Belki kafasında kuruyordu veya hayatının sonuna kadar platonik kalıcaktı ama kesinlikle içinde değişen bir şeyler vardı. Bu hissin sahibinin Baray olduğunu biliyordu.
Eve gelip yatağına uzandığında hala içindeki hisle boğuşuyordu.
Baray: Beni sormuşsun.
Baray: Bir sorun mu var?
Bazen bir göz teması, hiç beklenmeyen bir mesaj insana dünyada istediği her şeyi veriyordu. Önemsiz gibi görülen bu mesajların Deniz'in kalp ritmini nasıl değiştirdiğini bir o bilirdi.
Deniz: Yok. Sadece göremeyince merak etmiştim.
Deniz: Davettesin değil mi?
Baray: Evet.
Konuyu uzatmak istiyordu ama ne diyeceğini bilemiyordu Deniz.
Baray: Çok sıkıldım.
Deniz: Neyden?
Baray: Davetten Deniz.
Baray: Herkes çok mutlu gözüküyor. Cidden mutlu mu bu insanlar?
Deniz: Neden soruyorsun? Sen mutsuz musun?
Deniz'in sorduğu soruya görüldü bırakmıştı Baray. Oflayarak kendini yatağa bıraktı Deniz. Karşısındakini çözemiyordu. Dışardan gayet mutlu görünüyordu. Özellikle etrafında insanlar varken.
Parmakları hızlıca mesaj kısmına 'Poyraz' yazdı. Mesajlaşmaya girdiğinde ne soracağını kendisi de bilmiyordu.
Deniz: Poyraz.
Poyraz: Efendim Deniz. Noldu?
Deniz: Baray mutsuz mu?
Poyraz: Bak Deniz. Sana bir tavsiye vereceğim.
Poyraz: Ne yapmaya çalıştığını anlıyorum. Seni de görüyorum. Ama Baray'dan uzak dur. Kendi iyiliğin için.
Poyraz: Gerçek yüzünü gördüğünde o gece kaçtığın gibi topuklarını vura vura kaçarsın.
Deniz'in beklediği en son şey bile değildi bu itiraf. Şaşkınlıkla telefonla bakışıyordu. Baray'ın birisini dövdüğünü gördüğü geceye atıf yapmasını da gözünden kaçırmamıştı.
Beni yanlış anladın, bunu sormak istemiyordum demek istiyordu Deniz. Poyraz'ın yaptığı imayı da anlıyordu. Dediği şeyin doğru olması boğazını yakmıştı.
Bir yandan da Poyraz'ın Baray'ı kötülemesine şaşırıyordu. Resmen dostunu kötülemişti ona. Bunun kendisinin Atlas'ı kötülemesinden bir farkı yoktu.
Poyraz'ın mesajını görüldü bırakarak soğuk yatağına girdi.
*
Baktığı aynada gördüğü tek şey kusurlarıydı. Kendisini 'neden böyle oldu' demekten alıkoyamıyordu. Atlas bitirdiği iki yıllık ilişkisiyle ciddi anlamda çökmüştü. Karşısındakinin dediklerine göre onu hiç sevmemişti.
Koskoca iki yıl geçmişti ve sevmediğini şimdi mi anlamıştı. "Yetersizdin. Yetersiz kaldın aptal." Söylenerek odasında dolaşıyordu. Oturduğunda kalbine basan ağırlığı yürüyerek dağıtmaya çalışıyordu.
Etrafındakiler ne kadar sorun sende değildi dese de o bunu görebilecek durumda değildi.
Deniz kapıyı açtığında odada ağlamaktan ve yürümekten nefesi kesilmiş Atlas'ı görmeyi beklemiyordu. Onu gören çocuk hızlı adımlarla yanına gelip boynuna sarıldı.
"Daha iyi misin?" Atlas yatağının üstünde Deniz'in bacaklarına yatmıştı. Saçındaki eller ona biraz da olsa huzur veriyordu.
Sesini çıkartmadan Deniz'in dizlerinin üstündeki kafasını evet anlamında salladı Atlas.
Yavaşça yatakta doğrulduğunda ıslak gözlerle Deniz'e baktı. "İyi ki varsın Deniz."
"Sen de iyi ki varsın Atlas."
İçimdeki kaos isteyen kişilik bunların arasını bozmalısın diyor. Sizceee???
Bu kısa oldu geçiş bölümü diyelimm