UN ŞEKER YAĞ DEVAMI

727 38 108
                                    


Devamının gelmesi çok istendi. (1 kişi) Hiç hesapta yoktu aslında ama o bir kişiyi kırmak istemedim. (FitMehçi FitMehçiyi anlar) Evettt bu bir FitMeh bölümüdür. Yazarken çok eğlendim. İyi okumalar diliyorum :)

Süprüz sonludur!

***Fragmandaki AlGon kulübe baskınını ve Alaeddin Ali Bey'in başına gelen talihsiz ayı saldırısını kendi sanatsal kaygılarımla yazmayı düşünüyorum. 50 beğeniye bölümü salarım. ***


ŞAKA ŞAKA en geç yarın geceye gelir :) Yani umarım...


*****

"Ağabey bak alplar şifacı çağırmaya gitti. Yardım et de otağa taşıyalım Fitnat'ı!"

Mehmet bacısını duymadı bile. Hatuna sıkıca sarılmış kendisine bastırmıştı.Kulakları çınlıyor, kalbi yerinden fırlayacakmışçasına atıyordu. Gözlerini bir an için ayırsa ,onu bırakıp gidecek diye aklı çıkıyordu. Nefesi kesilmişti. Küçüklüklerinden beri birliktelerdi, yakınlardı. Ondan hiç ayrı kalmamıştı ki. Onsuz nasıl yaşar bilmezdi.

"Ağabey bak geç kalırız! Gitmemiz gerek! Ağabey sana derim!"

En sonunda abisinin yanına diz çöktü, onu sertçe dürttü. Mehmet irkildi, sıkıca sarıldığı hatuna baktı. Kendisine gelmesi şarttı. Önce hatunun nefesini bir kez daha kontrol etti. Nefes alırdı. Derin bir oh çekti. Ayağa kalkmak zor olsa da kalktı. Hatunu otağa kadar taşıdı, yatağa yatırdı. Şifacı hatun kapıda göründüğünde rahatladı. Şifacı hemen Fitnat'a yöneldi. Yaralarına bakmaya başladı.

"Gonca Hatun önce hatunun kıyafetlerini çıkarmamız gerek! Mehmet Bey siz de çıkasınız lütfen!"

"Çıkamam ne yapacaksanız ben buradayken yapasınız!"

"Hatun kişidir, burada kalmanız yakışık kalmaz!"

Mehmet inat etti, çıkmak istemedi. Gonca hemen ağabeyinin yanına gitti;

"Ağabey hayde sen çıkasın! Ben yanındayım onun, merak etmeyesin. Gözüm gibi bakacam söz veriyorum!"

"Giderse..."

"Ne?"

"Beni bırakıp giderse..."

"Gitmez! Bırakmaz bizi o. İnatçıdır hem. Kolay kolay gitmez bir yere. Hayde çık artık. Şifacı Hatun da işini yapsın gayrı! Hayde ağabey!"

Gonca Mehmet'i kapıya kadar itekledi. Mehmet hiç istemesede beklemeye başladı. Zaman geçmek bilmiyordu. İyice merak eder olmuştu. Bir kaç kez kapıdan seslendiyse de şifacı hatundan yediği azarla bunu yapmaktan vazgeçmişti. Sabah olmuştu hala bir haber yoktu. Hava almak istedi, dışarıya doğru yöneldi. Alpların konuşmasını duydu.

"Bak Gökmen bugün hepimiz gördük. Ahali bile bunu konuşur. Mehmet Bey bildiğin yanık o hatuna! Nasıl endişelendi, nasıl sardı onu görmedin mi? Koskoca beydir, bırakır mı sana o hatunu! Gel vazgeç bu sevdadan."

"Neden vazgeçeyim, neden? Mehmet Bey sever anladık, anladık da Fitnat Hatun onu sever mi?"

"Sevip sevmemesi kimin umurunda! Koskoca sultanın oğlu sevmiş. Hatuna sormazlar bile!"

"Mehmet Bey Holofira Hatunun ailesinden haber beklemez mi? Eğer izdivacı kabul ederlerse toy kurulacak. Ya Fitnat Hatun, ona ne olacak? Mehmet Bey onu prensese kuma mı yapacak? Mehmet Bey onu sever diye Fitnat Hatun da bunu kabul mu edecek? Hem Saadet Hatun buna hayatta izin vermez!"

Tek Bölümlük Hikayeler  (AlGon, FitMeh, OrNil ve diğer çiftler)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin