Silah sesi ile koşarak bahçeye çıktım. Gözlerime inanamamıştım Can kanlar içerisinde yerde yatıyordu. Ağaçların arasından koşarak giden siyah bir siluet görmüştüm. Koşar adımlarla Can'ın yanına gittim ve yanına eğilerek kollarımın arasına aldım.
"...
Gözlerimi açtığımda kendimi odada buldum etrafıma baktığımda kızlar ve Can yanımda bekliyorlardı. Mırıltılar çıkararak olduğum yerde doğruldum.
"Dur dur sakin ol" dedi Can "Niye buraya getirdiniz" dedim "Bayılmıştın bizde serum yaptık" dedi Gamze "Gerek yoktu" dedim.
O sırada içeriye Alp elinde simit ile girdi "Güneş al bunları ye" dedi "Teşekkür ederim" dedim kocaman gülümseyerek "Afiyet olsun" dedi ve bir anda gözü Can'a kaydı.
"Ben çıkayım sonra konuşuruz" dedi ve odadan ayrıldı "Ya kızım ben sana bu çocukla konuşma demedim mi" dedi "Bende seni ilgilendirmez dedim" "Gayette ilgilendirir" dedi
"Can sen kıskandın mı?" Diye sordu Sinem "Yo ne kıskanıcam" dedi "Kızlar biliyor oyunumuzu" dedim "Söyledin yani" dedi "Evet ben senin gibi sahtekar mıyım" dedim.
"Ee serum" dedi Gamze "Boşver" dedim ve kızlarla birlikte odadan çıktım. Birkaç çocuk hastalar vardı yanlarına gidip onlarla ilgilendim.
Yavaştan çıkış saatti geldiğinde kızlarla konuşup yürüyerek gideceğimi söyledim. Biraz yürüdükten sonra bir marketin önünde durdum içeriye girip birkaç birşey aldım.
Eve gidip aldıklarımı yerleştirdim ve üzerimi değiştirip tekrar mutfağa gittim. Kolay olması açısından makarna için ocağa su koydum. Suyun kaynamasını beklerken elime telefonumu aldım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Arama kısmına girip Can'ın ismine tıkladım. Arayıp aramamak arasında düşünürken yanlışlıkla aramaya tıkladım. Tam kapatacağım sırada Can telefonu açtı.
"Alo" dedi "Ee şey yanlışlıkla aradım görüşürüz" dedim ve adamın suratına kapattım. Salak Güneş salak telefon tekrar çalınca meşgule attım.
Telefon bir daha çalmayınca masanın üzerine koyup makarnayı yapmaya devam ettim. Lavabonun içine süzgeçi koyup ocağın altını kapattım. Tencerede ki suyu dökerken yanlışlıkla yarısını elime döktüm.
Hızlıca tencereyi tezgahın üzerine koyup elimi soğuk suya tuttum. Elime baktığımda çoktan kıpkırmızı olmuştu kısa sürede de baloncuklanacaktı.
Tek ellede olsa tencerenin içine salça,yağ,tuz ve toz biber koyup karıştırmaya başladım. Makarnayı içine döküp ocağın altını kısarak karıştırmaya devam ettim.
Tencereyi tezgahın üzerine koyup tabak çıkardım, tabağa güzelce yemeği koyup masaya yerleştirdim. Yavaştan yemeği yemeğe başladım.
Bir yandan gaz kokusu evi sararken dışarıdan geliyordur diye düşünerek yemeğe devam ettim. Koku devam edince ayağa kalkıp etrafa baktım.
Ocağın altını açık unutmuştum, nefesim kesilmeye başlarken bir yandan evin pencerelerini açmaya başladım. Kapı çalınca yavaşça kapıya ilerledim.
