Keyifli okumalar dilerim🌹
Daha sonra arabayı süren adam hastanenin yanıda yavaş bir şekilde durdu."evet işte geldik Yusuf"sakin bir şekilde dedi.
Acı çeker bir şekilde başımı yastıktan kaldırdım. Sinirli bir şekilde
Derin bir nefes aldım "ben iyiyim beni hastaneye değil kardeşlerime götürün bu ne şimdi ya"acı çeker bir sesimle .Arabayı süren adamı mırldanarak "zaten ölsede iyiyim der" yanında oturmuş adamda ahmak bir şekilde
"ölmemiş komutanım."dedi
"Ölmüş demedim Yusuf ölsede dedim. hem ben sana susmayı emretmiştim bir daha tek kelime etiğini görmek istemiyorum anlaşıldı mı" sabırı taşımış bir sesle dedi . Yusuf denilen adam kısık bir sesle"anladım komutanım" dedi.İçimden bunlara hiç tahmülüm yok diye geçirdim içli bir nefes aldım .
Ve arabayı süren adam başını bana doğru çevirerek baktı.bakar bakmaz şaşkın bir şekilde "sen geçen seferki adam"dedim .umursamamış bir şekilde başını benden çevirip
"Evet ben"diye mırıldandı.
İçimden bu adamdan nefret ediyorum diye geçirdim bir anlığına.Arabayı süren adam "Yusuf hadi sen git çalışanlara söyle bir sedye getirsinler kızı hastaneye götürsünler sen kızın yanında dur bende karakola gidecem" dedi sakin bir şekilde.
O kadar agresif birine benziyordu'ki içimden biran önce bu arabadan çıksam diye geçirdim.
Yusuf arabadan dışarı çıktı sesiz bir şekilde.ve Arabanın yanından geçerek hastaneye doğru yürüdü.Arabada derin bir sessizlik oluştu.
Adam elerinin direksiyonunun üzerine koymuş bir şekilde parmaklarını sırayla direksiyona hafif bir şekilde vuruyordu.
Ve acılarım gittikçe artmaya başladı.
Okadar derin bir acı çektim'ki bir anlık bağarmamak için zor tuttum kendimi.
Ve acıdan eleri'mi koltuğun üzerine bastıra bastıra bastım.
Birden adam kafasını bana doğru çevirdi ve bana baktı çok acı çektiyiğimi fark eti "iyimisin ne oldu?" Diye sordu.
Gözlerim yaşla dolmuş bir şekilde Başımı kaldırıp ona baktım "deyilim karnım çok ağrıyor"ağlar bir sesle dedim çünkü dayanacak gücüm kalmamıştı o an resmen.bana bakmaya devam etti
yutkun bir şekilde." Iııı Karnım"dedim ve yüzümü ekşiterek gözlerimi kapadım.
Adam "bu geri zekalı Yusuf nerede kaldı"diyerek arabadan sinirli bir sesle çıktı.
Gözlerimi açtığımda başımı cama doğru çevirdim sedyenin hızlı bir şekilde iki tane adam tarafından geldiğini gördüm ve adam "nihayet geldi" diyerek Arabanın kapısını açtı.eyilerek
Beni kucağına aldı o alır almaz gözlerimi kapatım nedense onu görmek beni rahatsız ediyordu sonra beni yavaş bir şekilde alıp sedyeye koydular.
Daha sonra beni acile aldılar hemen.
Mavi gözlü kısa sarı saçlı bir hemşire.beni aldıkları odaya geldi sırıtarak yanıma doğru yürüdü ve başımda durarak "nasılsın?"diye sordu. çok mantıksız bir soru sordu bir şey demedim. içimden her yerim ağırı içinde bunu görüpte hangi akıla soruyor diye geçirdim.
Kolumu açıp bir iğne batırdı "acı üstüne acı" diye mırıldandım.
Ve o iğneden sonra yavaş yavaş gözlerim kapanmaya başladı.
Ve uyuduğumu fark ettim.Bir müddet sonra yatakta sırt üstü bir şekilde gözlerim hafifçe açılmaya başladı sanki uzun bir süredir bu şekilde uzanmış gibiydim bedenim donmuş gibiydi.ve kafamı yana doğru çevirdiğimde kolumda bir serum vardı kafamı biraz daha yukarıya kaldırdığımda 'ise hastanenin penceresine baktım hava kararmıştı sarı beyaz ışıklı binalardaki ışıklar çok güzel görünüyordu o binalara bakıtığımda sanki içinde mutlu ailelerin yaşadığını hissettim.
Ve küçükken televizyonda izlediğimde o binalar bana gerçekçi gelmiyordu.çizgi filim diye düşünürdüm.o anım aklıma geldiğinde sanki geçmişe gittim çünkü çocuk'ken çoğu zaman kendimi orada hayal ederdim.
O ışıklar huzur verici olsada kafamdaki düşünceler huzurla bakmama izin vermiyordu.Babam kardeşlerim annem hangisini düşüneceğimi bende bilmiyordum kafam darma dumanı.
Ama şunun farkındaydım önceliğim kardeşlerimdi.
Neyse'ki karakolda olduklarını biliyordum ama ister istemez içime bir endişe girmişti kendimi çok kötü hissetmeye başladım ve odada hiç kimse yoktu. üzerime bir örtü atmışlardı üstümü de değiştirmişlerdi mavi renkli bir gecelik giydirmişlerdi
Kafamı diğer yanıma çevirdiğimde ise kolum sargıdaydı.
