29

15 1 0
                                    

Başımdan aşağıya sanki kaynar sular dökülmüştü. Başım dönmeye başlarken Cansu koluma girdi.

Başımı yere eğerek "Alp, noldu Cana" dedim.

Alp diğer koluma girerek "Can...Can vurulmuş Güneş, ameliyatta dünden beri" dediğinde yere yığılmıştım.

Etrafımdaki bütün sesler yok olmuştu. Duymak istemiyordum, elim ayağım buz keserken ne yapacağımı şaşırdım.

Can, sevgilim ameliyatta şuan onun yanında olmam gerek ayağa kalkarak koşar adımlarla merdivenlere gittim.

Başım dönüyordu, demirlerden tutunarak ameliyatın olduğu bölüme doğru gitmeye çalışıyordum.

"Güneş iyi misin?"

Bana yöneltilen soruları es geçerek ameliyatın önüne geldim. İçeriye gireceğim sırada kapı açıldı.

Ahmet hoca girmişti, yanında durup "Ahmet hocam durumu nasıl nolur iyi geçti de" dedim.

"İyi geçti diyemem, ama göğüsündeki iki kurşunu çıkardık fakat bir tanesi organların orada müdahale altına alındı" dedi.

Gözlerimden yaşlar akarken bedenimi ayakta tutamıyordum.

"Kızım hemen bakın buraya, Güneş iyi misin kızım neyin oluyor" dedi.

"Erkek arkadaşım hocam nolur, nolur kurtarın onu" dediğim de Alp yanıma doğru koşuyordu.

"Tamam hocam bakıyorum ben" dedi ve beni ayağa kaldırdı.

Kaçıncı vurulmasıydı bu, ben bu acıyı çekmek istemiyorum. Alp beni sandalyelerden birine oturtarak karşıma geçti.

"Alp ailesine haber vermeliyiz" dedim.

"Tamam güzelim veririm ben" dedi.

"Yok, yok ben veririm" dedim ve ön cebimden telefonumu çıkardım.

Kendimi güçlü tutmam gerekti. Göz yaşlarımı silerek Sultan anneyi aradım.

"Alo kızım"

"A-alo Sultan anne"

"Kızım iyi misin sen birşey mi oldu?"

"Sultan anne Can...Can vuruldu lütfen benim çalıştığım hastaneye gelin"

"Nee!"

Telefon kapandı.

Yanlış mı yaptım acaba? Ya birşey olduysa, duramam ben böyle içeriye girip Canı görmem gerek.

"Alp, Sineme haber et ben geleceğim" dedim.

Yanından uzaklaşarak ameliyathanenin önüne geldim. İçeriye girerek gerekli şeyleri giyerek ameliyatın olduğu yere ilerledim.

Gördüğüm manzara karşısında gözlerimden yaşlar boşaldı. "Güneş buraya girmemen gerek" dedi Enes.

Onları dinlemeden Canın yanına ilerledim. Ölü gibi yatıyordu resmen. Elini tuttum gözlerim iki tane kurşuna kaydığın da kanlar içinde duruyordu.

Daha fazla dayanamayarak zorla kapıdan çıktım. Kendimi dışarıya zar zor attığımda yere yığıldım.

Ya ona birşey olursa nasıl dayanırdım ben, onsuz yapamam. Allah'ım nolur Cana birşey olmasın yarrabim.

Sağ koridordan duyduğum ayak sesleri ile zorlanarak ayağa kalktım. Sultan anne gelmişti.

Hemen yanına giderek sıkıca ona sarıldım. Ahh annem nasıl acı çekiyorsundur sen şimdi.

Güzel KızımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin