22: Ölüm Oyunları

236 14 41
                                    

21 Haziranı geçmiştik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

21 Haziranı geçmiştik. Artık günler uzamıyor aksine kısalmaya başlamıştı. İçimde yeşeren umudun solması gibi. Ruhum sızlıyordu. Düşüncelerimin başrolü tek bir adamdaydı. Diğerleri yavaş yavaş yan karakterler olmaya başlamıştı. 

Ben ise sadece aylardır haber alamadığım adamı düşünüyordum. 

İçimde yükselen sıkıntıyla bakışlarımı üzerimden ayırmayan adama doğru gülümsemeye çalıştım. "Başlayalım mı?" dedim sesimi düzeltmek istercesine. 

"Siz ne zaman uygun olursanız, o zaman başlayım. Biraz sıkıntılı gibisiniz." dediğinde gözleminden tırsan tarafım başını dikleştirdi. Bakışlarımı bir kez daha kırışık yüz hatlarında gezdirdim. 

"Ben iyiyim." dedim gülümseyerek. "Başlayalım." dediğimde başını salladı. Ardından gözlerini geldiğimden beri ilk defa gözlerimden ayırdı. Bakışlarını camdan duvara çevirdi. Bir süre binaları izledi. 

"Eziliyoruz." dedi. "Bu koca binaların altında eziliyoruz." 

"Neden böyle düşünüyorsunuz?" dediğimde omuz silkti. Sırtını geriye yasladı. Belinin arkasında olan koca yastık onu rahatsız etmemiş aksine kendine iyi gelmiş gibiydi. "Eski kafalıyım biraz. Eskiden bu kadar bina yoktu. Şimdi her şey yeniden yapılıyor."

Bakışlarını tekrardan yüzüme çevirdi. "Artık hiçbir şey eskisi gibi değil." 

"Öyle." dediğimde gülümsedi. "Yaşlandıkça insan bazı gerçeğin farkına varır. Kötülüklerinin ve iyiliklerin." başımı yavaşça salladım. Kulaklarımı uzun zaman sonra bu kadar net birine karşı odaklamıştım. 

"Ne çok kötülük görmüşüm meğer." dedi. Sesi sonlara doğru kısık çıkmıştı. Güçlü bir adam vardı karşımda. Maskesini harika bir şekilde kullanan güçlü bir adam. İçime dolan kötü hisse karşılık dudaklarımı ıslattım. "Oğlum var benim. Her istediğini yaptım. En iyi okullara gönderdim. Sadece onun iyiliği için çalıştım." dedi. 

Sanki tiksindirici bir şeyden bahsedermiş gibiydi. 

"Geçenlerde bana, sen yaptıklarını hak ediyorsun, dedi. Oysaki her şeyi onun için yapmıştım." 

"Oğlunuzla ilişkiniz kötü mü?" dediğimde başını iki yana salladı. Parmaklarını birbirine geçirip dizinin üstüne yasladı. "Yıllar öncesine kadar çok iyiydik aslında. Ta ki kendinde olmayan hareketleri yapana kadar."

"Ne gibi hareketleri size farklı geldi?" dedim solumda kalan cam masanın üzerindeki küçük defteri elime alırken. "Çok eskilerden sözümü dinlerdi. Ne dersem onu yapardı. Bir anda hareketleri değişmeye başladı. Çok fazla para harcamaya ve eve gelmemeye başladı. O," dedi bakışları gözlerim arasında mekik dokudu. 

"Bir liseliye aşık olduğunu söyledi." yutkunamamıştım. Bir liseliye aşık olmuştu. Bekçi'nin ve Osman'ın bize olması gibi. Küçüklüğümüz onları geri tepmemiş aksine bize bakmaları gereken küçük çocuklarmış gibi gelmiştik. 

GÜNBATIMI +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin