{♧}
Geçmişini düşünerek geleceğini mahvedemezsin...
Bazen istemsizce yaptığımız şeyler, uzun bir yolu bulabiliyor.
Başarı gibi bazı hayaller ile girdiğimiz yolda, başarıya bir yol çizebiliyor. Ve bu neden insanın o karanlık ruhuna bir aydınlık, karanlık geçeye ışık ve de karanlık kalbe bir umut gelebiliyor. Hisseder insan sanki sorun kafamda..Sabah mutlu bir günün başlangıcı olarak uyandım. Yatağımdan
aşırı dereceye kaçan bir mutluluk ile kalktım. Çok mutluydum. Bugün komiserliğimin başlangıcının partisi verilecekti.Şık bir şekilde giyinmem gerekirdi. Önce elimi yüzümü yıkayıp,
kahvaltı ettim. Tabakları yıkadıktan sonra odama geçip, dolabın karşısına geçtim. Bir süre sessiz sedasız bir şekilde, dolab'ın karşısına geçip, düşünerek bekledim. Gri renkteki kısa dar elbise görünce askıdan çıkarıp, yatağın üstüne koydum. Yanında hemen duran açık kırmızı renginde olan salaş bir elbise gördüm. Onu da çıkarıp, yatağa koyduğumda, ikisi aradında kararsız kalsam da ilk elime aldığım daha
uygun gibiydi.Kırmızı olanın düğün gibi davet yerlerinde daha uygundu. Gri elbisenin
altına siyah şeffaf çorap ile siyah uzun bir bot giydim.Saçımı dalgalı yapıp makyaj yaptıktan sonra simsiyah gözlüklerimide taktım ve evden çıktım. Arabaya bindiğimde heyecandan kapıya sıkışan deri ceketimi panikle çıkardım.
Mutluluğumun bir parçası olarak da stres de karışıyordu bana. Hemen merkeze varmak istiyordum. 'Ama biraz da yavaş gitsem de olabilir' gibi düşünceler de geçiyordu aklımdan. Yavaşladım. Heyecanlandım. Umarım ki bugün hayatım'ın dönüm noktası olur.
Merkez'e geldiğimde önce arabamı otogar'a park ettim. Genel kurulu, merkezdeki çalışanlar ve müdür beni kapının önünde karşıladılar. İlk iki adımı atarken onur ve fırat bana yaklaşarak, elindeki konfetileri patlattılar. Diğer taraftan emirtarık elindeki konfetiyi patlatmadan "KOMSERİM ŞÖYLE BUYURUN" Dedi.
Ben gülümseyerek müdürün yanına doğru gittim. Müdür beni yanına alarak "merkezimizin yeni konser'i ile tanışın ömür konser" dedi. Ben şaşkınca insanlara bakarak gülümsedim.
Kuruludan bir adam yanıma doğru gelerek makası elime verdi. "Makas neden?" Diye sorunca iki adım ileriye giderek, kırmızı şerit'i kesmemi istediler. Saçma ama güzel bir şeydi. Makas'ı alıp, şeriti keserken emirtarık konfetiyi patlattı. Üstüme gelen konfetiyi yere atıp, bir konuşma hazırlıyordum aklımda.
"Böyle bir şeye kalkışmak biraz cesaret isterdi. Aslında ben böyle bir şeye kalkıştığımda, şimdi burada komser olmanın partisini vermek aklımın ucundan bile geçmiyordu. Emin olun yüzünüzü kara çıkarmayacağım. Ban güvenin ve genel kuluya sonradan merkezin
pamuk kalpli müdürüne ve de yıllardır beraber operasyonlara gittiğimiz ekibe ve son olarak buradaki tüm çalışanlara çok çok teşekkür ederim... İyi ki varsınız karaköy polis merkezi amirliği..."Dedim. Herkese bakıyorum. Teker teker 'BEN BAŞARDIM' dermişçesine herkese bakıyordum. Artık ben başardım. Yol uzun biliyorum. Ama ben şimdiye kadar bu yola tek başıma geldiğim gibi, önümdeki yollara da, tek başıma geçeceğim. Ben başaracağım. Yıllar önce beni bırakan, benden memnun olamayan insanlar nasıl büyüdüğümü görmesede ben onlara göstereceğim. Artık ağlamak yok. Güçlü olacağım. Kendi ayaklarımın üstünde durabildiğimi göstereceğim. İnsanların sırtımdan bıçaklamalarına rağmen ben her seferinde nasıl ayakta durup, mücadele edebildiğimi herkese göstereceğim. Artık kimse beni küçümsemeyecek. Artık ben insanların günahlarını, yüzlerine vuracağım. Altta kalmak yok. Çaba ve mücadele var. Pes etmek yok. Ve hiçbir zaman olmayacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMİZDEN BİRİ
ActionHiç daha önce sevilmediğinizi hissettiniz mi? Hiç insanlardan uzak kalma isteği içinde bulundunuz mu? Hiç "başarabilirim" dediğiniz cümlelere inanmadınız mı? Hiç savaş ortasında kalacağınızı bildiğiniz halde savaştınız mı? Hiç içindekileri söyleyem...