Kaybolan SADAKAT (SUİKAST )

BÖLÜM 12 - ODAYA GEL

SİZ SAATLERİ YAŞADINIZ... HENÜZ SÖZCÜK HALİNE DÖNÜŞMEMİŞ, YADA BİR SÖZCÜK KARŞILIĞI OLMAMIŞ DURUMLAR YARATTINIZ.

TANIĞINIZIM.

*

ANDARKAN IRAZ ATE den

Artık biliyorum. Kordelya dan asla uzak duramam. Onun gülmediği bir dünya hayal edemiyorum. Kalbimde hissetmeme neden olduğu duygulara bile aşık olmaya başladım. Sevgi, aşk, tutku bedenime o kadar hızlı yayılıyorki durduramıyorum. Durdurmakta istemiyorum. O yanımdayken daha bir hissediyorum, bedenimdeki kanın akışı daha bir hızlı oluyor. Kahvelerine aşık oluyorum, güzel gözlerine bakmaya doyamıyorum. İpeksi yumuşak saçlarının rüzgarda dağılışını ,omuzlarına dökülüşünü eliyle onları savurmasını izlemek istiyorum. Bütün gün onu seyretsem sıkılmam biliyorum. Pürüzsüz teninde dokunmadığım yerin kalmasını istemiyorum. Dudaklarımla her noktasını talan etmek istiyorum onu talan etmek istiyorum. Onu kendime mühürlemek istiyorum.

Bu sabah yaşananlardan sonra ona karşı olan arzumun çok fazla arttığını, ona dokunmadan duramayacağımı ,onsuz yapamayacağımı anladım.

Meleğimi bıraktıktan şirketin yolunu tuttum. Şirkette yolunda gitmeyen ufak tefek sorunlar vardı ve acil toplantı kararı almıştım. Aslında gitmesemde olurdu, ama kordelyanın yanından uzaklaşmam lazım. Ne kadar onsuz yapamayacağımı ,onsuz duramayacağımı bilsemde birbirimizi özlemememiz gerekiyordu.

Hesaba katmadığım tek şey, o arabadan indikten sonra onu daha da özlemiş olmamdı.

Derin bir iç çektim. Eğer onu düşünmeye devam edersem kafayı yiyeceğimi anladım.

Aden ve aral a şirkete gelmeleri için mesaj attım.

Kafamı dağıtmak için radyoyu açtım ve duyduğum şarkı ile bağırarak şirkete kadar eşlik ettim. Fifty shades off grey .

Holding in önüne geldiğimde aden ve aral ın aracınında giriş yaptığını gördüm. Arabadan indiğimde valeye anahtarları teslim ederlen aden ve aral da yanıma geldi.

İçeriye girerken "andarkan bir sorun mu var" dedi aden.

"miami ye giden sevkiyat gecikmiş. İçerde konuşuruz" diyerek kestirip attım.

Uzun ve yorucu geçen iki saatlik toplantıdan çıktım. Toplantıya bir türlü odaklanamamıştım. Aklıma kordelya ile sabah yaşadıklarımız gelince toplantıya konsantre olmam çokda kolay olmamıştı.

Odama geçmek için asansöre binerken kordelya nın uyandırdığı erkekliğimi bastırmalıyım diye düşündüm. Onunla ne kadar yakınlaşsakta çok fazla ileriye gidemeyeceğimizi biliyorum. O yüzden etrafımdaki kadınların bir lütüf olduğunu düşünmeye başladım. Bana sürekli göğüslerini göstermeye çalışan bir sekreterim vardı ve bu sefer işe yarayacaktı.

Asansörden inip sadece benim odamın olduğu kata gelince sekreterimin yine büyük göğüslerini açmayı ihmal etmediğini gördüm.

Sekreterimin önüne geçip ellerim cebimde durdum. Hayranlıkla bana bakan sekretere göz kırptım. Ve "odaya gel" dedim boğuk bir ses ile.

Cam kaplı duvarlara aldırış etmedim çünkü bu kat tamamen bana ait.

Odaya ilerlerken koşarak peşimden geldiğini belli ediyordu. Dudaklarım alay ile yukarı kıvrıldı.

Yaklaşık bir yetmiş boyunda sarışın bir sekreter. Bunun için aden e teşekkür etmeyi hafızamın bir köşesine kazıdım.

Çalışma odamın en uzak köşesindeki kapıya ilerledim. Bu kapı dinlenme odama açılıyordu.