Bölüm:3

24 1 0
                                    

Birkaç gün sonra

Saat öğlen 12 olmuştu. Ve ben daha yeni uyanıyordum. Bugün günlerden cumartesiydi. Bu yüzden bende haftanın yorgunluğundan bu kadar uyumuştum. Neredeyse yarım gün...
Bugün saat akşam 17.30 da antrenmanım vardı. Daha maçlara vardı. Fakat her ihtimale karşı sık sık antrenman yapıyorduk.

Yatağımdan kalktım ve hemen gidip elimi yüzümü yıkadım. Saat geç olduğu için canım annem kahvaltıyı hazırlamıştı çoktan. Ayrıca ben tek kahvaltı etmeyeyim diye bu saate kadar aç aç beklemişti. Ya ben bu kadını yerim yaa...

Hemen masaya oturduk. Abimde vardı. Bugün izinliydi. İzin günleri belirli olmadığı için sürekli değişiyordu. Babam da kahvaltısını erkenden edip haftasonu alışverişine çıkmıştı.

Kahvaltıyı bitirmiştik. Annem bir omlet yapmış var ya olay. Bir kadının el lezzeti bu kadar mı güzel olur. "Ellerine sağlık annemm" diyerek annemi yanağından öptüm ve sofradan kalktım. Bana kocaman gülücük atmıştı. Abim durur mu? Hayır tabi ki . "Abiye yokmu aşkolsun" diyip dudaklarını büzdüğünde kıyamadım ve koşup abimin sandalyesinin yanına gittim. Abimi yanağından kocaman öptüm. "Seni çok seviyorum be Emir" diyince gülen suratı soldu. Bu çocuğu sinir etmeyi çok seviyordum ya. Kıyamayıp "pardon abicim" dediğimde tekrardan gülümsedi.

Lavaboya gidip ellerimi yıkadım. Sonra abim ve annemle sofrayı topladık. Daha sonra oturup biraz sohbet ettik.

Ben odama geçtim. Biraz kitabımı okudum. Sonrada telefonumu çıkarıp wattpad den başka bir hikaye okudum. Belki bazılarınız bana, ruh hastası mısın kızım sen , diyebilir. Ama çok güzeldi böyle hikayeler okumak.

Biraz odamda vakit geçirdikten sonra bir eşofman ve sweat giydim. Spor çantama da eşyalarımı yerleştirip odamdan çıktım. Annem ve abime sarılıp evden çıktım.

Durağa doğru yürümeye başladım. Otobüs hemen gelmişti. Bu beni mutlu etmişti. Çünkü orada hızlı hızlı giyinmek beni gıcık ediyordu. Otobüs çok kalabalık değildi. Gidip boş bir yere oturdum. Çantamdan telefonumu ve kulaklığımı çıkarıp kulağıma taktım.  Yaşlı Amca nın ve ben şarkısını açtım. Şu şarkı son zamanlarda hoşuma gidiyordu.

Saate baktım vakit vardı. Bende otobüsten ineceğim duraktan bir durak önce indim ve yürümeye başladım. Bazenleri otobüs midemi bulandırıyordu.

Çok mesafe olmadığı için hemen varmıştım binaya. Antrenmanın başlamasına 20 dakika vardı. Rahat rahat soyunma odasına gidip kıyafetlerimi giydim. Sonra oturup beklemeye başladım.Voleybol bana iyi geliyordu. Belki kulağa garip veya klasik gelebilir. Ama gerçekten ben voleybol oynarken sanki tüm sıkıntılarımı, derdimi unutuyordum. İyiki böyle bir spor vardı.

Bu düşüncelerimden çıkmak zorunda kaldım. Çünkü antrenman başlamak üzereydi ve antrenörümüz bizi sıraya dizdi. Biz antrenman yapmayı beklerken antrenör konuşmaya başladı. "Merhaba gençler, hepinizle çok güzel günler geçirdik. Kimi zaman yorulduk, kimi zaman güldük, kimi zaman stresten ağladık" bu adam niye şimdi böyle bi konuşma yapıyordu ki "ve size üzücü ama gerçek olan birşey söylicem, her güzel şeyin bir sonu vardır. Bizde sizle birlikte olan süremizin  sonuna geldik maalesef. Sakın üzülmeyin . Çünkü belki de benden bile daha çok seveceğiniz bir antrenör getirdim size" dedi ve salonun kapısından içeri bir adam girdi. Gençti ve yüzü tanıdık gelmişti. O sırada eski antrenör " evet gençler yeni antrenörünüz  Deniz Çağlar" dedi.

Şimdi aklıma gelmişti. Ama inanamıyordum. Inanmak istemiyordum. Çünkü bu adam bana geçen otobüste laf atan adamdı. Kamera şakası mıydı bu şimdi?

Eveeettt bir bölümün daha sonuna geldik
Nasıl buldunuz bölümü?
Umarım beğenmişsinizdir. Bu arada isimler tamamen uyduruktur.Oy ve yorum atmayı unutmayın beybilerr
Görüşmek üzere...

GÜNEŞ & DENİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin