Bay Park ne oldu?"
" Karnım çok kötü bir anda." Diyip sustu ve oyunculuğa devam etti. Eğer kaçarsa ilk başta polise gidecekti. İhbar da bulunup çantasında ki parayla bir kaç gün idare edecekti. Ardından elinde ki iki yüzüğü satardı. Olmadı Hwa'nın üvey babası Kai'den yardım isterdi. Bu doktora bile gelirdi tekrardan.
" Sen burda bekle doktor ve sedye alıp geleyim." Diyip giden korumayla yanında dikelen ' iyi misiniz ' diye soran korumaya bakıp ' su ' dedi. İkna olmasını istiyordu artık gitsin de kaçayım diye bakıyordu.
" Su mu hemen alıp geliyorum efendim. Arabanın içinde bekleyin." Diyip kapıyı açan adamla oturup beklerken gözleri irice açıldı.
" Üşüdüm ceketini verir misin?" Hemen üstünde ki ceketi çıkarıp veren adamla sancılı rolüne devam etti. Uzaklaşan adamla hemen ceketin cebini kontrol etti. Şans ondan yana anahtar burada işte. Hemen oğlunu pusete koyup araçtan inip kapıyı kapadı. Şoför koltuğuna geçip arabayı çalıştırdı o an Seonghwa ordusuyla beraber hastaneden çıktığını gördü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eyes Don't Lie / Seongjoong
Fanfic.... Mpreg! Tamamen hayal ürünüdür! Gerçekle ilgisi yoktur! Yan karakterler ve shipler; ...