26: İyi Geceler

147 11 35
                                    


Ölüm bir kez daha beni mat etmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ölüm bir kez daha beni mat etmişti. Sonuma yaklaştığım, günlerimin sayılı kaldığını öğrendiğim bir andaydım sanki. Ruhuma vurulan zincirlerin eşliğinde cayır cayır yanıyordum. Karşımdaki yaşlı adamın ise yüzünde tek bir ifade yoktu. 

Sanki şuanda kaderimin onun ellerinde olduğunu biliyordu. 

Titreyen ellerimi bacaklarımın üstüne yasladım. Bedenini geriye doğru bırakıp karşımda gücünü belli eder bir şekilde rahat bir ifade takındı. "Sustun," dedi. Susmamıştım. Beynimde çığlık çığlığa bağırıyordum. 

Deli gibi ne yapacağımı düşünüyordum. Ya da düşünmeye çalışıyordum. Çıkmazdaydım. Ellerimi bağlamıştı. "Bu yanınız benziyor Mutlu'yla. O da senin gibi susar sadece gözlerime bakardı. Acınası bakışları vardı bir de." 

"Sence şuan acınası gibi mi görünüyorum?" dedim alayla. Acınasıydım. Ama bunu ona hissettirerek eline koz veremezdim. "Kapıda beni bekleyen adamlarım var. Buradan çıkmadığımı gördüklerinde başına gelecekleri düşün istersen."

Bu sefer alayla gülen taraf kendisiydi. "Şu siyah adamdan mı bahsediyorsun? Emin ol hiçbir şey yapamaz." 

"Öyle mi?" dedim alayla. "Halbuki buradan korkmuş gibi göründün." dediğimde elini masanın üzerine bıraktı. Belli bir ritimle parmaklarını hareket ettirmeye başladığında bakışlarımı gözlerinden ayırmamak için kendimi zor tuttum. 

Dikkatimi dağıtamazdım. Ellerimi geriye doğru yavaşça attım. Çıkardığım telefondan ezbere bildiğim şifreyi hızla girdim. Aramalara girince saniyelik bir şekilde telefona düşürüp Özlem'in ismine baktım. Elini masaya vurduğu anda dişlerimi sıktım.

"Ben kimseden korkmam!" dediğinde bende rahatça arkama yaslandım. Bacak bacak üstüne atıp konumumu belli ettim. Kimsenin gözünde ezik duramazdım. Hele de kardeşimin katilinin karşısında asla. 

"O yüzden mi Bekçi'yi öldürmek yerine hapishaneye kapattın?" dedim yalancı bir merakla. Parmakları durdu. Gözlerindeki kibirli ifade tekrar ortaya çıktı. "Bekçi gibi tehlikeli bir adamı başka yere kapatmam hata olurdu." 

"Korkundan değil yani?" dedim alaycı gülümsememi silmeden. "Kes sesini!" elini tekrar masaya vurmasıyla gülümsemem büyüdü. Bu durum hiçte hoşuna gitmemişti. Daha da sinirlenmişti. "Babası tarafından sevilmeyen o küçük çocuğa önce üzülmüştüm biliyor musun? Ama sonra fark ettim ki bu hikayede kötü olan baban değilmiş," dedim öne doğru eğilerek. 

Neden bahsettiğimi anlamıştı. Bana anlattıkları gerçekti. Bundan tek bir şüphem dahi yoktu. O duygularını görmüştüm. Gözlerinin en derininde hem de. 

"Annen ve o masum sandığın sevdiğin kadın. Annenden bahsetmemiştin çünkü onu hep haklı olarak gördün. Bu yüzden babanın gözünde anne kuzusuydun. Sonra sevdiğin kadınla bu yüzden olamadın. Baban sonra sana karısının kuzusu der diye korktun. Çünkü sen kadınların iki dudak arasına bakan biri olduğunun farkındaydın. Miden bulanmasına rağmen karından da boşanmadın. İstesen onu da öldürürdün ama yapmadın. Neden biliyor musun?" nefesim kesilene kadar konuşmuştum. Duydukları karşısında gözlerime öylece bakakalmıştı. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 07 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GÜNBATIMI +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin