31

13 4 2
                                    

Başımın şiddetli bir şekilde ağrımasıyla gözlerimi açtım. Birkaç kez gözlerimi kırpıştırıp ayıkmaya çalıştım.

Aniden çalan telefonum ile irkilerek etrafıma bakındım. Neredeydi bu lanet olası telefon!

Delice çalan telefon sinirlerimi bozarken ses yatağın altından geliyordu. Eğilip yatağın altından aldığım da hiç düşünmeden kulağıma dayadım.

"Amına koyayım ne var sabah sabah!"

"Güzelim?"

Lanet olsun! Kulağımdan çekip arayana baktığımda Deniz aramıştı aslında.

"Can?"

"Yavrum, ağzın çok bozulmuş"

"Eee uyku şeyi ya ondandır"

"Tamam tamam kesin, Denize veriyorum sonra konuşuruz"

Hayır yani sen niye açtın ki.

"Ayy çok pardon yemek taşıyordu ona gittim fırsattan istifade açmış hemen"

"Yoo sorun değil de, noldu sabahın köründe?"

"Sinemin temizliği var oraya gideceğiz iş çıkışı gelirsin demi?"

"İşe gitmeyeceğim bugün kahvaltı yapar çıkarım, haberleşelim yine de"

"Tamam güzelim, seninkinin selamı var"

"Aleykümselam, görüşürüzz balım"

Araya birkaç laf daha sıkıştırıp kapattık.

Telefonu yanıma koyup kafamı tekrar yastığa gömdüm. Dün ne kadar içtiysem beynim zonkluyordu.

Çok da içmedim yani 12 bardak falan.

Beni de içseydin amk!

"Kes be!" Dıştan söyledim sanırım.

Yavaştan yataktan kalkıp banyoya ilerledim. Elimi yüzümü iyice yıkayıp rutin işlerimi yaparak banyodan çıktım.

Sarp arkadaşlarıyla kalmıştı, Bade ise teyzesinin yanına gitmişti. Kahvaltı vs yapmadan üzerimi giyinmeye başladım.

Üstüme mavi body altıma ise beyaz eşofman giydim. Yanıma elbise de koyup çantamı alarak evden çıktım.

Arabaya eşyalarımı yerleştirip Sinemin evine doğru sürdüm. Yaklaşık yarım saat süren araba macerasından sonra eşyalarımı alarak arabadan indim.

Bir anda bastıran yağmurla birlikte hızlı adımlarla eve ilerledim. Kapıyı çaldığımda Eren açmıştı.

"Hoşgeldin Güneş" dedi gülümseyerek, "Hoşbuldum enişte, Sinem burada değil mi?" Diye sordum.

"Evet, burada" dediği sırada Sinem suratı asık bir şekilde yanımıza geldi.

"Güneşim, neden haber vermeden geldin?" Yönelttiği soru karşısında şaşırarak ona baktım.

"Biz çıkacağız hani bugün 14 şubat ya" demesiyle gözlerim fal taşı gibi açıldı.

"Aaa, unutmuşum" dedim.

"Bekle" diyerek yanımızdan gitti.

Eren enişteyle evlilik ve Sinemin hamileliği hakkında konuşurken Sinem elinde beyaz marka poşetle geldi.

Bana uzatarak kulağıma yaklaştı "Önceden aldığım içinde pembe gecelik var" dedi. Gözlerim kocaman olurken öksürmeye başladım.

Sinem gülerek elime tutuşturdu ve "Hadi bebeğim sende dön geri" diyerek ima da bulundu.

Güzel KızımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin