12. bölüm.

241 67 14
                                        

" Ve seni benim hayatıma uğratan kaderinde vardır bir bildiği."

Özdemir Asaf .

Hayat bazen çok acımasız ola biliyor.
Her şey bitti derken, birde bakıyorsun yeniden başlamışsın her şeye, sen bile kendine inanamıyorsun...

Uzanmış bir şekilde
Kafamı yastığın üzerinde öylece duruyordum. Delirecek gibi oluyordum burda bu şekilde durmak.

Bu sefer kalkmak için elimle yatağın çarşafını sıkarak kalkmaya çalıştım ve nihayet boynumu kaldırabildim derin bir acı içinde. Yatağın üzerinde otolurmuş bir şekilde kalkmaya çalıştım ama başıma aldığım darbeyle boynum titriyordu ve gözlerimde bir kararma oldu. Her şey çift görüyordum. Kafamı yan tarafıma çevirdiğimde yastık kana bulanmıştı.

Elimi kaldırıp kafama koyduğum da elim kan içindeydi. Sanırım çok fazla kan kaybediyordum. Ondan gözlerim kararıyordu. Elimi duvara yaslayarak kalkmaya çalıştım ve büyük bir acı içinde kalkarak kapıya doğru titrek adımlarımla yürümeye başladım. Başım felaket bir şekilde dönüyordu ve kapıya yaklaştığımda, kulağıma sanki bir kadının çığlık atarak ağlama sesi geliyordu.

Gözlerimi Zar zor açıyordum. Duvara tutunarak odadan çıktım. Odadan çıktığımda sesler gittikçe yakınlaşıyordu
Ve içimdeki korku dahada artı.
Merdivenlerden zoraki halimle aşağı indim. Serhat kardeşlerimi getirecekti içimde endişe olsa da ben o adama güveniyordum.

Aşağı indiğimde sultan hanım kanepenin üzerinde oturmuş bir şekilde ağıliyordu. Murat da ayakta elinde kolonya şişesi ile başında bekliyordu. İçimden hayret bu koca karı niye ağlıyor? Diye geçirdim ve Murat sultan hanımın yanında diz çökerek ellerini tutu. Kafasını kaldırıp ona bakarak "babaanne amcamın daha öldüğü belli değil. Sadece o Zeynep'in kardeşleri öldü." Dediğinde hiç bir şey hissetmemiş gibi cansız bir beden gibi yere yığıldım. Dizlerimin üzerinde yığılmış bir şekilde sesim çıkmıyordu. Ellerimi yere vurarak ıkındım. Murat bana bakarak "Zeynep" değince dilim tutulmuş bir şekilde ona bakarak kafamı üst üste salladım. Sultan hanım öfkeyle ayağa kalkarak sinirle yanıma koştu saçımdan tutarak "senin yüzünden oğlum öldü!" Diyerek saçımdan çekiyordu. Bir ölü gibi orda donmuştum.

Arkamdan yüksek bir sesle "bırak onu sen ve aşağılık oğlun daha kaçı kişinin hayatını mahvedeceksiniz ?" Dediğinde kafamı ona çevirdim. Serhattı. Serhat'ı yalnız görünce o an anladım ki kardeşlerimi öldürmüşler . Dilim tutulmuştu. Konuşamadığım için her iki ellerimi yere vurarak ıkındım. Hızla yanıma koşarak diz çöktü. Diz çöktüğünde eliyle omuzuma dokunarak okşadı.

Kafamı kaldırıp ona bakarak sesim çıka bildiği kadar "kardeşlerim" diye kekeledim. dediğimde kafasını benden çevirdi. kafasını benden çevirdiği an kardeşlerimin öldüğünü öğrendim. Nefesim boğazıma kaçmış gibi ıkındım.

Hiç bir şey demeden bana baktı.

............


Bir hafta sonra.

Zeynep bir hafta önce kardeşlerinin öldürüldüğünü öğrendiğinde fenalaştı ve onu hastaneye getirmiştim. Bu gün çıkması gerekiyordu. Aşağılık amcam ölmeden önce bu kızın hayatını da mahvetti.

19 yıl önce babam annemi öldürtmüştü pis iftiralarından dolayı.
O zamanlar ben 11 yaşındaydım. Babamda şu anda zaten hapiste. Babam oraya girdiğinden beri bir kere bile gidip onu görmedim. Zaten babam da amcam gibi aşağılığın tekiydi. Beni mecbur bir hayata mahkum ettiler. Ozaman elimden tutup ta kaldıran kimsem yoktu ve ben bugün geldim buraya Zeynep de bir zamanlar ki ben gibi hayatın bittiği bir noktaya gelmiş. Elimden geldiğince ona abilik yapacam.

YASAK MEYVE.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin