Gideceğimiz yeri çok merak ediyordum. Eski arabalar galerisine geldik. Neden buraya geldiğimizi çok merak ediyordum. Bir adam geldi yanımıza. Naz hanım adama "usta bize kırmalık dökmelik bir araba var mı?" Dedi. Adam "burada var. Seçin istediğinizi kırıp, dökebilirsiniz" dedi. Mavi renkte, çok eski modeldeki, bir antika araba vardı. O arabayı seçtim. Çekiç verdi bana. Ve içimde sakladığım tüm sinirimi, bu arabayı kırarak çıkarmamı istedi. Çekici aldım. Arabanın camına vurdum. Ağlamak istedim, ağlamadım. Gerek yoktu ağlamaya. Anneme olan o sinirimi hepsini çıkarmak istedim. Nefret doldu içimde. Vura vura tüm sinirim çıksa da yerine nefret doldu. Baktım etrafa. Nasıl bu kadar içimizi acatacak bir hayata sahibiz. Kalbimizi kıracak, içimizdeki sevgiyi ateşe sürükleyecek? Bir damla gözyaşı ile içimizdeki ateşi söndürmek isteriz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMİZDEN BİRİ
Hành độngHiç daha önce sevilmediğinizi hissettiniz mi? Hiç insanlardan uzak kalma isteği içinde bulundunuz mu? Hiç "başarabilirim" dediğiniz cümlelere inanmadınız mı? Hiç savaş ortasında kalacağınızı bildiğiniz halde savaştınız mı? Hiç içindekileri söyleyem...