Ve daha sonra başımın'da sargıda olduğunu fark ettim yavaş bir şekilde kolumu kaldırdım.
Ve artık orada çok bunalmıştım
Ve üzerimdeki örtüyü yana doğru çekerek ayağa kalkmak için serum şişine tutundum.
Ayağa kalktığımda bedenimde yavaş bir . titremeye başladı çok az bir şekilde ağrılarım vardı.
Sanırım artık iyi gibiydim. Ve yavaşça kolumdaki serumu çıkartıp yatağın üzerine koydum ve yavaş adımlarla kapıya doğru yürümeye başladım.
Kapının yanına yaklaştığımda bir kadının ağlama sesi geliyordu"kızım yavrum!"diye feryat ediyordu. Ne olduğunu merak etmeye başladım kapıyı açtım koridorda bir kadın hıçkıra hıçkıra oturmuş bir şekilde ağlıyordu.İki tane esmer kısa boylu hemşire onu sakinleştirmeye çalışıyordu.
Ve iki kişi olmalarına rağmen kadının zar zor zarp ediyorlardı.
Kadının çığlıkları "kızımı getirin yavrum getirin tek evladımı getiri"diye feryat figan ediyordu.
Galiba kadın kızını kaybetmişti.
Yavaş adımlarla onlara doğru yürümeye başladım.
Ve bir tane kısa boylu sarı uzun saçlı bir hemşire elinde bir tane iğne hızlı adımlarla onlara doğru geldi.
Ve kadının kolunu açıp iğneyi batırdı.
Kadına herhalde sakinleştirici iğne vurdular. ve kadın orada artık yavaş yavaş çırpınmaya başladı sesi kısık bir şekilde"kızım kızım"diye tekrarlıyordu.
Ve kadını ayağa kaldırarak yan odaya götürdüler kadının siyah kısa saçları yüzüne dağılmıştı gözyaşları içinde.
o an içimden keşke yapacak bir şeyim olsaydı diye geçirdim gerçi benim bana faydam yoktu diye düşündüm.Birden biri umuzuma dokundu endişeli bir şekilde dönüp arkama baktığımda ise üzerinde asker forması vitaminsiz saf saf bakan gözleri. arabada olan Yusuftu. "Zeynep hanım ayağa kalkmışsınız çok şükür çok sevindim sizin için çok endişelendim sabahtan beri sizin uyanmanızı bekliyordum biliyormusun serhat komutanım dedi uyanır uyanmaz işlemleri yapıp hemen karakola getir ifadesini alacağız diye bana emir verdi"
Nedense heyecanlı bir sesle söyledi.
Tam konuşacakıtım "kardeşlerinizde iyiler merak etmeyin keyifleri yerinde gayet. siz onların aklına bile gelmediniz
Benden başka kimse sizi merak etmedi bile Zeynep hanım"diyerek saçmaladı.Okadar hızlı konuştu'ki neye uğradığımı şaşırdım.
Sadece "şey teşekkür ederim".hafif sırıtarak dedim.
"Rica ederim ne demek Zeynep hanım nezeman başınız belaya girse beni çağırın ben hemen gelirim sakın çekinmeyin"
"Tamam teşekkürler ederim'de ne zaman gidecez karakola kardeşlerimi çok merak ediyorum" kibar bir sesle dedim.
Gülümseyerek "şimdi taksi çağıracağım Bir 10-15 dakikaya gideriz muhtemelen siz üstünüzü değiştirene kadar gelir. şey bu arada ben Yusuf" diyerek gülümsedi .
İsmimi biliyordu zaten söylememe gerek yoktu. "memnun oldum Yusuf bey"
Diyerek kısa kestim "bende çok memnun oldum Zeynep hanım"diyerek sustu.🌹
Bir saat sonra nihayet karakola geldik.ve Yusuf "işte geldik Zeynep hanım"yüksek sesle dedi.ve bende içimden nihayet diye geçirdim.yusuf bir saattir konuşuyor saçma sapan gerçi sıkılmadım çok komiklik yapıyor farkında olmadan.onu sevdim
Yusuf saf birine benziyordu çok yumuşak ve komik bir yüz ifadesi vardı asılında sevimli bir insana benziyordu ve benle öyle samimi samimi konuşuyordu ki sanki yıllardır arkadaşım'mış gibiydi.
Yusuf taksicinin yanında oturmuştu karakola gelene kadar susmak bilmedi.ben de arka koltukta oturmuştum arka koltuğun penceresinden karakolun önüne bakmaya başladım.
çok fazla asker görünmüyordu dışarıda sadece iki asker karakolun kapısında duruyordu.ve sohpet eder gibi görünüyorlardı birinin elinde sigara vardı diğerinin elinde ise küçük bir telefon var gibi görünüyordu. biraz sağa doğru kafamı çevirdiğinde ise sabahki arabayı süren adam bir bankı üzerinde kumral saçlı bir kızla oturmuş gülümsediklerini gördüm muhtemelen karısı veya sevgilisiydi bir asker olmadığı kesindi üzerinde forma yoktu çünkü.Arkadaşlar eyer beğendiyseniz hakkını verin lütfen.☺️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YASAK MEYVE.
Ficción General"Yaralarını sarmak isterken senin engeli halline aşık oldum. Bir gün iyileşsen beni bırakır mısın.? Ben senin yaralarını sarmak istedim, nereden bileyim yaralanan ben olacam."