Keyifli okumalar dilerim 🌹
💔"Ehline denk gelmeyen her şey
ziyan olur.Canda inci, mercanda...."Yutkun bir şekilde ona bakarak ayağa kalktım. "Ne teklifi?" diyerek kafamı yana doğru eğdim. Derin bir nefes alarak elini ensesinden çekerek "kabul edeceğini biliyorum."diyerek gözlerini benden kaçırdı.yüzümü buruşturarak "ne diyorsun sen neyden bahsediyorsun?" Dedim
Kapıya doğru hızla yürüdü. Kapıyı kapattıp,bana doğru hızla yürüdü.
Yanımda durarak "şimdi beni iyi dinle bu adamdan kardeşlerini alıp gitmeyi istiyorsun öyle değil'mi?" diye bana baktı.
Gözlerimi kısarak "istiyorum ama nasıl? Kendi ağzınla amcamdan kurtulmak imkansız dedin" dedim.kafasın yana doğru sallayarak "evet dedim ama ben istersem kurtarırım" dedi.
Oflu bir nefes vererek "lafı uzatma ne diyeceksin de" dedim."Tamam ozaman, bak şimdi sen zaten amcamla evleneceğini kabul ettin, onunla evlenince bir daha bırakmasını. Ama eğer benim teklifimi kabul edersen ozaman sen ve kardeşlerin yeni bir hayata başlayabileceksiniz. Neyse gelelim konuya, amcamla evlendiğinde, sana vereceğim bazı evraklar imzalatacaksın amcama sen bana imzalı evrak vericeksin ve bende yurt dışında bir ev tutacağım siz oraya gönderirim sizin. Yeni bir hayatınız olur" Diyerek sustu.
Dudaklarımı eğerek, "sen kimsin nereden tanıyorumda seni sana güvencem" diyerek ters ters baktım. Yapımacık bir şekilde öksürerek "tamam haklısın, ben Murat ve amcam zamanında canımı çok yakmıştı sadece küçük bir intikam peşindeyim o kadar." Diyerek kafasını benden çevirdi. Suskun bir şekilde ona baktım,ona güvenemezdim tabikide .Kapıya doğru yürümeye başladı, kapının yanında durakisayarak kafasını çevirip bana bakarak "bir karar verdiğinde gelip söylersin geç veya erken far etmez" diyerek kafasını benden çevirdi.kapıyı yavaş bir şekilde açıp kapıdan çıktı.
O gidince kapıyı açık bıraktı. Hızla arkasından giderek kapıyı kapattım.
Kafamı çevirip karşımdaki yatağa bakıtığımda boğulmuşcasına irkinerek sırtımı kapıya yasladım.Hatırladıkça o iğrenç şeyi tiksiniyordum kendimden. Ama en zorunda bir şey yapmayıp herşeye boyun eğmekti. Kaçımak istesem kaçamıyordum bağırmak istesem bağaramıyorum.İçimde deli dolu bir çaresizlik vardı dizlerimin üzerinde yığılarak boynum eğik bir şekilde yatağa bakıyordum.hiç böyle çaresiz olmamıştım.Nerdeyse akşam olmuştu artık ama ben hala o kapının yanında dizlerimin üzerinde oturmuş bir şekilde duruyordum.
Gözlerimi tam kapattıcakıtım ki birden biri kapıyı tıklatı oturduğum yerden ürkerek hemen ayağa kalktım muhtemelen o pislikti. Birden kapının arkasından bir kadın sesi "Zeynep hanım müsayit misiniz" diyerek seslendi. Kimdi nereden ismimi biliyordu bende bilmiyordum. Durgun bir şekilde kenara çekilerek, hafif kekeliyerek "evet"dedim.Evet dediğimde kapı açıldı ve iki genç kadın kapının yanında durmuş bir şekilde bana bakıyordu birisi siyah kısa saçlı beyaz tenliydi.Diğeri sarı kısa saçlı beyaz tenliydi. Sarışın kadının ellerinde beyaz renkli bir gelinlik vardı.yutkun bir şekilde kadının elindeki gelinliğe baktım.
Ve boğuk bir sesle "ne oldu kim siniz?" dediğimde siyah saçlı kadın bana bakarak "Zeynep hanım sizi misiniz" dedi.hafif bir şekilde kafamı sallayarak "evet" dediğimde ikisi bir birlerine baktılar.Sarışın kadını bana bakarak "buraya bizi boran bey gönderdi bu gelinliği beğendi,sizin üzerinize dikmemizi istedi" diyerek gözlerini benden ayırdı. Gelinliği gördüğmde elim ayağım birbirine girdi.kefenim dikilseydi bu kadar kötü olmazıdım.
Dizlerimin bağı çözülmüş gibi kenara doğru çekildim.ikiside içeriye girip kapıyı kapatılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YASAK MEYVE.
General Fiction"Yaralarını sarmak isterken senin engeli halline aşık oldum. Bir gün iyileşsen beni bırakır mısın.? Ben senin yaralarını sarmak istedim, nereden bileyim yaralanan ben olacam."