Baray dizlerimde uyumuştu. Artık hava kararmıştı ve eve gitmem gerekiyordu. Başını elimle kaldırıp koltuktan kalktım. Başının altına bir yastık koyup eğilerek o güzel saçlarından öptüm.
"Seni seviyorum sevgilim."
Kapıdan çıktığımda bara doğru gelen Batu ve Poyraz'ı gördüm. "Baray içerde uyuyor." Poyraz anladım anlamında kafasını salladı.
"Sizden bir şey isteyebilir miyim?" Bu sefer konuşan Batu olmuştu. "Tabi Deniz."
"Cüzdanımı okulda unutmuşum da yanımdaki parayı da buraya gelirken verdim. Borç alabilir miyim?" Bunu kendimden utanarak söylemiştim. Birilerinden borç almayı sevmiyordum.
Batu'nun elindeki 200lüğü alırken "Geri ödeyeceğim." dedim. O da bana sorun yok dercesine gülümsemişti.
Rüzgarlı hava bedenime çarparken düşündüğüm tek şey Baray'ın söyledikleriydi. Kötü bir çocukluk geçirmişti. Ona üzülmüştüm. Bir yandan da bana özelini anlatması hoşuma gitmişti. Bana değer verdiğini gösteriyordu.
Kafamda bu düşüncelerle taksi evimin önünde durdu. Anahtarı çevirdiğimde annem kapının önünde beni bekliyordu. Büyük ihtimal camdan geldiğimi görmüştü.
"Nerden bu saatte?" Sorduğu soruyla sorgumun başlayacağını anlamıştım.
"Arkadaşlarla oturduk anne. Saatin nasıl geçtiğini anlamamışım."
"Hangi arkadaş bu? Çünkü okulda unuttuğun ders kitaplarını Atlas getirdi."
Kapıdaki sorgulaması devam ederken hareketlenip koridorda yürümeye başladım. "Benim Atlas'tan başka arkadaşım yok mu anne?"
"Başka arkadaşın varsa neden ben bilmiyorum!" Baskılanmaktan nefret ediyordum. Ve annem bunu iliklerime kadar hissettiriyordu.
"Her hareketini bana haber vericeksin Deniz. Duydun mu?"
"Duydum anne." Odamın kapısını sakince kapatıp kendimi yatağa attım. Gelen bildirimle titreyen cebimden telefonumu çıkarttım.
Baray: Gitmişsin.
Baray: Dizlerin çok huzurluydu.
Gördüğüm mesajlar yüzümde bir gülümseme oluştururken annemle yaptığım kavgayı unutmuştum bile.
Deniz: Saat geç olmuştu.
Deniz: Dizlerim her zaman emrine hazır :)
Baray: Sen böyle söyleyince yanına gelesim geldi :)
Ne diyeceğimi bilmeyerek telefona bakıyordum. Gel desem annemle yeni kavga etmiştik. Onu içeri alamazdım. Gece annem ve babam uyuduktan sonra çağırsam eğer yakalanırsam beni eve kitleme ihtimalleri vardı. Kafamdan geçen kötü düşüncelerle elimde bir kez daha titreyen telefona baktım.
Baray: Ben yarışa gidiyorum. Görüşürüz.
Baray: Öptüm.
Deniz: Ben de.
"Deniz." Kafamı kaldırdığımda kapının arasından kafasını uzatan Atlas'ı gördüm. "Gelsene." Yatakta kayıp ona yer açtığımda benim gibi bağdaş kurarak oturdu. "Olum çok güzel olmuşsun."
Atlas utanarak yüzünü yere indirdi. "Sana bir şey söylemem lazım." Bunu demesiyle ben de heyecanlanmıştım. Her şeyimizi birbirimizle paylaşsak da bazen bazı şeyleri söylemek kolay olmuyordu. "Benim de Atlas."
"Sen başla." Aynı anda söylediğimiz cümleyle ikimiz de gülmüştük.
"Hadi Atlas. İlk sen girdin lafa sen söyle."
"Tamam, söylüyorum. Ben date'ten geliyorum." Gözlerim büyürken ellerimi ağzıma kapatıp "Ne!" dedim.
Sevgilisinden yeni ayrılmış sayılırdı ve morali yerinde değildi son zamanlarda. Bunu duyduğuma sevinmiştim. Onun kalbinin kırılmasını istemiyordum çünkü çok narin ve zarif bir çocuktu. Altın sarısı saçları ve renkli gözleri onu çok güzel yapıyordu.
"Bağırmasana. Aysun teyzeler bir şey oldu sanacak."
"Evet, sustum. Tüm dikkatim sende Atlas. Anlat."
"Ya anlatacak bir şey yok. Bir süredir konuşuyorduk bugün de buluştuk." Yüzüne imayla bakıp "Bir süredir?" dedim. "3-4 gün olmuştur." Eğer daha uzun bir süre olsaydı ve bana söylemeseydi yastığı yüzüne yerdi.
"Ee, sevgili misiniz?" Gözlerinin içi parlarken bu soruyu sormam hata olmuştu galiba. "Resmi bir teklif almadım. Ama oluruz gibi. Sen ne söyleyecektin?"
"Biz Baray'la sevgiliyiz."
Ona atmadığımın yastığı yüzüme yemiştim. Hatta yastıkla birlikte yatağa düşmüştüm. "Ne. Şaka mı yapıyorsun Deniz?" Kendime gelip eskisi gibi bağdaş kurduğumda konuşmaya başladım. "Neden şaka yapıyım olum. Biz sevgiliyiz."
"Ya şu zamana kadar söylemediğine inanamıyorum Deniz. Kırıldım."
Dudaklarını büzüp yüzünü başka tarafa dönmüştü Atlas. Bu hareketi beni gülümsetmişti. Tam bir bebek gibiydi. "Ben sana söylemez miyim. Şu son zamanlardaki olaylardan söylemedim Atlas."
Biraz yaklaşıp sarıldım ona. Yüzünü bana dönmüş sarılmama karşılık vermişti. "Bir dörtlü date yaparız artık dimi Deniz?"
Yorumları bekliyoruuummm