BEN SADECE SENİNLE OLMAK İSTİYORUM. KOKUNU İÇİME ÇEKMEK, ELLERİNİ HİSSETMEK, TENİNİN SICAKLIĞI İLE İRKİLMEK İSTİYORUM. SENİ İSTİYORUM. SADECE SENİ İSTİYORUM.
*
KORDELYA GARABED den
Burnuma gelen kızartma kokusu ile uyanırken günün hepsini arazide geçireceğimi hatırlayarak yüzümü buruşturdum. Sanırım gecede arazideki karavanda kalacağım çünkü işlerin uzayacağını tahmin etmek zor değil. Yarın ki yarış için müdürün hiçbir şeyi eksik istemediğinden dolayı bu gece arazide kalmak benim için daha avantajlı olacak.
Uykumdan azda olsa sıyrılmama rağmen alarmım çalmaya başlayınca uyku bandımı anlıma doğru çekip tek gözümü araladım ve alarmı kapattım.
Bir süre tavanı izledim ve bu şekilde zamanın geçmeyeceğini anlayıp yatakta doğruldum. Elimin tersi ile gözlerimi ovuştururken balkonun kapısı tıklanmasıyla kafamı o tarafa çevirdim. Atlas halime üzülür gibi bana bakıyordu. Ayağa kalkarken ona ufak bir tebessüm edip balkonumun kapısını açıp temiz havayı içime çektim.
Sandalyeye oturup hiçbir şey söylemeyen atlas, en sonunda dayanamayıp sessizliği bozdu " bugün cumartesi biliyorsun değil mi" dedi, otoparkı seyrederken "hı hı biliyorum" dedim uykulu bir sesle. "son gün dayan yarın yarışlar var ve bitti. Finitto" dedi neşeli sesi ile.
Kafamı ona çevirirken kendimi gülmekten alı koyamadım. Elindeki kağıdı görünce" o ne" dedim kağıdı çenemle işaret ederek.
"yarıştakilerin listesi" dedi gülerek. "sen nerden buldun" diye sordum merakla , atlas kocaman bir gülümsemeyle "bugün seninle çalışacağım ,dün müdüre yalvardım ne kadar yordun olduğunu anlattım bugün araziye gidip erkenden çalışmaya başlamamı söyledi"
canım arkadaşım benim sınıfta birkaç kere uyuklarken yakaladığı için her seferinde sinirlenmişti, müdürü dövmek yerine benimle çalışmak istemesi beni biraz şaşırtsa da ona kocaman bir tebessüm gönderdim.
"bunu da sana vermemi söyledi bizim tıknaz müdür, yarıştaki arabaların ve sahiplerinin listesi, gördüğüm kadarıyla dışardan öğrencilerde katılmış" dedi
ikiye katlanmış kağıdı bana uzatırken "canım kankam benim bakmama gerek yok çünkü listeyi kontrol ettim, hadi gel şimdi beraber güzel bir kahvaltı yapalım" dedim ayağa kalkarken atlas da peşimden geliyordu.
Odama girip koridora çıktı. Atlas mutfağa ushan ın yanına giderken bir anda gerilen omuzları dikkatimden kaçmadı. Genede bunu çok umursamayıp kendimi banyoya attım. Aynada ki halime bakınca neredeyse çığlık atacaktım, saçlarım dağılmış, gözlerimin altı kocaman şiş. Aman Allah ım ne olmuş bana böyle paskalya cadısına dönmüşüm. "bu nasıl bir şey ya" deyip kendimi duşa kabine attım.
Kısa bir duş aldım. Havluma sarınıp banyo kapısını açarken,
"Ahhhhhhhhhh" diye çığlık attım bir anda, bu halıyı buraya kim koydu.
Saçımdaki havlu kayıp yere düşünce ıslak saçlarım omuzlarıma döküldü.
Sanırım çok yüksek bir sesle çığlık atmıştım atlas ve ushan koridorun başında nefes nefese bana bakıyorlardı. Bunlar neden bana böyle bakıyor. Bir yerim mi göründü yoksa .off kordelya ne kadar sakarsın. Bu panikle ben ayağa kalkamaya çalışırken ushan atlası itekleyip mutfağa yönlendirdi sonrada hızlıca yanıma gelip kolumdan tutup beni kaldırdı. çatık kaşlarla bana bakarken nefes alış verişi hızlanmıştı. " lanet olsun kordelya bir kerede şu halıya takılmadan şu banyodan çıkamayacak mısın? Kaldıracağım bu halıyı yeter artık!" dedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybolan SADAKAT (SUİKAST )
Roman pour AdolescentsElimi boynundan yukarı çıkartarak parmak uçlarım ile yüzünü keşfetmeye başladım. İşaret parmağım dudaklarının üstüne geldiğinde durdum. Iraz bu temasım ile acı çekiyormuşçasına gözlerini kapattı, beni okşayan eli daha da sertleşti. Sanırım onu cesar...
