16.Bölüm

53 8 4
                                    


Küstürmeyin... Size bakarken... Gözlerinin içi Gülen... insanları 
Sonra.. görmezden gelirler sizi
Kaldıramazsınız...

herkes artık haddini aşmaya başlıyor Zeynep'in daha fazla acı çekmesine izin veremem. Bunun içinde elimden geleni yapacağım. Şiddet gerekiyorsa şiddet birinin artık buna dur demesi gerekiyor ve benden başka kimsenin umrunda değil. Herkes insanlığı unutmuş.

Attığım yumrukla Murat orada diz üstü yere yığıldı ve sinirden nefes nefese kalarak kafasını kaldırıp bana sırıtarak baktı. Onunla her kavga ettiğimizde her defasında onu çok fena döverdim ve her defasında zevk alırdım.
"ne o dayak yemekten hiç sıkılmadın mı?" Dedim ve oda baş parmağıyla kanayan dudağını silerek "ben bıkmadım seni ezmekten zevk alıyorum Serhat bilirsin" diyerek ayağa kalktı.

Geriye adım atarak "ne diyorsun Zeynep'le evlenmeme" diyerek sırıtıyordu.
Sinirden elim ayağım birbirine giriyordu her zaman saçma sapan konuşurdu ve beni hiç bu kadar sinir etmemişti. Yanına bir adım attığım gibi o hızla ilerledi.
Sinirden dişlerimi sıkarak "ölüm sana genç yaşta yakışmaz ama kendin istersen ozaman giydiğin takım elbise gibi yakışır" dedim. Oda bana gözlerini kısmış bir şekilde bakıyordu ve dudağindaki kanlar çenesinden akıyordu.

"Şimdi defol git onlara da söyle beni oraya getirip konağı başlarına yıktırmayayım. Siktirsinler törelerine" diyerek konağa geçtim ve oda hiç bir şey demeden orada suskun bir şekilde arkamdan bakıyordu.

🔗

Gece olmuştu ve ben kanepenin üzerinde uzanmış bir şekilde televizyon izliyordum ve hala sinirliydim. Evdekilerin hepsi uyumuştu ve Zeynep'te her halde uyumuştu çünkü uyanık olsaydı sesi çıkardı. zaten o ses çıkarmadan duramaz.

Bende televizyonda komedi filmi izliyordum ve nerdeyse filmin sonuna geldim bir kere bile gülmedim gülmeyi bir kenara bıraktım sakinleşmedim bile. Saçma sapan hareketler yapıyorlardı ve çok yapmacık görünüyorlardı cenaze merasiminde hıçkıra hıçkıra gülüyorlardı neymiş komedi filmiymiş.

Okadar sinirliydim ki nerdeyse tüm sinirimi filmden çıkartacaktım.

Gerçekten çok yoruldum artık. Bir anlık gözlerimi kapatarak sırtımı kanepeye dayadım ve bir anda yok olmak istedim insanlar iş hayatı beni gerçekten artık çok bunaltmıştı o an.

Sonra gözlerimi tekrardan açıp televizyona baktım. Saçma da olsa kendimi bir an yok olmayı hayal etim. Herşey çok güzel olurdu sanki ama ben yok olsam Zeynep'e ne olacak diye düşündüm.

Sonra kendi kendime gülerek yok olsam Zeynep'i ne yapacağım ki ben diye gülmeye başladım ve sonra susarak yutkundum. Zeynep'i ilk gördüğümde de Zeynep bana niye farklı geliyordu ve ben neden Zeynep'i bu kadar önemsiyorum ki.

Sabahki hali gözümün önüne geldi. Gıcıklık yapıp dudağını büzüştürmesi ve dağılan saçları hatırladıkça kendi kendime güldüm. Acaba aklı başında olsaydı bu halini görünce ne derdi diye merak etim.

Tam bir baş belası.
Ne oldu bana bu akşam çok fazla saçma sapan şeyler düşünüyorum. Uykumu almam lazım sabah erken kalkıp şirkete gideceğim bide.

Yorgun bedenimle ayağa kalkarak üst kata çıktım.

Koridordan Zeynep'in odasının yanında durakisayarak ona bir bakayım diye düşündüm ve yavaş bir şekilde odanın kapısını açtım. Işığı kapatmıştı ve oda çok karanlıktı yavaş adımlarla ışığa yaklaşarak ışığı açtım ve oda aydınlandı.

YASAK MEYVE.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin